30 Kasım 2023 15:00
Son Güncellenme Tarihi: 30 Kasım 2023 19:37

TTB Davasında karar açıklandı: Merkez Konseyi üyeleri görevden alındı!

Türk Tabipleri Birliği davasında karar açıklandı, Merkez Konseyi üyelerinin görevden alınmasına karar verildi. Mahkeme, seçimleri tamamlamak üzere TTB'ye 5 kişilik heyet atadı.

Fotoğraf: Kübra Kırımlı/Evrensel

Paylaş

TTB Görevden Alma Davası, Ankara 31. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görüldü. Mahkeme Merkez Konseyi üyelerinin görevden alınması kararı verdi. Mahkeme yeni merkez konseyi seçimlerini tamamlamak üzere beş kişilik bir heyet görevlendirdi.

Davada tahkikat aşamasının bittiğini söyleyen mahkeme başkanı, sözlü yargılamaları aldı. Avukat Hülya Yıldırım davanın gerekçesi olan amaç dışı faaliyetin kanunda yer almasının başlı başına kanuna aykırı yer aldığını ifade ederek, "Bu gerekçe hukuka aykırı ve örgütlenme özgürlüğüne aykırıdır" dedi.

Savunma yapan Dr. Fincancı, "Bir hakim olarak başından itibaren süreci takip edip, dosyayı okuduğunuz için teşekkür ediyorum. İyi hekimlik gibi iyi hakimlik de geleceğin avukatlarına örnektir. Bizim en önemli çalışma alanımız halk sağlığı alanıdır. Bu alan TTB'nin omurgasıdır. Bu omurga yıllarca eğilip bükülmedi. Defalarca yargılandık. Elbette iktidar yaptıklarımızdan rahatsız olacaktı. Biz pandemide 300 binlerce insanın kaybından bahsederken iktidar yüz binde kaldı. Yine depremde iktidar 50 binde kalmış iken; yüzbinlerle telefonun iptal edildiği bir daha kullanılmadığını açıkladı telekomünikasyon şirketleri. Yine deprem bölgesinde hava kirliliği ölçümü yaptık. DSÖ'nün tam 3 katı sonuçlar elde ettik. Bu sonuçlara dair akreditasyonlarını kaybedecek korkusuyla hiçbir kurum, kişi çalışmadı. İşte bizi böyle susturmak istiyorlar. Kamuoyunda ciddi bir bilgi kirliliği var. Daha adımla bir anılmayan örgüt kalmadı. Gazetelerde verdiğim bilimsel beyana dair 'kişisel görüş' dediler. Hayır bu bilimsel bir görüştür. İşte gerçekleri böyle kapatıyorlar. Görüntülere dair ben bir ön tanı yaptım. Hangi silahın kullanılacağını uluslararası örgütler karar vercek. Haliyle konunun TTB MK ile ilişkilendirilmesi doğru değil. Beni TTB'den alsanız ne olur? Ben bu kapıdan 1978'de girdim. Bu kararın usülden yana olmasından öte kararın adil olması gerekir" diye konuştu. 

Avukat Leyla Verda Ersoy ise usule dair itirazlarının davanın başından beri sürdüğünü ifade ederek "Bakın bu sözü Dr. Fincancı değil de velevki TTB MK'nin hepsi söyleseydi yine bu sözlerin arkasında olduğumuzu ifade etmek isteriz" dedi. 

MERKEZ KONSEY ÜYELERİ GÖREVDEN ALINDI

Kararını açıklayan mahkeme, Merkez Konseyi üyelerinin görevden alınmasına karar verdi. Mahkeme yeni merkez konseyi seçimlerini tamamlamak üzere beş kişilik bir heyet görevlendirdi. Karar adliyede sloganlarla protesto edildi.

TTB tarafından karara dair yapılan açıklamada, "Siyasi iktidar eliyle egemen kılınmak istenen hukuksuzluk rejimi bir meyvesini daha vermiş; Türk Tabipleri Birliği’ni hedef alan davada, bir yıldan bu yana süregelen hukuksuzluklar silsilesi Merkez Konseyi üyelerinin görevden alınması ile sonuçlanmıştır. Altını kalın çizgilerle çiziyoruz: Türk Tabipleri Birliği için dünden bugüne değişen hiçbir şey yoktur. Merkez Konseyi karar temyizde kesinleşene kadar görevinin başındadır. Eşitlik yoksa, özgürlük yoksa, demokrasi yoksa, adalet yoksa, sağlık yoksa; mücadele haktır! Ve mücadele, Türk Tabipleri Birliği'nin adıdır!" denildi.

"HİÇBİR YERE GİTMİYORUZ"

Duruşma sonrası açıklama yapan Şebnem Korur Fincancı, "Hiçbir yere gitmiyoruz, susmuyoruz, korkmuyoruz, vazgeçmiyoruz. TTB bizim meslek örgütümüz. Bizim meslek örgütümüzden bizi bir darbe yasası ve bir darbe yargısıyla almaları mümkün değil. Görevimizin başında olmayı sürdüreceğiz" diye konuştu.

"KARAR YOK HÜKMÜNDEDİR"

TTB MK üyelerinin görevden alınma kararına dair, TTB Genel Merkezi'nde açıklama düzenlendi.

TTB MK Başkanı Dr. Şebnem Korur Fincancı "13 aydır örgütsel bütünlüğümüzü güçlendirmek için ellerinden geleni yaptılar. Yıllardır pek çok davada görevden alma hamlesini bir kez daha yapıp; başardıklarını düşünüyorlar. Biz TTB MK ile sınırlı bir meslek örgüt değiliz. Tüm üyelerimiz ile mücadeleyi sürdürüyoruz. Bunu en son deprem bölgesinde yürüttüğümüz mücadelede gördük. Koca bir örgütten söz ediyoruz. Bu koca örgüt, her durumda yan yana gelmeyi gösterdi. Bu mücadele de toplumun sağlık hakkının yanında; adalet, demokrasi de var. Bunu sürdüreceğiz. 'Bizi görevden alınınca ne oluyor?', diye merak ediyorsunuz. 5 kişilik delege, 1 ay içerisinde seçime götürecek. Peki bu seçim için istinaf kararı beklenecek mi? Yoksa gelecekler hızla olağanüstü seçimli genel kurulu mu yapacaklar? Eğer istinaf bizi haklı bulursa seçilenler ne olacak? Eğer istinaf kararı beklenmez ise bizim uğradığımız haksızlık ne olacak? İstinaf bizi haklı bulursa ne olacak? TTB'nin 103 bin üyesi var. Sağlık hakkı ve yaşatma mücadelesini sürdürüyoruz. Bizim sözümüzü söylememizi engellemek istiyorlar. Engelleyebilirler mi? Hayır, engelleyemezler! Bu mücadele bitmez. TTB mücadelenin adıdır! Bu kadar yok hükmündedir. Bunu da hatırlatmak isterim" dedi.

"TOPLUMUN MÜCADELE KANALLARI KAPATILMAK İSTENİYOR"

Açıklamada konuşan TTB II. Başkanı Dr. Ali İhsan Ökten; "Verilen bu karar ülkemizin olmayan demokrasi tarihinde bir kara lekedir. Ancak bu kara lekenin bir önemi var. Çünkü tarih bu kara lekeyi yazacak! Bu kara leke TTB'nin 70 yıllık emeğine bir darbedir. Karar TTB'nin mücadelesine bir sivil darbedir! Bu kararın devamı gelecektir. Yargının hedefi belli olmuştur.  Buradan başlayan hukuksuzlukla  toplumun tüm mücadele kanallarını kapatmak istiyorlar. Hekimler tüm bu baskı, tehdit, gözaltı ve tutuklamalara rağmen bilimsel veriler ışığında, mesleğin etik değerlerinden sapmadan toplumun sağlığı için mücadeleye devam ediyorlar, edecekler. TTB her türlü baskıya karşı susmadı, susmayacak!" diye konuştu.

"BİZE DEĞİL, TÜRKİYE ADALET SİSTEMİNE GEÇMİŞ OLSUN"

TTB MK üyesi Dr. Kazım Doğan Eroğulları da konuşmasında "Bize değil Türkiye'deki adalet sistemine geçmiş olsun diyelim. Biz gideceğiz, gelen arkadaşlarımız da aynı şeyi söyleyecek. TTB daha büyük bir kararlılıkla mücadeleye devam edecektir." ifadelerine yer verdi.

CHP Sağlık Bakanlığı'ndan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Dr. Zeliha Aksaz Şahbaz, verilen kararın siyasi bir karar olduğunu, kararın bir darbe olduğunu söyledi: "Bizler hekimiz. Tabipler birliği biz hekimlerin yasal anayasal meslek örgütüdür. Buraya gelen meslektaşlarımız demokratik bir şekilde gelip, demokratik bir şekilde giderler. Biz bu kararı tanımıyoruz! Bu karar Türkiye demokrasimize ağır, kara bir lekedir. Toplumun sağlık hakkının aynı zamanda insan hakkı olduğunu biliyoruz ve bu hakkı savunuyoruz. Birlikteyiz, CHP olarak demokrasiyi, eşitliği ve kardeşliği yeniden hakim kılacağız."

"DAYANIŞMA İLE İSTİBDAT REJİMİNİ GERİ PÜSKÜRTECEĞİZ"

Şahbaz'ın ardından söz alan HEDEP Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları da kararı alan iktidarın bir istibdat rejimi olduğunu söyleyerek, "İktidar kendilerine biat etmeyeni işsizlik ile, geleceksizlik ile cezalandırıyor. Buradan pandemide emek veren tüm sağlık emekçilerine, hekimlere teşekkür ederim. Sağlık politikaları ranta çevrildi. TTB hakkında verilen bu karar toplumu derinden yaralamıştır. Bizler bu kararı doğru bulmuyoruz. Bizler kayyumlardan çok çekmiş bir partiyiz. Alınan kararın nasıl zuhur ettiğini gördük. Dayanışma ile bu istibdat rejimini geri püskürteceğiz, dayanışma ile hepinize saygılarımı sunuyorum" dedi.

"HEKİMLERİMİZİN YANINDAYIZ"

Kararın ardından sosyal medyada "TTB Susturulamaz" etiketiyle çok sayıda destek ve dayanışma mesajı yayımlandı.


DURUŞMAYI ÇOK SAYIDA KURUM VE SİYASİ PARTİ TAKİP ETTİ

Türk Tabipleri Birliği (TTB) MK görevden alma davası öncesinde Ankara Dışkapı Adliyesi önünde açıklama gerçekleştirdi. Açıklamaya HEDEP, TİP ve CHP'li vekiller, Sol Parti, Halkevleri, Emek Partisi ve CHP temsilcileri ile çok sayıda ilden tabip odası temsilcileri, TTB önceki dönem Merkez Konsey Başkanlarının yanısıra SES, DİSK, KESK, TİHV ve İHD'li yöneticiler de katıldı.

Açıklamayı okuyan TTB MK Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, "TTB MK'nin tüm baskılara rağmen bilimsel bilginin kılavuzluğundan, hekimlik mesleğinin etik ilkelerinden taviz vermeden; toplum sağlığı, meslektaşları ve tüm sağlık emekçilerinin hakları için mücadele etmeye devam edecektir" diyerek TTB'nin dün susmadığı gibi bugün de susmayacağını söyledi. Fincancı, "Seçilmişleri yargıyı kullanarak görevden almaya çalışmak, meslek örgütleri ve demokratik kamuoyu temsilcilerini susturmak iktidarın siyasi ajandasında önemli bir yer tutuyor, bunu biliyoruz. Anayasa'yı tanımayan ve hukukun üstünlüğü ilkesini rafa kaldırmış olan iktidar hukuksuzlaştırmayı anayasasızlaştırma ile taçlandırmakta, her bir kurum ve birey için hayati olan anayasal hakların ilga edilmesine uğraşmaktadır" dedi.

"BİZ DEĞİL ONLAR AMAÇ DIŞI FAALİYET GÖSTERİYOR"

Bugün yine aynı zihniyetin amaç dışı faaliyet ve benzer yöntemler ile TTB Merkez Konseyi'ni "amaç dışı faaliyet gösterme" gerekçesiyle görevden almaya çalışmakta olduğunu ifade eden Dr. Fincancı, "Amaç dışı faaliyet gösteren TTB değil, Anayasa'yı ve adaleti korumakla görevli olan kurumlardır" diye konuştu. Fincancı ardından TTB'nin amaçların sıraladı: 

"TTB'nin amacı; meslektaşlarının güvenli çalışma ortamlarında çalışmasını sağlamaktır. TTB'nin amacı; koruyucu sağlık hizmetlerinin güçlendirilmesidir. TTB'nin amacı; akademik özgürlüklerin tesisi ve nitelikli tıp eğitimi için mücadele etmektir. TTB'nin amacı; nükleere karşı yaşamı savunmaktır. TTB'nin amacı; pandemide toplumdan gizlenenlerin açığa çıkarmaktır.z TB'nin amacı; deprem bölgesinde dayanışmayı örgütlemek, yıkılan bir kentin çocuklarının sağlıklı büyümelerini sağlamaktır..."

"HEKİMLİK YARGILANAMAZ"

Fincancı'nın ardından destek için açıklama gelen siyasi parti ve kurum temsilcileri söz alarak şöyle konuştu.

DİSK Emekli-Sen Genel Sekreteri Remzi Kalender: "Mücadeleyi örmemiz kaçınılmazdır. 10 aydır süren bu dava Türkiye'deki hukuksuzluğu gözler önüne seriyor. Hekimlik yargılanamaz, TTB'nin yanındayız."

KESK Örgütlenme Sekreteri Şenol Köksal: "TTB yalnız değildir. TTB sadece TTB değildir; TTB KESK'tir, TTB demokratik kitle örgütleridir. Biz de dün olduğu gibi bugün de TTB'nin yanındayız, mücadelemiz sürecek."

TMMOB Genel Sekreteri Dersim Gül: "Kentlerimiz kamusal varlıklar altında heba edilirken, sağlık sistemi çökertilmek istenirken, istiyorlar ki kimse bu yapılanlara ses çıkarmasın. Türkiye'nin demokratik kurumları her zaman yapılmak istenenlere karşı mücadele etmiştir. Bugün bize de burada TTB'nin yanındayız."

"DAVA GEREKÇESİNİN AKSİNE TTB GÖREVLERİNİ YERİNE GETİRDİĞİ İÇİN BU DAVA AÇILDI"

HEDEP Milletvekili Mithat Sancar: "Bu dava da gerekçe olarak amaç dışı faaliyet deniliyor. Oysa tam da bu dava TTB görevlerini yerine getirdiği için açılmıştır. TTB geçmişten beri, Türkiye'de barış özgürlük mücadelesinin önemli bir bileşeni olmuştur. Bu iktidar toplumu demokrasi, özgürlük taleplerinden uzaklaştırmak için her yola başvurmuş; önce sesi gür çıkanlara dokunuştur. TTB de en önde, sesi gür çıkan bir örgüttür. Bu dava mutlaka boşa çıkacaktır. Bu da ortak mücadele ile sağlanacaktır."

"BU DAVA SİYASİ BİR DAVADIR"

CHP Sağlık Bakanlığı'ndan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Dr. Zeliha Aksaz Şahbaz: "TTB Türkiye'de demokrasi mücadelesinin bir yuvasıdır. Toplumun yaşama hakkını biz TTB'den öğrendik. Bu dava toplumun onurlu örgütü ile yol yürüme, yaşam hakkını savunmaya yönelik bir davadır. Biz bu davada tabipler birliği ile halkımızın sağlık ve yaşam hakkını savunmaya devam edeceğiz. Bu dava siyasi bir davadır, bizleri bu dava ile susturamazlar, yıldıramazlar, tabipleri susturamazlar"  (Ankara/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

2019 yerel seçimlerinde Binali Yıldırım'ın masraflarını İBB karşılamış

SONRAKİ HABER

Çanakkale'de sağanak tarım arazilerini vurdu, evleri su bastı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa