26 Kasım 2023 20:52
/
Güncelleme: 27 Kasım 2023 13:55

EMEP Adana İl Örgütü Kongresi | Selma Gürkan: Barbarlık yenilecek, işçi sınıfı kazanacak

EMEP Adana İl Örgütü 10. Olağan Kongresinde konuşan Selma Gürkan yoksulluğa, otoriter rejimlere ve savaşa karşı emek ve demokrasi güçlerinin birleşik mücadelesine vurgu yaptı.

EMEP Adana İl Örgütü Kongresi | Selma Gürkan: Barbarlık yenilecek, işçi sınıfı kazanacak

Selma Gürkan | Fotoğraf: Evrensel 

Emek Partisi (EMEP) Adana İl Örgütü 10. Olağan Kongresini gerçekleştirdi. Seyhan Belediyesi Selman-ı Pak Kültür Merkezi’nde gerçekleşen kongreye çeşitli parti, sendika, meslek odası temsilcileri katıldı.

Kongreye tekstil, belediye ve inşaat iş kolundan işçiler de katılım gösterdi. Sol Parti, TİP, HEDEP, TÖP, İMO, ÇHD, DBP, EMO, Anadolu Emekliler Derneği, Adana Ekoloji Platformu, Yüreğir Cemevi, SES, Dersimliler Derneği, İHD, Ceyhan Belediye Başkan Yardımcısı Ertuğrul Bengül ve emekçilerin katıldığı kongre, geçtiğimiz dönemde hayatını kaybeden il yöneticisi Ali Büyükyiğit ve 10 Ekim Katliamı'nda hayatını kaybeden Şebnem Yurtman, Dilan Sarıkaya ve Gökhan Gökbönü'ye ithaf edildi.

adana emep kongresi

Suat Nacar | Fotoğraf: Evrensel 

YENİ İL BAŞKANI İŞÇİ SUAT NACAR

Yapılan seçimde uzun süre Emek Partisi İl Başkanı olarak görev yapan Sevil Aracı aday olmazken yeni il başkanı, yaşamını işçi olarak sürdüren Suat Nacar oldu. 1970'de Adana'da doğan Nacar, Adana Erkek Lisesini bitirmesinin ardından 16 yaşında işçiliğe başladı. Halen işçi olarak çalışan Nacar, kentte sendikal örgütlenmenin ve hak mücadelelerinin içinde yer aldı. 2004 yılında Demokratik Güç Birliği ittifakından Emek Partisi adına Seyhan Belediye Meclis Üyesi adayı oldu. 2023 Genel Seçimlerinde Emek Partisi’nin seçim ittifakı yaptığı Yeşil Sol Parti’nin Adana milletvekili adayı oldu. Emek Partisi Seyhan İlçe Başkanlığı ve Adana il yöneticiliği yaptı.

Suat Nacar

Suat Nacar | Fotoğraf: Evrensel 

"İNSANCA YAŞAYACAK ÜCRET VE ÇOCUKLARA ÜCRETSİZ YEMEK İÇİN MÜCADELEMİZ DEVAM EDECEK”

Seçimler öncesinde kongrenin açılış konuşmasını yapan Sevil Aracı, ülkenin en büyük toplu sözleşmesi olan asgari ücret görüşmelerinin önemli gündemler arasında yer aldığını dile getirdi. Asgari ücretin 4 kişilik ailenin geçimine yetmesi gerektiğini ifade eden Aracı, "İnsanca yaşayacak asgari ücret için önümüzdeki dönemde de mücadele edeceğiz” dedi.

Ekmek ve Gül’ün "okullarda bir öğün ücretsiz ve sağlıklı yemek verilmesi" talebiyle yürüttüğü kampanyanın geçtiğimiz yıl kazanımla sonuçlanmasının ardından rafa kaldırıldığını hatırlatan Aracı, “Biz halkla iç içe olduğumuz için özellikle biliyoruz. Kadınların en büyük sorunlarından birisi çocukların beslenmesi. Okullarda bir öğün ücretsi yemek mücadelesi devam edecek. Bizler de bu çalışmaların bir ucundan tutmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

“FERİT KİLİS’E SELAM GÖNDERİYORUZ”

EMEP Yüreğir İlçe Başkanlığı yaparken sosyal medya paylaşımından dolayı tutuklanan Ferit Kilis’i selamlayan Aracı, "Maalesef ki insanlar düşüncelerini ifade ettikleri için cezaevlerinde. Ona da selam gönderiyoruz. Bize ne kadar baskı yaparsanız yapın biz düşüncelerimizi dile getireceğiz. Elbette ki insan haklarının yerleştiği bir ülkeyi kuracağız” dedi.

“KHK’LER TARİHİN ÇÖPLÜĞÜNDE YERİNİ ALACAK”

KHK ile ihraç edilen emekçilerin mağdur edildiğini dile getiren Aracı, “Bunun karşısında büyük bir mücadele de oldu. KHK platformu kuruldu. Bu mücadele hukuki sürecin işletilmesi ile devam ediyor. Bu KHK’ler tarihin çöplüğünde yerini alacak. Bu da bizim mücadelemizin sonucunda gerçekleşecek” şeklinde konuştu.

“BU MÜCADELE İÇİNDE OLMAYA DEVAM EDECEĞİM”

20’li yaşlarda genç bir avukatken Adana’da yoldaşlarının desteği ile il başkanlığı görevine geldiğini ifade eden Aracı, "Bu kongrede aday olmayacağım. Benim için de duygusal bir dönem. EMEP Adana İl Örgütü olarak çok alana el attık. Elimizden geldiğince işçilerin, emekçilerin daha güzel bir Türkiye'yi yaratma sürecine ses olmaya çalıştık. Bu mücadele içinde olmaya devam edeceğim” dedi.

“AKP PROGRAMLARI DAHA FAZLA SÖMÜRÜ GETİRECEK”

Aracı’nın ardından konuşan EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan, AKP iktidarının 85 milyonun yarattığı değerleri uluslararası tekelci sermayeye pazarlamak üzerine politikalar ürettiğini belirterek AKP iktidarının pembe tablolar çizerek açıkladığı Orta Vadeli Programın (OVP) işçilere daha fazla sömürü, yoksulluk, işsizlik ve daha fazla açlık getireceğini dile getirdi. OVP, 12. Kalkınma Planı ve 2024 yılı bütçesinin işçi ve emekçileri bekleyen tabloyu açıkça gösterdiğini dile getiren Gürkan, "Bu belgelerde üç şey ifade ediliyor; mali disiplin, para politikaları ve yapısal reformlar... Bu tumturaklı sözlerin arkasına baktığımızda bu üç belgenin yoğun bir emek sömürüsüne, yağma ve talan planına, ülkenin yer altı ve yer üstü kaynakları dahil talan edilmesine yönelik bir plan olduğunu görüyoruz” dedi.

Selma Gürkan

Selma Gürkan | Fotoğraf: Evrensel 

Gürkan, “Hükümet ABD, Hollanda, Almanya’da yabancı sermaye ile, Arap şeyhleri ile görüşmeler yapıyor. Bu görüşmeler sadece kısa dönemde para bulma görüşmeleri değil. Bu görüşmelerde ‘Ülkeyi yatırım yapacak ülke haline getireceğiz’ derken ülkenin geleceğini, ülkenin işçilerinin alın terini dahil tüm kaynakları ile birlikte uluslararası tekellere peşkeş çekeceklerini ifade etmiş oluyorlar” diye konuştu.

Ülkede yabancı sermayenin ilgisini çeken şeyin para akışının ve emek sömürüsünün rahat olacağı bir ülke haline gelmesi olduğunu dile getiren Gürkan, "İstanbul’dan Ankara’ya, Adana’dan Diyarbakır’a sanayi havzalarında her gün 4-5 işçinin hayatını yitirdiği, Zonguldak'ta görüldüğü gibi kayıt dışı çalıştırılan göçmen işçilerin kaydının bile düşmemesi için öldürülüp yakılarak katledildiği bir düzenin çalışmalarıdır bu çalışmalar” dedi.

“FABRİKALAR GREVLERLE CEVAP VERECEK”

Bu programların aynı zamanda yoksulluğa karşı insanca yaşayacak bir ücret çalışması için bir mücadele çağrısı anlamına gelmesi gerektiğini dile getiren Gürkan, “Bu sömürü politikasına elbette ülkenin emekçi sınıfları mücadele ile cevap vereceklerdir. Nitekim geçtiğimiz 3 yıl hem emek alanı hem barış ve demokrasi alanı açısından mücadele ile geçti. Önümüzdeki 3 yıl da emekçi sınıfların onların kaynaklarına göz koyan tekellerle, sermaye ile mücadelesiyle gündeme gelecektir. Fabrikalardan grevlerle bu çağrıya cevap vereceğiz" dedi.

“KADINLAR, CİNAYETLERİN HESABINI SORACAK”

İktidarın programlarının kadınlara eşitsizliği ve vahşice can vermeyi dayattığını ifade eden Gürkan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmenin kadına yönelik şiddete olumsuz bir etki yaratmadığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını ifade etti. 2023 yılının 10 ayında 400’ü aşkın kadın cinayeti işlendiğini hatırlatan Gürkan, "Bu kadınların kanında sizin eliniz vardır ve kadınlar önümüzdeki dönem bunun hesabını soracaktır” diye seslendi.

"GENÇLER GELECEKSİZLİĞE KARŞI İŞÇİ SINIFININ KURTULUŞU İLE BİRLEŞMELİ”

Gençler üzerindeki geleceksizlik kuşatmasına da değinen Gürkan, "MESEM gibi uygulamalarla gençleri sanayi çarkları arasında öğütürken tarikatlarla gençlerin geleceğini karartan politikalardır bunlar. Gençliğe vadedilen işsizliktir, umutsuzluktur. Bir tarafta intihara sürüklenen gençler, geleceksizlik kaygısına düşen gençler, yurt dışına çıkıp başka kapitalist çarkların içerisinde öğütülmek üzere bir gelecek arıyorlar. Geleceksizlik çağrılarına karşı gençlerin geleceğini işçi sınıfının kurtuluşu ile birleştiren mücadelesi önümüzdeki üç yıl kendini gösterecektir” dedi.

“SINIR ÖTESİ OPERASYONLARA KARŞI TUTUM ALMAK ZORUNDAYIZ”

İktidarın sınır ötesi operasyonlarını eleştiren Gürkan, "Rojava’dan başlamak üzere başlatılan sınır ötesi operasyonlar, adına her ne denirse densin, hangi propagandayı yaparlarsa yapsınlar bir avuç silah tüccarının zengin edilmesi için uygulanan savaş politikalarıdır” dedi.

Türkiye limanlarından İsrail’e silah ve gıda dahil olmak üzere engelsiz bir şekilde ticaretin devam ettiğine vurgu yapan Gürkan, "Çünkü bugün sürdürülen talan, sömürü ve savaş politikaları sadece Erdoğan ve AKP’nin kişisel politik tercihlerinden kaynaklı değildir. Temsil ettikleri bir avuç tekelin ve sermayenin, ilişkide oldukları emperyalist güçlerin çıkarları doğrultusunda şekillenmiş politikalardır. O nedenle diyoruz ki bölgede barışı, ülkede demokrasiyi ve halkların eşit haklara dayanan dayanışmasını, bölge halklarının kendi egemenliklerine saygı gösteren bir politikayı savunmak zorundayız. Sınır ötesi operasyonlara karşı tutum almak zorundayız. Türkiye dahil her bir emperyalist ve yayılmacı ülkenin bölgedeki askeri güçlerini çekmesi talebini en yüksek perdeden seslendirmeliyiz” şeklinde konuştu.

“DEMORKATİK BİR ÜLKE TARTIŞMALARINI SÜRDÜRMELİYİZ”

Yargı tartışmalarına da değinen Gürkan, "Yargıtay kararı ile başlatılan tartışma yargı erkleri arasındaki bir çatışma değildir. İktidar, faşist bir rejimin hukuksal dayanağını oluşturmak üzere bir Anayasa tartışması açmıştır” dedi. İktidarın “Sivil Anayasa” çağrısı ile kuracağı otoriter rejime ortak aradığını belirten Gürkan, “Biz bu faşist düzeni oluşturacak bu politikanın parçası olmayacağız. İktidarı eleştirmeye devam edeceğiz ama 'demokratik bir ülkeyi nasıl yaratırız' tartışmasını yürüteceğiz” dedi.

Ülkedeki değişimin sandıkla olmayacağının son seçimlerle de ortaya çıktığını dile getiren Gürkan, "İşçilerin ve emekçilerin yaşam koşullarında, siyasal rejimin niteliğinde bir değişim olacaksa bu emek ve demokrasi güçlerinin birleşik mücadelesi ile olacaktır. 15-16 Haziran direnişinden büyük madenci yürüyüşüne, 89 bahar eylemlerine, TEKEL direnişine kadar geriye dönüp baktığımızda tarih bunu göstermiştir. Kürt halkı bugün dilinden kimliğine, statüsüne kadar güçlü bir mücadele yürütüyorsa bu ödediği bedeller ve verdiği mücadele sonucundadır. Kadınların elde ettiği kazanımlar hayat pahasına elde ettikleri kazanımlardır” dedi.

"IRKÇILIĞA KARŞI İŞÇİLERİN ENTERNASYONALİST BİRLİĞİNİ SAVUNUYORUZ"

Savaş politikaları devam ettikçe göç hareketlerinin de devam edeceğini dile getiren Gürkan, "İktidarın göç politikası ile iktidarın beslediği ırkçılığa karşı inadına yerlisi ile göçmeni ile işçi sınıfının birliğini, halkların kardeşliğini ve enternasyonalist dayanışmayı sergilemek zorundayız. Adana’da saya işçileri, Antep’te, Çağlayan’da birlikte direnen işçiler bunun nasıl olacağını bize gösterdi” dedi.

“GELECEĞİ HEP BİRLİKTE KAZANABİLİRİZ”

Tek adam yönetimine karşı gerçek bir demokrasinin mümkün olduğunu ifade eden Gürkan, "İşçi sınıfı ve emekçi sınıfların güvenceye alınmış hakları ile Kürt sorununu demokratik çözümüyle, gerçek bir inanç özgürlüğünün tesis edildiği laiklikle, kadınların hak eşitliği ile tesis edilmiş demokrasi; ekonomik kaynakların halk için kullanıldığı ülkeyi hep birlikte yaratmamız gerekir. Bunu halk gücü ile yapabiliriz. Bu faşizme doğru gidişi durduracak, demokratik bir ülkeyi kuracak bir yol açacağımızı düşünüyorum. ‘Barbarlık yenilecek, işçi sınıfı kazanacak’ şiarıyla şekillenen bir geleceği hep birlikte kazanabiliriz” diye belirtti.

“İŞÇİ ÖRGÜTLERİNİN GÜÇLENMESİ GEREKİYOR”

İl Başkanı seçilen Suat Nacar, önceki il başkanlarının ve Sevil Aracı’nın Emek Partisi’ni en iyi şekilde temsil ettiğini belirterek Aracı’ya teşekkür etti. Emek Partisi’nin işçilerin partisi olduğunu dile getiren Nacar, "Çocuklarımıza hayalini kurduğumuz sosyalist Türkiye’yi teslim edene kadar Emek Partisi mücadelenin merkezinde olacaktır” dedi.

Halen işçilik yapan Nacar, "İşçileri bir iki tartışma içerisinde sınırlamak istiyorlar. Birincisi seçimler, ikincisi asgari ücret. Asgari ücret önemli bir mesele ama bizim sorunumuz sadece asgari ücret değil. İşçi örgütleri zayıfladı ama yine de bu örgütler var. İşçi örgütleri güçlendirildiği sürece Kürt sorunu da Filistin meselesi de işçilerin meselesi, Akbelen ormanları da Antalya’nın kıyıları da bizim sorumluluğumuzda” dedi.

"FAŞİZMİN TAŞLARINI DÖŞEYENLERE KARŞI BİRLİKTE MÜCADELE ETMELİYİZ”

Kongrede daha sonra söz alan TİP Adana İl Başkanı Faruk Ulaş, Almanya’da faşizmin taşlarının yargıçların iktidara biat ettirilerek döşendiğini belirterek, bugün de Türkiye’de tek adam yönetiminden faşizme doğru böyle bir gidişat olduğunu dile getirdi. Ulaş, faşizmin yükselişine karşı işçilerin ve emeğin iktidarını kurmak için emek ve demokrasi güçlerinin birlikte mücadele etmesinin önemli olduğunu dile getirdi.

ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNE ÇAĞRI

Üniversite gençliği adına konuşan Güney Akın, üniversite öğrencilerinin mezun olunca bir yere gelememe kaygısı, eğitim sisteminde ve KYK yurtlarındaki sorunlar nedeniyle eğitimden geri çekildiğini ifade etti. Aydın’da denetimsizlik ve sorumsuzluk nedeni ile Zeren Ertaş’ın yaşamını yitirmesinin öğrencilere verilen değeri gösterdiğini dile getiren Akın, "Son bir ayda 4 öğrenci geçinemediği için, gelecek kaygısı nedeniyle intihar etti. Bu sistem böyle devam ederse yaşananların son olmayacağını herkes biliyor. Üniversite öğrencileri olarak yaşadığımız sorunlar karşısında taleplerimizi haykırdık. Sorunların son bulması, özgür bir ülkede yaşamak ancak sosyalizm ve örgütlü bir mücadele ile mümkündür. Bu yüzden tüm üniversite öğrencilerini örgütlü mücadeleye ve Emek Partisi’ne üye olmaya çağırıyorum” dedi.

“İKTİDAR HAVAYI METALAŞTIRACAK BİR YASA HAZIRLIYOR”

Adana Çevre Platformu adına konuşan Yaşar Gökoğlu, konuşmasında emek güçlerine baskının arttığı oranda doğaya saldırının da arttığına dikkat çekti. Ülkenin yüzde 70’inin sermaye grupları arasında paylaşılıp kendi aralarında satıldığını anlatan Gökoğlu, iktidarın İklim Yasası tasarısında havanın dahi alınıp satılan bir meta haline getirildiğini aktardı.

Gökoğlu, tasarıya dair şu detayları verdi: Karbon salınımı ile ilgili sanayiciye kota var. 'Daha fazla salmak istiyorsan daha fazla para vereceksin' ya da 'başka şirketten kota satın alacaksın' diyor. Bu tasarı doğaya saldırıda sınır olmadığını gösteriyor.

Ekoloji alanındaki mücadelenin bir tarafında zenginliklerini korumak isteyen köylülerle sermaye arasında gerçekleşen bir sınıf mücadelesi olduğunu dile getiren Gökoğlu, "İnsanlık dünyayı yok ediyor" diyerek yapılan somutlaştırma karşısında "Hangi insanlık? Bu salonda petrol şirketi sahibi, kömür şirketi sahibi olan var mı? Bunlar dünyadaki nüfusun yüzde biri. Yüzde 99 hayatta kalma mücadelesi veriyor. Bu ayrımı yapmak lazım” dedi.

“MUHALEFET DİN SİLAHINA KARŞI TAVIR ALAMADI”

EMO Adana Şube Başkanı Mehmet Mak da konuşmasında savaşa karşı tutum almanın önemli olduğunu belirterek “İnsanlar, canlılar ölüyorken bunu her yerde konuşmak gerekir” dedi.

Burjuva muhalefetin seçimlerde iyi bir tutum sergilemediğini belirten Mak, "Din silahına karşı tavır alamadılar. Halkların eşitliğinden, tam laiklikten bahsedemediler. Emekten yana politikalar yapacaksın, insan haklarını ihlal eden her şeyden kaçınacaksın, ‘Tam Bağımsız Türkiye’ diyeceksin” dedi.

(Adana/EVRENSEL)

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Yasak çuvala sığmıyor

Yasak çuvala sığmıyor

KAMUAR’ın hesaplamalarına göre son bir yılda meyve fiyatları yüzde 154.5, sebze fiyatları yüzde 116.5, gıda fiyatları ortalama yüzde 70 arttı. Hane halkının bir yıl sonrası için enflasyon beklentisi yüzde 59’u, işçilerinki ise yüzde 62’yi aştı. Emekçiler için bıçak kemikte! Yasak, tutuklama, işten atma tehdidi işçilerin harekete geçmesini durduramıyor.

Has Çuval 37 ülkeye ihracat yapıyor.

İstanbul Sanayi Odası nın ikinci en büyük 500 listesinde.

Has Çuval'ın iki fabrikasında 600 işçi fiili greve katıldı

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
Erdoğan: Dünya bir imtihan yeridir, ekonomik zorluklar gelip geçer.

Evrensel'i Takip Et