DİSK Kadın Komisyonu: Taleplerimiz için mücadele etmeye devam edeceğiz
DİSK üyesi kadın işçiler, grevlerinin 135'inci gününde Lastik-İş üyesi Corning Kablo işçilerini grev çadırında ziyaret etti.

Fotoğraf: Hasret Gültekin Kozan/EVRENSEL
İLGİLİ HABERLER

25 Kasım İstanbul | Kadınlar Mecidiyeköy'den haykırdı: Kadınlar bir arada mücadelede

25 Kasım 2023 | Kadınlar yurdun dört bir yanında şiddete, yoksulluğa ve savaşa karşı alanlarda
DİSK Kadın Komisyonu, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde grevdeki Corning Kablo işçisi kadınların yanında haykırdı: Taleplerimiz için mücadele etmeye devam edeceğiz!
DİSK üyesi kadın işçiler, grevlerinin 135'inci gününde Lastik-İş üyesi Corning Kablo işçilerini grev çadırında ziyaret etti. 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Gününde grevci kadın işçilerle seslerini birleştiren DİSK üyesi kadın işçiler burada hep bir ağızdan, "Yaşasın kadın dayanışması", "Kadın yaşam özgürlük", "İstanbul Sözleşmesi uygulansın", "ILO 190 onaylansın" ve "Corning işçisi kazanacak" sloganlarını attı.
"İKTİDAR ŞİDDETİ ARTIRIYOR"
DİSK Kadın Komisyonunun 25 Kasım ile ilgili basın açıklamasını Corning işçisi Dilara Çoban okudu. "25 Kasım'ı, binlerce insanın yaşamını yitirmesine sebep olan savaş koşullarında karşılıyoruz" diyen Çoban, "Kadınlar savaşın ve sömürünün yarattığı tahribattan ve şiddetten daha fazla etkileniyor. Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü'nde savaşın yarattığı her türlü şiddete maruz bırakılan Filistinli kız kardeşlerimizi selamlayarak başlamak istiyoruz. Bilindiği gibi kadına yönelik şiddetin ve ayrımcılığın kaynağı toplumsal cinsiyet eşitsizliğidir. İktidar tüm kurumların içini boşaltıp, sosyal devlet anlayışını tahrip ederek, haklarımızı tırpanlayarak kadına yönelik şiddeti artırıyor, eşitsizlikleri, ayrımcılıkları derinleştiriyor ve ataerkil sistemin güç ve iktidar ilişkilerinden beslenmeye devam ediyor" dedi.
"ÖZGÜR VE ŞİDDETSİZ BİR YAŞAM"
Cumhuriyetin 100. yılına da vurgu yapan Çoban, "Toplumsal cinsiyet eşitsizliğini destekleyen, derinleştiren, normalleştiren her icraat ve söylem, kadına yönelik şiddetin önünü açmaya devam ediyor. Nafaka hakkının tartışılması, 6284 sayılı şiddet önleme Yasası'nda ‘Reform’ tartışmaları ile gericilikten cesaret alarak laikliği tasfiye etmeye çalışan iktidarın ve siyasal İslamcı partilerin kadın hakları aleyhine çeşitli demeçleri ile uygulamaları bu sürecin önemli parçalarıdır. Bizler laiklik mücadelesinin kadınlar için yaşamsal öneme sahip olduğunun farkında olarak, örgütlüğümüzün ve gücümüzün farkındayız. Cumhuriyet'in ikinci yüzyılının eşiğinde işçilerin söz ve karar sahibi olacağı ‘Demokratik ve Sosyal bir Cumhuriyet’in inşası için mücadelemizi sürdüreceğiz. Toplumun yarısını oluşturan kadınların yaşamın her alanındaki eşitliğini reddeden ve laikliği kabul etmeyen, edemeyen bir anlayış ile Cumhuriyet fikri bağdaşmaz. Cumhuriyet; katillerin, güdümlü yargının, cemaatlerin, tarikatların değil, laik, eşit, özgür ve şiddetsiz yaşamı ilmek ilmek ören kadınların adıdır. İşte tam da bu sebeple; haklarımıza, laikliğe sahip çıkıyor, özgür ve şiddetsiz bir yaşam için örgütleniyoruz. DİSK'li kadınlar olarak, laikliğe sahip çıkarak yaşamın her alanında deneyimlediğimiz ayrımcılığa karşı inatla ve umutla, taleplerimiz için mücadele etmeye devam edeceğiz" diye konuştu.
Çoban, DİSK'li kadınların taleplerini de şöyle sıraladı:
- İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı Kanun etkin bir biçimde uygulanmalıdır.
- 25 Haziran 2021'de yürürlüğe giren ILO 190 sayılı Şiddet ve Taciz Sözleşmesi onaylanmalıdır.
- Toplumsal cinsiyet temelli suçlarda, kadın cinayetlerinde cinsiyetçi iyi hal, tahrik indirimi gibi uygulamalardan vazgeçilmelidir.
- Medeni Yasa değişikliği ve nafaka hakkının gaspına yönelik tartışmalara son verilmelidir.
- Kadınların işgücüne katılımının önündeki en büyük engellerden olan ve kadınlara özgü görülen ev içi sorumluluklar için kamusal politikaların hayata geçirilmesi şarttır. Özellikle kamu kurumları ve yerel yönetimler tarafından kreş, gündüz bakım evi, hasta ve yaşlı bakım evleri gibi merkezler açılarak herkesin ücretsiz yararlanabileceği bir hak olarak tanımlanmalıdır.
- Çalışma hayatında kadına yönelik her türlü ayrımcılık terk edilmeli, güvenceli ve insan onuruna yaraşır işler yaratılmalıdır.
- İktidarın politikalarında kadın istihdamını artırmak için önerilen esnek çalışma biçimleri yerine kadınlar için tam zamanlı ve güvenceli istihdam olanakları yaratılmalıdır.
- Yetki ve karar mekanizmalarında eşit temsiliyetin hayata geçirilmesi sağlanmalıdır.
Fotoğraf: Hasret Gültekin Kozan/EVRENSEL
"ÖRGÜTLENİYOR, MÜCADELE EDİYORUZ"
DİSK'li kadınların 25 Kasım açıklamasının ardından Corning Kablo önünde konuşan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, "Şiddetin her gün daha fazla arttığı, her gün kadın cinayetiyle sarsıldığımız bir dönemde kadın dayanışması son derece önemli" dedi. Kadın işçilerin eşitlik ve özgürlük istediğini ifade eden Çerkezoğlu, "Böylesi süreçte biz kadın işçiler olarak eşit koşullarda yaşadığımız, eşit koşullarda çalıştığımız bir Türkiye'yi yaratmak için mücadele veriyoruz. Kadına yönelik şiddetin temelinde toplumsal cinsiyet eşitsizliği var. Bizler toplumsal hayatın bütününde ve özellikle çalışma hayatında her türlü eşitsizliği ve ayrımcılığı ortadan kaldırmak için örgütleniyoruz, mücadele ediyoruz. Bugün Türkiye'de kadının istihdama ve işgücüne katılımı yüzde 30'lar düzeyinde. Ülkemizde kadının çalışma hayatına katılabilmesinin önündeki temel engelleri kaldıracak politikalar, adımlar atılmıyor" dedi.
DİSK'li kadınların taleplerinden de söz eden Çerkezoğlu, "Diyorlar ki 'Kadınlar tam zamanlı çalışmak istemiyor', yetinmiyorlar, 'Kadınlar yarı zamanlı, evden, daha güvencesiz ve esnek bir çalışma biçimi istiyor' diyorlar. Bu kocaman bir yalan. Kadınlar eşitlik istiyor, kadınlar çalışma hayatına eşit koşullarda katılmak istiyor. Çalışma hayatına katılmamızın önündeki en temel engel olan yaşlı bakımı, çocuk bakımı, ev işleri gibi işleri kadınların üzerinden alacak sosyal politikalar istiyor kadınlar. Kadınlar sosyal devlet istiyor. Bütün bu organize sanayi bölgelerinde 24 saat açık kreş olmasını istiyoruz" diye konuştu.
"EŞİTLİK VE ÖZGÜRLÜK İSTİYORUZ"
"Her türlü krizde en başta işten çıkartılan, kapının önüne konulan, eve hapsedilen ve o nedenle şiddete daha fazla maruz kalan hep kadınlar oluyor" diyen Çerkezoğlu, "İşte o nedenle kadınlar eşitlik istiyor, özgürlük istiyor ve hep birlikte eşit koşullarda yaşadığımız ve çalıştığımız bir ülkenin mücadelesini veriyoruz. İstanbul Sözleşmesine sahip çıkıyoruz, İstanbul Sözleşmesi yaşatır diyoruz. 6284 sayılı yasanın uygulanmasını istiyoruz. İş yerlerinde şiddete, tacize son vermek için ILO'nun karar altına aldığı ve yürürlüğe giren ILO 190 sayılı sözleşmesinin uygulanmasını ve gereğinin yapılmasını istiyoruz, bunun için mücadele ediyoruz. Özellikle örgütlü olduğumuz iş yerlerinde ILO 190 ile maddeleri toplu sözleşme maddesi haline getirerek bu süreci hep birlikte büyütüyoruz" dedi. (Gebze/EVRENSEL)
Evrensel'i Takip Et