Şahindere’ye tel örgü çekilmesine karşı halk toplantısı

Bin Pınarlı İda Dağı’nda sermayeye satılmamış tek mesire alanı olan Şahindere Kanyonu, mikroklima etkisi ile hiçbir çevresel etkide kalmadan dağdaki temiz havayı sahile taşıyan sahildeki iyotlu havayı dağa taşıyor. Halk sağlığı açısından çok önemli tabiat özelliğine sahip olan Şahindere Kanyonu tel örgülerle çevrilerek halkın girişine kapatıldı.

İhale ile satışa çıkartılmak istenen Şahindere için, Edremit Demokrasi Platformunun çağrısı ile halk toplantısı yapıldı. Altınoluk Ayhan Şahenk Kültür Merkezinde yapılan toplantıya aralarında Edremit Belediyesi Başkan Yardımcısı Tümdeniz Çelebi, Altınoluk Mahallesi muhtarları, çevre derneklerinin yönetici ve üyeleri ile Eğitim Sen, Tüm Bel Sen, emekli sendikaları, siyasi parti temsilcilerinin bulunduğu 250 kişi katıldı. Toplantıda açılış konuşmasını Demokrasi Platformu Şahindere komisyonu adına Orhan Bakır yaptı.

“BU 3 YILLIK BİR KONU”

Konuyu araştırmak için ilgili kurumlardan bilgi aldıklarını söyleyen Bakır, mevcut alanın bir kısmının belediyeye, bir kısmının Milli Parklar Genel Müdürlüğüne ait olduğunu belirtti. Belediyenin mesire alanını halk için ıslah etmekten uzak durması nedeniyle, Milli Parklar Müdürlüğü’nün işe dahil olduğu ve alanı ihaleye çıkarmak istediklerini ifade etti.

Divan Başkanı Mimar Mehmet Akif Öznal ise alana dair yaptığı araştırmaya ilişkin bilgi verdi. 3 yıldır bu konunun devam ettiğine dikkat çeken Öznal, “Eski Vali Hasan Işıldak döneminde gündeme getirilmiş, piknik alanının tadilatı ve benzeri noktasında valilikte bir görüşmeler olmuş, özellikle piknik alanının tuvalet ve benzeri halka açık alanlarının temiz olmadığı, çevre düzenlemesinin yetersiz olduğu noktasından hareketle buraya yönelik bir proje tartışması olmuştur. Alanda bir kafeterya, restoran, şelaleye kadar ahşap yürüme yolları ve ahşap köprü yapılması düşünülüyor. Piknik alanının önemli bir kısmı belediyeye ait. Bizim muhatabımız bir yandan belediye, diğer yandan Milli Parklar Müdürlüğüdür” şeklinde konuştu.

Öznal’ın ardından söz alan eski Altınoluk Belediye Başkanı Hasan Özpolat, 2009 ile 2014 yılları arası görev yaptığını söyleyerek, “Daha önce oraya otel yapılmak istendi. Ben izin vermedim. Bana göre belediyeye bırakılmalıdır” dedi.

“ÖZELLEŞTİRMELERE KARŞIYIZ”

Ardından toplantıya katılanlar söz aldı. Söz alanlardan Ali Erdoğan, “Belediyecilik çöp toplamaktan ibaret değildir. Belediyeler sosyal belediyecilik yapmalı” ifadelerini kullandı. Kazdağı Derneği yöneticisi Mehmet Akbulut ise, “Şahindere, insanların yazın serinlediği tek mesire alanı. Şimdi burası da rant alanı yapılmak isteniyor. Burası özelleştirmek isteniyor. Burası halka açık olmalıdır. Biz kendi yaşam alanlarımıza parayla girmeyiz” dedikten sonra tüm siyasi partileri ve demokratik çevre örgütlerini mücadeleye davet etti.

12 yıldır Şahindere’de spor yaptıklarını belirten Canan Koçak, “Bir çivi çakılmadan olduğu gibi halka bırakılmalıdır. Bize taş, beton lazım değil doğanın kendisi gerekiyor" dedi Emekliler Sendikası üyesi Zafer Aldoğan ise, “Biz ranta ve özelleştirmeye karşıyız, Şahindere halkındır doğal haliyle kalmalıdır" ifadelerini kullandı.

“ÇÖZÜM ÜRETMEZSEK EL KOYARLAR”

Şahindere Mahalle Meclisinde Hıldır Yavuz ise, “Mahalle meclisi örneğini tüm Edremit mahallelerine yaygınlaştırmalıyız. Biz yıllarca yürüttüğümüz sendikal deneyimden biliyoruz ki şimdiye kadar yapılan özelleştirmelerde öncelikle özelleştirmek istenen yerler karalanmıştır” dedi. Edremit Çevre Platformu (EDÇEP) Başkanı Kubilay Öztürk ise, “Biz çözüm üretmezsek birileri geliyor ve el koyuyorlar. Mesire alanı ile ilgili bir proje üretmeliyiz” şeklinde konuştu.

Eğitim Sen Edremit Baş Temsilcisi Bahadır Yıldırım konuşmasında, “Şahindere’ye otel yapılmasına, taş düzenlemesi gibi betona teslimine asla izin vermeyeceğiz. Halkın ücretsiz gireceği, doğaya zarar vermeden, sadece insanların değil, hayvanların da sularını özgürce içtiği, dolaşacağı bir alan dışında hiçbir projeye geçit vermeyip, direneceğimizi bildiriyoruz” ifadelerini kullandı. Şahindere Mahalle Muhtarı Dilek Bal ve Altınoluk Mahalle Muhtarı Aydın Türker ise mahalle muhtarlarının halkın temsilcisi olduklarına dikkat çekerek toplantıda alınacak kararlar doğrultusunda mücadele edeceklerini vurguladı.

“TEL ÇEKİLMESİNİN NEDENİ KAÇAK GİRİŞİ ENGELLEMEK”

Ardından söz alan Edremit Belediye Başkanı Yardımcısı Tümdeniz Çelebi, “Eski belediye başkanımız Hasan Özpolat'ın belirttiği yerde bir otel yok, kaçak bir bina var” dedi. Tellerin çekilmesinin nedeni milli parklara kaçak girişi engellemek olduğunu söyleyen Çelebi, “Milli Parklar Müdürlüğü ile çeşitli görüşmelerimiz oldu. Biz oraya tel örgü çekilmesi yerine güvenliği sağlamak açısından zabıta görevlendirebileceğimizi söyledik. Şimdiye kadar bu şekilde orası halkın kullanımına açık kaldı. Milli parkların oraya müdahil olması ile birlikte şimdi yeni bir süreçteyiz” dedikten sonra toplantıda alınacak karara uyuyacaklarını belirterek tel örgünün kaldırılması için mücadele edeceklerini söyledi.

“DİRENDİĞİMİZ ORANDA KAZANIRIZ”

Ardından söz alan Kemal Yadırgı ise, “Kapitalizm gölgesini satamayacağı ağacı keser. Son yıllarda tüm dünyada küresel ısınma sonucu meydana gelen büyük afetlere ve büyük yıkımlara hep beraber şahit oluyoruz. Dünya üzerindeki çevresel felaketlerin bir benzerini daha geçen haftalarda biz Edremit ve Körfez sakinleri olarak yaşadık. Şimdi Şahinderesi Kanyonu’na projeler tartışılıyor. Proje sözü açıkçası beni korkutuyor çünkü yaşam alanımıza yönelik saldırılar hep bu sözlerle başladı” ifadelerini kullandı. Kaz Dağları’na yönelik yapılan uluslararası ya da yerli şirketlerin saldırıları karşısında halkın direndiği oranda kazanımlar elde edildiğini söyleyen Yadırgı, “Biz belediyeye ya da diğer kurumlara güvenmiyoruz çünkü her gün yaşıyoruz. Geçmişte Kürt belediyelerine kayyum atandı ses çıkaramadık. Daha dün Türk Tabipler Birliği Merkez Konseyi görevden alınarak yerine kayyum atandı. Hatay halkının oyları ile seçilen Milletvekili Can Atalay Anayasa Mahkemesi kararına rağmen hala içeride tutuluyor” şeklinde hatırlatmalarda bulundu. Urfa’da direnen Özak Tekstil işçilerinden bahseden Yadırgı, “Sendika seçme özgürlüğünü kullanarak, sarı sendika Öz İplik İş’ ten istifa ederek, bağımsız sendika BİRTEK-SEN'e geçen Urfa Özak işçileri, anayasal hakları olan sendika seçme özgürlüklerini kullanamıyor. Sendikaya üye olan bir kadın işçinin işten atılması üzerine Urfa Özak Tekstil işçileri direnişe geçtiler. Patronun isteği ve valilik kararıyla işçiler fabrika önüne alınmıyor, direnişleri gazla ve copla bastırılmak isteniyor” dedikten sonra Özak Tekstil işçilerinin direnişlerine destek verdiklerini ve alkışladıklarını söyledi.

“BİZ ÖRGÜTLÜ OLURSAK SEÇİMLER BELİRLEYİCİ OLMAZ”

Anayasa ve yasaların ayaklarının altına alındığına dikkat çeken Yadırgı, “Bu rejimde bizim güveneceğimiz tek güç halkın örgütlü gücüdür. Sokak sokak örgütlenerek yerel seçimlere girdiğimiz bu süreçte, kendi adaylarımızı belirleyerek diğer yandan örgütlü gücümüzle Şahindere’nin yeniden halkın kullanımına açılmasını sağlayabiliriz. Eğer biz örgütlü olursak Belediye Başkanlığına hangi ismin seçildiği çok da önemli olmayacaktır. O zaman burada Şahindere için yürütme kurulumuzu seçerek ve örgütlenerek mücadelemizi sürdürmeliyiz" ifadelerini kullandı. Konuşmanın ardından salonda bulunanlar, Urfa’da direnen Özak Tekstil işçilerini alkışlayarak desteklerini belirtti. (Balıkesir/EVRENSEL)