Yurttaşlar Beyoğlu Belediyesi önünden seslendi: Deprem bahane, rant şahane
Beyoğlu Belediyesinin rant odaklı kentsel dönüşüm hazırlıklarına karşı belediye önünde bir araya gelen yurttaşlar, afet yasasının geri çekilmesini istedi.
Nisa Sude DEMİREL
İstanbul
Beyoğlu Kent Savunması, Cihangir Güzelleştirme Derneği, Haliç Dayanışması, Okmeydanı Barınma Hakkı Mücadelesi platformlarının çağrısıyla yurttaşlar Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunda yapılan değişikliklere ve Beyoğlu Belediyesinin kentsel dönüşüm hazırlıklarına karşı bir araya geldi. Beyoğlu Belediyesi önünde toplanan yurttaşlar, afet yasasının geri çekilmesini talep etti. Belediyenin yasadaki değişikliklerle eş zamanlı olarak kentsel dönüşüm hazırlığına girdiğini ifade eden yurttaşlar, depremin kâr hırsına bahane olarak kullanılamayacağını vurguladı.
“ ’DÖNÜŞÜM’Ü FETİHTEPE’DEN, TARLABAŞI’NDAN BİLİYORUZ”
Açıklamayı platformlar adına Nazım Dikbaş okudu. Yeni yapılan yasal değişiklikle kâr değeri yüksek şehir merkezlerinin dönüşümünün hedeflendiği konusunda endişe ettiklerini ifade eden Dikbaş, Beyoğlu Belediyesinin Tarlabaşı, Fetihtepe, Okmeydanı gibi semtlerdeki ‘dönüşüm’ projelerini hatırlattı. Belediyenin 5 yıldır hazırlamadığı Kentsel Dönüşüm Strateji Belgesini, yeni yasa ile eşzamanlı olarak hazırlamak üzere çalışmalara başladığını ifade eden Dikbaş, belediyenin yurttaşlara dağıttığı anketteki 10 sorunun 7'sinin belediye veri tabanında bulunan bilgilerden, diğer üç sorunun ise kentsel dönüşümle ilgili yurttaşın kanaatlerini ölçmeyi yönelik olduğunu ifade etti.
Dikbaş, yurttaşlar adına Beyoğlu Belediyesi'ne şu soruları yöneltti: “Kentsel Dönüşüm Strateji Belgesi için daha önce bir adım atıldı mı? Atılmadıysa neden 5 yıl beklendi ve tam da yeni kentsel dönüşüm yasası ile eş zamanlı harekete geçildi? Anketteki sorular neden ve hangi amaçla soruluyor? Yurttaşın kentsel dönüşümü isteyip istemediği veya hangi yöntemle dönüşümü istediği sorularından önce, dönüşümün sonuçlan hakkında bilgi verecek misiniz? Risk analizi ve öncelikli alan belirlemek yerine rantı yüksek yerlerde mi dönüşüme başlayacaksınız?”
“DEPREMİ KÂR HIRSINA MAZERET YAPAMAZSINIZ”
Yasa Bakanlıkça hazırlanmış olsa da Beyoğlu Belediyesinin de bu sürecin önemli bir aktörü olarak devrede olacağını vurgulayan Dikbaş, “Bunu bildiğimiz için bugün buradayız ve Beyoğlu semt dernekleri temsilcileri, üyeleri, sakinleri olarak belediyeyi uyarıyor ve şeffaflığa davet ediyoruz! Halka rağmen, halkın malına mülküne göz koyarak kentsel dönüşüm olmaz! 17 Ağustos depreminden bu yana 24 yıl boşa geçirildi. Önümüzde önlem almak için kaç yılımız kaldı, bilmiyoruz” dedi.
İktidarı ve belediyeleri yasayı geri çekmeye çağıran, muhalefet partilerinin ise gerekli çabayı göstermediğini söyleyen Dikbaş, “Bir uyarımız da Beyoğlu sakinlerine; belediyenin muhtarlıklara gönderdiği anket sorularını sakın cevaplamayın! Bu bilgiler zaten belediyede mevcut. Tuzak sorularla algınızı ölçüp yalandan meşruiyet devşirmeye çalışacaklar. Deprem gerçeğini, kâr hırsınızın mazereti yapmanıza göz yummayacağız” diye konuştu.
“YOKSULLAR BEYOĞLU’NDAN SÜRÜLMEYE ÇALIŞILIYOR”
Basın açıklamasının ardından konuşan Okmeydanı Barınma Hakkı Mücadelesinden Hasan Karayiğit, “Beyoğlu Belediyesi rant belediyesi olmuştur. Beyoğlu zenginlere peşkeş çekilmek istenmektedir. Beyoğlu’nun emekçi mahallelerinde yaşayan yoksullar Beyoğlu’ndan sürülmek istenmektedir. Geçtiğimiz yıl Fetihtepe’de insanları baskı ve zor yoluyla evlerinden çıkardılar. Bu insanlar 3-5 bin kira yardımıyla ev kiralarını ödemeye çalışıyorlar, tabi ki ödeyemiyorlar. İnsanlara belediyeye açtıkları davaları geri çekmelerini söylediler ama belediye evlere haciz yollamaya devam ediyor. Bizler tüm komşularımızla bu rant yasasına karşı omuz omuza olmaya çağırıyoruz” ifadelerini kullandı.
Beyoğlu Belediye Meclisi üyesi Süleyman Solmaz yasanın yurttaşlar için doğurduğu tehlikelerin altını çizerek, “Durmadan bina yapılıyor, veriler bize şunu gösteriyor: Konut sahibi olan insanların oranı 2014’te yüzde 52 iken 2021’de yüzde 41’e düşmüş. Biz bina yaptık, bina yapılmasında engel yok. Ama biz binaları insanların sorunlarını çözmek için yapmıyoruz. Bu yasa da bunu kolaylaştırıyor” diye konuştu.
“RANT DÜZENİNİN GELDİĞİ SON NOKTA”
Açıklama öncesinde gazetemize konuşan yurttaşlardan Haydar Gözüaçık, “Bu yeni yasada yurttaşların barınma hakkına yönelik çok ciddi tehditler olduğu kaygısını taşıyoruz. Bu kaygılarımızı kamuoyuyla paylaşmak istiyoruz. Beyoğlu Belediyesinin yeni kentsel dönüşüm yasası ile başlayan uygulamasına itiraz etmek için toplandık” dedi.
Gazetemiz yazarı ve Beyoğlu halkından Ayşen Şahin ise, “90 gün içinde kolluk kuvvetleriyle insanların evinden edilmesine karşı protesto için buradayız. Hemen yasa çıktığı hafta Beyoğlu Belediyesi alan belirleme çalışmalarına başladı. Sadece mülk sahiplerini ilgilendiren bir şey değil, buradaki yaşam şeklini, kent dokusunu değiştiren bir şey. Seneler önce Sulukule için ses çıkarmaya çalıştığımızda sıranın tüm Beyoğlu’na geleceğini biliyorduk. Tüm Beyoğlu Sulukule’nin başına geleni yaşamak üzere. Bu rant düzeninin geldiği son nokta diyebiliriz” ifadelerini kullandı.
Beyoğlu Belediyesi ve İBB meclis üyesi Süleyman Solmaz, yasanın yurttaşlar için barındırdığı tehlikeleri hatırlatarak “Kamunun yetkileri artırılıp hız kazandırılırken vatandaşın mülkiyet hakkı ortadan kaldırılıyor” dedi. Yasa değişikliğindeki oturma hakkı uygulamasını örnek gösteren Solmaz, “Mevcut binaların olduğu yerler de rezerv alanı ilan edilebilir artık. Bu önemli bir durum. Bu kamuya vatandaşın herhangi bir talebini dikkate almadan uygulama yapma hakkını veren ve tehlikeli bir durum” diye konuştu.
6306 SAYILI YASADAKİ DEĞİŞİKLİKLER NE HEDEFLİYOR?
Riskli yapıların tespitinin maliklerce veya kiracılarca engellenmesi durumunda yazılı izinle çilingir vasıtasıyla açılarak tespit işlemi yapılabilecek. Tebligat, yapıların kapısına asılarak veya e-Devlet üzerinden iletilebilecek. Kentsel dönüşümün başlaması için aranan üçte ikilik nitelikli çoğunluk yüzde 50+1’e düşürülecek. Yıkılacak derecede riskli olan ve doğal afetlerin meydana geldiği alanlarda uygulama projesi hazır olmadan ihaleye çıkılabilecek. “Oturma hakkı” düzenlemesi ile hak sahibinin üzerinde ikamet edebileceği konut nitelikli başka bir gayrimenkul yoksa hak sahibine mülkiyet değil yalnızca “oturma hakkı” sağlayacak. Yurttaşların kolluk kuvvetleriyle evlerinden çıkarılması kolaylaştırılacak, üzerinde yapı olan alanlar da rezerv alanı ilan edilerek kolayca kentsel dönüşüme sokulabilecek.