1 Aralık 2023 22:00

Ressam İsmet Değirmenci: Distopik düzene karşı yeniden ütopyayı düşünüyorum

Yılmaz KAMAL

Sanatında insan-doğa ilişkisine odaklanan İsmet Değirmenci'nin “Bul Beni” başlıklı kişisel sergisi Brieflyart Galeri’de devam ediyor. Sanatçı eserlerinde, ada metaforlarıyla sorguladığı yaşamı, içinde bulunduğumuz distopik düzene karşı bir ütopya olarak yeniden oluşturuyor.

Sergide, Değirmenci’nin kitap sayfalarına çizdiği ada resimleri, kâğıt üzerine çini mürekkebiyle yaptığı “yalnızlık haritaları” resimleri ve pişmiş topraktan oluşan “Göç Portreleri” başlıklı büst serisi sanatseverlerle buluşuyor.

Yeni sergisini anlatan Değirmenci “Bul beni kavramı distopik düzene karşı, yani bireyin özgürleşmesi için yeniden ütopyayı düşünüyorum” diyor. Sanatına dair ise şu ifadeleri kullanıyor: “Doğaya uyumlu ve barışçıl bir deneyim olarak değerlendiriyorum sanatımı”

Serginin ismi olan “Bul Beni”, eserlerinizdeki ana temayı nasıl yansıtıyor? Bu ismi seçerken hangi düşünsel ve duygusal bağlamları göz önünde bulundurdunuz?

Bul beni kavramı distopik düzene karşı, yani bireyin özgürleşmesi için yeniden ütopyayı düşünüyorum. Şehrin tutsaklığında hız ve yetişme telaşı içinde tüketim nesnesine dönüşen ve kaybolan beni yeniden bulmak, kendini yeniden gerçekleştirmek için ada metaforlarını kullandım. Belki yeniden başlamak için.

"DIŞAVURUMCU BİR İFADEYİ BENİMSİYORUM"

Doğa ve sanat arasındaki etkileşimi nasıl tasvir ediyorsunuz? Doğa, eserlerinizde nasıl bir rol oynuyor?

Resimlerimdeki doğa olgusu temsile dayanan yani manzara karşısında duygulanım değil tamamen doğanın içinde olma halidir. Doğaya uyumlu ve sorumluluk duygusu içinde tinsel ve metafizik olarak dışavurumcu bir ifadeyi benimsiyorum.

Sergide kullandığınız ada metaforlarını toplumsal bir bağlamda nasıl değerlendirirsiniz? Aynı zamanda bu metaforlar bireysel deneyimlerinizi de yansıtıyor mu?

Ada metaforları batı ülkelerinin sömürüsü ile bozulmuş ütopya adalarını yeniden kurma ya da hayal etmekti. İlk önce ontolojik olarak kendi varlığımızı sorgulamak; kendimize bakıp kendini yeniden gerçekleştirme nedenselliği içine kullandım ada metaforunu. Ada büyüdüğüm bir yer ve şehirdeki yüklerden kaçıp arındığım, kendimi sorguladığım ve kendimi bulduğum bir yer.

"YAŞANILANDAN SORUMLU OLARAK YAPTIM"

Göç temalı büstler, kimlik ve aidiyet konularında nasıl bir hikâye anlatıyor? Göç, sizin için kişisel bir kimlik arayışını temsil ediyor mu?

Göç portreleri; adaya mübadele yıllarında gidenler ve sonrasında gelenlerin yüzleri fakat tanımadığım hayalimden yaptığım bu yüzler hepsi denizin içerisinde birer ada olarak yer alıyor. Tabii ki bunları oluştururken sonsuz sorumluluk duygusu içerisinde benden önce yaşanılandan ve yaşanılacak olandan sorumlu olarak göç portrelerini yaptım.

Sanat kariyeriniz boyunca eserlerinizdeki evrimi nasıl değerlendiriyorsunuz? Sanat anlayışınızda değişimler fark ettiğiniz oldu mu?

Bu yaşam döngüsü içinde hem kendinin hem de bütün parçalarıyla sürekli bir devinim içerinde olduğu düşüncesi bir akış, oluş, yürüyüş felsefesinden hareketle her seferinde yeni malzemeler aracılığıyla kendini tekrarlamadan doğaya uyumlu ve barışçıl bir deneyim olarak değerlendiriyorum sanatımı. Bu da yeni arayışlara ve deneysel olanı gerçekleştirmeme yardımcı oluyor.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

‘Tüm gruplar silah bıraksın, PKK kendini feshetsin’

‘Tüm gruplar silah bıraksın, PKK kendini feshetsin’

PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın, bir süredir beklenen mesajı, DEM Parti İmralı heyeti aracılığıyla duyuruldu. Öcalan, “Tüm gruplar silah bırakmalı ve PKK kendini feshetmelidir” çağrısı yaptı. Açıklamada Suriye’deki Kürtlerin siyasi ve askeri durumuyla ilgili bir ifade yer almadı.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
1 Mart 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et