29 Kasım 2023 01:30

Metal işçisi: Çeteler lüks içinde, işçiler geçim derdinde

"Bu adaletsizliğe karşı Agrobay tarım işçileri gibi bütün işçi ve emekçi kardeşlerimiz ile yan yana gelmeli ve mücadele etmeliyiz."

Fotoğraf: DHA

Paylaş

Bir metal işçisi
İstanbul-Esenyurt

Merhaba Evrensel okurları,

Metal sektöründe çalışan bir kadın işçiyim. Biz günde 12 saat ayakta çalışıyoruz. Aldığımız ücretlerle geçinemediğimiz için genellikle fazla mesaiye kalıyoruz. Bu yüzden haftanın 6 günü 12 saat çalışmak bizim normal çalışma saatlerimiz haline geldi. Bu koşullarda çalışmamıza rağmen kira, fatura, mutfak masraflarını karşılamaya güç yetiremiyoruz.

Bu bizim dünyamız, bir de Dilan Polat’ın dünyası var. O bizim gibi 12 saat ayakta çalışmak yerine kolay para kazanmanın yolunu bulmuş. Biz bu ayı nasıl atlatırız derdindeyken, o şatafatlı lüks yaşantısı ile ekranlarda boy gösteriyor.

Dilan Polat lüks araçlarıyla, takılarıyla kocasının karısı olmakla övünüyor. Bir de Dilan Polat gibi olmayan kadınlar var. Onlar da sendikalı oldukları için işten atılan Agrobay işçileri. Bizim gibi geçim derdinde, hayat koşullarını iyileştirmek için mücadele veren işçi kadınlar fabrika önünde copla dövülüyor, yerlerde sürükleniyor. Dilan Polat gibiler bakanın da desteğiyle lüks hayatına daha fazla lüks katıyor. Devletin bakanı kara para aklayanların işini 3 saatte hallederken, hakkını arayan işçiler aylarca sonuç alamıyor, üstelik yerlerde sürükleniyor, coplanıyor.

Bizim gibi işçi emekçiler günde 12 saat çalışıyor ama ne istedikleri alabiliyorlar ne tatile gidebiliyorlar ne de geçinebiliyorlar. Her şeyi biz üretirken yoksulluk içinde yaşıyoruz, hiçbir şey üretmeyen, topluma faydası olmayan dolandırıcı çeteleri ise lüks hayatlar yaşıyorlar. Bu adaletsizliğe karşı Agrobay tarım işçileri gibi bütün işçi ve emekçi kardeşlerimiz ile yan yana gelmeli ve mücadele etmeliyiz.


Bir tekstil işçisi
İstanbul-Esenyurt

Ben tekstil işçisi 47 yaşında bir kadınım. 12 yaşımdan bu yana çalışıyorum. Uzun zamandır emekli olmayı bekliyordum. Emekli olunca çalışmayı düşünmüyordum. Tam aksine ben daha çok çalışmak zorunda kaldım. Çünkü yapılan zamlar, ev kiraları, giyim kuşam, gıda zamları, kısacası insani ihtiyaç olan her şey benim gibi binlerce emekli olmuş insanı çalışmak zorunda bırakıyor.

Bir yandan da fenomen dedikleri kişileri sosyal medyadan izliyoruz. İşyerinde, evimizdeki sohbetlerde hep onlardan bahseder hale geldik. Atasözümüzde dendiği gibi zenginin parası züğürdün çenesini yorarmış.

Peki bu nasıl bir zenginlikmiş? Birdenbire sosyal medyada arabalarını, evlerini, altınlarını sergiliyorlar. Gözümüze soka soka son zamanlarda Dilan Polat gibi fenomenler çoğaldı. Herkes onlardan bahsediyor. Polat çifti sonunda maliye bu kadar para nerden geliyor diye sorunca şirket evraklarında usulsüzlük yaptıkları, kara para akladıkları için hapis cezası aldılar.

Bu olaylara sadece magazin haberi gibi bakmamak lazım. Büyük bir eşitsizliğin ve adaletin göstergesi aslında. En başında söylediğim gibi ben 12 yaşımdan beri çalışmama ve emekli olmama rağmen hala geçinmek için çalışmak zorundayım. Ben ihtiyaçlarımı anca karşılayabilirken bu kişiler nasıl böyle bir servete sahip olabiliyorlar? Bu kadar usulsüzlük yaparken hiçbir yetkilinin ruhu duymadı mı? Buna göz yuman yetkililer borçlu işçilerin boğazına yapışmasını iyi biliyorlar. Biz yalana, yolsuzluğa bulaşmadan emeğiyle geçinen işçi ve emekçiler olarak bu eşitsizliğin farkına varmalı ve yan yana gelerek mücadelemizi sürdürmeliyiz.

ÖNCEKİ HABER

Mahkeme usulsüzlük tespit etti: Melih Gökçek, evini Ankara Büyükşehir Belediyesine teslim edecek

SONRAKİ HABER

HEDEP Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan: Asgari ücret en az 25 bin olmalı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa