25 Kasım 2023 21:10

İzmir'de Kadınlar: Emeğimizi sömürenlere karşı haklarımızdan vazgeçmiyoruz

İzmir Kadın Platformu, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla yürüyüş düzenledi. Alsancak Kıbrıs Şehitleri Caddesi eski Leman Kültür önünde toplanan kadınlar, “Savaşa, yoksulluğa, gericiliğe, erkek-devlet şiddetine karşı mücadeleyi yükseltiyoruz” yazılı pankartın arkasında bir araya gelen kadınlar, ekonomik krizin yükünü çekmeyeceklerini, savaşa karşı her alanda barışı savunacaklarını, bütçenin kadınlara ve çocuklara ayrılmasını istedikleri, ÇEDES projesini kabul etmediklerini ve okullarda 1 öğün ücretsiz yemek taleplerini dile getirdi.

Türkan Saylan Kültür Merkezi önüne doğru yürüyüşe geçen kadınlar, “Krizin yükü patronlara”, “Kadınlar işe çocuklar kreşe”, “Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz” sloganları attı. Rojava'da, Filistin'de ve Afganistan'da direnen kadınlara da selam gönderilen yürüyüşe, HEDEP İzmir Milletvekili Burcugül Çubuk da katıldı.

Kadınlar adına hazırlanan ortak açıklamayı Elif Uygurlu ile Pınar Çetinkaya okudu. Türkçe ve Kürtçe okunan açıklamada, 25 Kasım’ın tarihine değinilerek, Mirabel kardeşlerin mücadelesinin bugün ülkenin dört bir yanında eşit, özgür bir dünya için mücadele eden kadınların isyanında yaşadığını vurgulandı.

ellerinde pankartlarla yürüyen yüzlerce kadın

Fotoğraf: Evrensel

“İLK 10 AYDA 253 KADIN KATLEDİLDİ”

İstanbul Sözleşmesi’nin bir gecede feshedildiği belirtilen açıklamada, “6284 sayılı yasa, nafaka hakkımız gasbedilmeye, boşanma hakkımız engellenmeye, çocuk istismarı aklanmaya, medeni kanun değiştirilmeye çalışılıyor. 2023 yılının ilk 10 ayında 253 kadın erkekler tarafından katledildi, 194 kadın ise şüpheli şekilde ölü bulundu” diye vurgulandı.

“Sermayeyi ve patronları korumak için kalkan olan devlet; esnek- güvencesiz çalışmaya karşı eşit işe eşit ücret, insanca yaşanacak ücret, güvenceli iş için sendikalaşan, Akbelen’de yağmacı şirketlere karşı ormanı savunan kadınların karşısına polis ve jandarma şiddetiyle çıkıyor. İzmir Bergama’da sendikalaştıkları için işten atılan Agrobay işçileri direnişleri boyunca ekonomik şiddetin yanı sıra devlet şiddetiyle de mücadele etti. Ailedeki erkeklere, patronlara, emeğimizi sömüren çetelere karşı haklarımızdan vazgeçmiyoruz” denilen açıklamada, kadınların güvencesiz çalışma koşullarına ve iş cinayetlerine de dikkat çekildi.

ellerinde pankartlarla yürüyen yüzlerce kadın

Fotoğraf: Evrensel

“FAİLLERİMİZİ TANIYORUZ; UNUTMAK, AFFETMEK YOK”

Tek adam rejiminin kamusal alanı yeniden gericilik ile inşa etmeye çalıştığı belirtilen açıklamada, ÇEDES uygulaması ve kız okulları ile çocukların geleceğinin cemaat ve tarikatlara teslim edilmeye çalışıldığının altı çizildi. Genç kadınların ekonomik krizle beraber barınma, beslenme, sağlık, eğitim gibi en temel haklarına ulaşamaz hale geldiği de dile getirilen açıklamada, Zeren Ertaş’ın Aydın KYK yurdunda asansöre sıkışarak hayatını kaybettiği hatırlatıldı. Açıklamada, “Heybemizde Zeren’in, Sibel Ünlü’nün, Pınar Gültekin’in düşleri, isyanı ile haykırıyoruz: Faillerimizi tanıyoruz; unutmak, affetmek yok” diye vurgulandı. Açıklamada LGBTİ’lara yönelik ötekileştirici ve düşmanca politikalara da dikkat çekildi.

ellerinde pankartlarla yürüyen kadınlar

Fotoğraf: Evrensel

“SAVAŞ POLİTİKALARI EN FAZLA KADINLARI VE ÇOCUKLARI ETKİLİYOR”

“Emperyalist savaş politikaları en fazla kadınları ve çocukları etkiliyor. AKP İsrail’in Filistin halkına yönelik saldırılarını kınamaktan öteye geçmezken İsrail ile tüm siyasi ekonomik ilişkilerini sürdürmeye devam ediyor. Aynı zamanda bir yanda barış elçisi(!) olmaya soyunan AKP, sınır ötesi operasyonlar ile Rojava’da savaş politikalarını sürdürüyor” ifadelerine yer verilen açıklamada, Filistin ve Afganistan’da mücadele eden kadınlara da selam gönderildi.

ellerinde pankartlarla yürüyen kadınlar

Fotoğraf: Evrensel

“MÜCADELEYİ YAŞAMIN HER ALANINDA SÜRDÜRECEĞİZ”

Türkiye’deki göçmen ve mülteci kadınların hem ucuz iş gücü deposu hem de ayrımcı politikaların hedefi haline geldiği de belirtilen açıklamada, son olarak şu ifadelere yer verildi; “6 Şubat depreminin üzerinden 9 ay geçti ama deprem bölgesindeki kadınlar hâlâ temel ihtiyaçlarına dahi erişemeden, can güvenliği olmadan, taciz, istismar riski altında konteynırlarda yaşıyor. Deprem bölgesindeki kadınlar için güvenli barınma, sağlık ve hijyen ürünlerine erişim sağlanmalı. Kentlerin yağmalanmasına son verilmeli, güvenli ve sağlıklı konutlarda yaşamak için gerekli önlemler alınmalı. Savaşa, işgale, şiddete, eşitsizliğe, yoksulluğa, homofobiye-transfobiye ve kadın düşmanı politikalara karşı Mirabellerden aldığımız güçle ve örgütlü mücadelemizle varız ve bu mücadeleyi yaşamın her alanında sürdürmeye devam edeceğiz! Her yerdeyiz, her yerde olmaya devam edeceğiz.”

ellerinde pankartlarla yürüyen kadınlar

Fotoğraf: Evrensel

(İzmir/EVRENSEL)

EVRENSEL'İNMANŞETİ

‘Nasıl dayanalım bu koşullara!’

‘Nasıl dayanalım bu koşullara!’

Antep’in de aralarında olduğu bölge illerinde ortalama işçi ücreti asgari ücretin altında, haftanın 7 günü, pazarları 12 saat çalışma, üretim baskısı! Devletin ve patronların yasaklar, kolluk gücü ve sendikacı tutuklamasıyla devam ettirmek istediği bu düzenin dayanılmaz hale geldiğini söyleyen Çelikaslan işçisi, tüm işçileri BİRTEK-SEN çatısı altında birleşmeye çağırdı.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
'Heybeden’ her gün yeni bir soruşturma çıkıyor. Yargı sopasıyla topluma gözdağı verilmek isteniyor.

Evrensel'i Takip Et