İzmir'de deniz taştı, sokaklar su altında kaldı
İzmir'de yoğun yağış nedeniyle deniz taştı, çok sayıda iş yeri ve apartmanı su bastı. Deniz suyunun bastığı eğlence mekanından çıkamayan müzisyenleri itfaiye lastik botla kurtardı.
Fotoğraf: AA
İzmir'in Karşıyaka ve Konak ilçelerinde yoğun yağışın ardından denizin taşması sonucu yollar su altında kaldı, çok sayıda iş yeri, apartman ve dükkanı su bastı.
Kentte dün gün boyu devam eden yağmur, gece geç saatlerde etkisini artırdı. Fırtınanın da başlamasıyla Karşıyaka ilçesinde Mavişehir Mahallesi ile Aksoy Mahallesi'nde deniz taştı.
Sahildeki sitelerin bahçeleri suyla doldu, cadde ve sokaklar sular altında kaldı.
Çevredeki sitelerin görevlileri, siren sesleriyle araç sahiplerini uyardı. Birçok vatandaş, araçlarını su altında kalmadan kurtarmaya çalıştı.
İzmir Büyükşehir Belediyesi itfaiye ekipleri, kapalı kanalları açmak için çalışma yaptı.
Araçlarının suda kalmaması için çabalayan 2 motorlu kuryenin, başarılı olamayınca motorlarını iple ağaca bağladıkları görüldü.
Şiddetli rüzgarın ardından Karşıyaka Cemal Gürsel Sahil Yolu da tamamen sular altında kaldı. Birçok yeri su basarken, deniz suyunun arka sokaklara kadar ulaştı.
İtfaiye ekipleri, vatandaşları araçlarını çekmeleri yönünde uyardı.
İŞ YERİ VE APARTMANLARI SU BASTI
Konak ilçesindeki Alsancak Kordonboyu ile Gündoğdu ve Cumhuriyet meydanları sular altında kaldı. Burada da çok sayıda iş yerini ve apartmanı su bastı.
Kıbrıs Şehitleri Caddesi ile Talatpaşa Bulvarı da deniz sularıyla doldu, bölgede elektrik kesintileri yaşandı.
MÜZİSYENLER BOTLA KURTARILDI
Sular altında kalan eğlence mekanından çıkamayan müzisyenler, itfaiye ekiplerinden yardım istedi. Bölgeye yönlendirilen itfaiye ekipleri, lastik botla müzisyenleri kurtardı.
Müzisyenler, mekanı canlı müzik yaptıkları sırada suların basması nedeniyle mahsur kaldıklarını, itfaiye ekiplerinin botla kendilerini kurtardığını anlattı.
"İKİNCİ BİR YÜKSELME İHTİMALİ DÜŞÜK"
İzmir Büyükşehir Belediyesinden yapılan açıklamada, kentte deniz seviyesinin 1 metre yükseldiği belirtildi.
Büyükşehir Belediyesinin tüm personel ve ekipmanıyla özverili bir mücadele yürüttüğü vurgulanan açıklamada, şöyle denildi:
"İzmir Büyükşehir Belediyesi İZSU Genel Müdürlüğü dün, Meteoroloji Genel Müdürlüğünden aldığı verilere dayanarak, deniz kabarması ve aşır yağıştan kaynaklı deniz taşkını yaşanabileceğini belirterek vatandaşı uyarmıştı. Günün ilerleyen saatlerinde deniz seviyesi 1 metre yükseldi. Alsancak Kordon, Karşıyaka Yelken Kulübü ve Mavişehir'de deniz taşkını yaşandı. Taşkında zarar gören elektrik trafolarından kaynaklanan bölgesel elektrik kesintileri yaşandı. Meteoroloji Genel Müdürlüğünün hava tahmin modellerine göre, ikinci bir yükselme ihtimalinin düşük olduğu belirtildi. Alınan verilere göre, rüzgarın öğle saatlerinde etkisini kaybetmesiyle birlikte deniz çekilmeye başlayacak."
TUNÇ SOYER: GECEDEN BERİ SU TAHLİYESİ YAŞANIYOR
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer de sosyal medya hesabından açıklama yaptı.
Soyer şunları kaydetti:
"Dün Meteoroloji Genel Müdürlüğünün referansıyla, uyarısını yaptığımız deniz taşması Bostanlı, Karşıyaka ve Alsancak'ın kıyı bölgelerinde gerçekleşti. Olağanüstü hava koşulları nedeniyle teyakkuza geçirdiğimiz 1200 mesai arkadaşımız, 250 iş makinesi ile geceden beri su tahliyesi yapıyor. Vatandaşlarımızın bu afetten en az etkilenmesi için İZSU, İtfaiye ve Fen İşleri ekiplerimizle canla başla çalışıyoruz. Etkilenen tüm vatandaşlarımıza geçmiş olsun."
TMMOB ŞEHİR PLANCILARI ODASI İZMİR: ACİL NİTELİKLİ, KAMUSAL PLANLAMA İSTİYORUZ...
TMMOB Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi yaptığı yazılı açıklamada "Sorun, kamuyu güçsüzleştiren, çözümü serbest piyasaya havale eden sistemin bütünündedir. Bu nedenle, toplumun ihtiyaçlarını öne çıkaran, kamusal ve nitelikli planlama, acilen uygulamaya konmalıdır." çağrısı yaptı.
Açıklamada şu değerlendirmeler yer aldı:
"Bir kentte, yağışlar mevsim ortalamasının üzerinde seyredebilir. Fırtına çıkabilir, deniz yükselebilir. Deprem de olabilir. Ne de olsa hepsi bir doğa olayıdır. Normaldir. Normal olmayan, insanlığın 21. yüzyılda sahip olduğu teknolojik birikime rağmen, bu doğa olaylarından trajik biçimde etkilenmesidir. Sorunların temelinde, toplumun önceliklerinin geri plana itilmesi ve kamu kaynaklarının sermayeye transfer edilmesi yatmaktadır. Yerel yönetim seçimleri, popülizmin etkisi ile birlikte 5 yılda bir yapılan proje yarışına döndürülmüş, planlama unutulmuş, zaman kaybı olarak görülmüştür. Kentler, inşaat sermayesinin baskısı altında, yoğun yapılaşmaya maruz bırakılmıştır. Tasarımı, uygulaması uzun süren altyapı projeleri, ya politik hesaplar nedeni ile ertelenmiş ya da ihalelerle temel kaygısı kârlılık olan özel sektöre devredilmiştir. Bu tablonun sonuçlarından biri, gece saatlerinde İzmirde yaşanan su baskınlarıdır. Meslek odası olarak, defaatle itiraz ettiğimiz uygulamalar, yağmur sonrası oluşan görüntüler ile doğrudan ilişkilidir. Açık söylemek gerekir: Doğa olaylarının, ülkemizin herhangi bir kentinde bir afete dönüşmeme ihtimali sıfırdır. Çünkü sorun kişilerin ve kişisel tercihlerin ötesine geçmiştir. Sorun, kamuyu güçsüzleştiren, çözümü serbest piyasaya havale eden sistemin bütünündedir. Bu nedenle, toplumun ihtiyaçlarını öne çıkaran, kamusal ve nitelikli planlama, acilen uygulamaya konmalıdır." (HABER MERKEZİ)