3 Aralık Uluslararası Engelliler Günü | İHD: Engel varsa engelleri kaldırın!
Engelliler Günü'nde açıklama yapan İHD, engellilere yönelik farkındalığın arttığını ancak ayrımcı yaklaşımların sürdüğünü; meselenin toplumsal ve sınıfsal boyutunun göz ardı edildiğini belirtti.
Fotoğraf: DHA
3 Aralık 1992’de Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından Uluslararası Engelliler Günü ilan edilmesinin üzerinden geçen 31 yılın ardından alana dair farkındalık artıyor. Fakat ayrımcı, ötekileştiren, önyargılı yaklaşımlar önlenemediği gibi meselenin özellikle toplumsal ve sınıfsal boyutu görmezden geliniyor. Konuya dikkat çeken İnsan Hakları Derneği (İHD), yayımladığı açıklamada, “Engelli haklarının sağlanması için yeterli bütçe ayrılmaması, meselenin görmezden gelindiğinin göstergesi. Bu ihmallerin bir nedeni de, engellilik yaratan olayların ve engellerin aşılamadığı durumların ağırlıklı olarak yoksul kesimde yaşanmasının da etkisi olduğu gözden kaçmamaktadır” dedi.
6 milyon dolayındaki mülteci içindeki engelli nüfus haricinde 10 milyon civarında fiziksel, zihinsel ve fizyolojik duyu yitimli /engellinin yaşadığı Türkiye'de, bu alana dair güncel verilerin kaydedilmediğini vurgulayan İnsan Hakları Derneği, engelli bireylerin sosyal ve ekonomik hayata katılmasının ön şartı olarak görülen erişilebilirliğin devlete getireceği mali yük gerekçe gösterilerek sağlanmadığına vurgu yaptı.
“KAMU BİNALARININ YÜZDE 75’İNDE ENGELLİ TUVALETİ YOK”
Dikkat çekilen sayısal verilerle, devletin engellilere yönelik sorumluluklarına olumsuz yaklaşımını örneklerle gözler önüne seren İHD, İETT otobüslerinin yüzde 59’unda, kamu binalarının yüze 51'inde tekerlekli sandalye rampası olmadığını, bu binaların yüzde 75’inde engelli kullanımına uygun tuvalet dahi olmadığını belirtti.
Çıkarılan kanun ve yönetmeliklerle engellilere yönelik, “çürük, malul, sakat, özürlü” tanımların kısmen terk edildiğini belirten İHD bu değişimin altının tam olarak doldurulmadığını, uygulamada ötekileştirme ve ayrımcılığın sürdüğünü belirtti. Açıklamada, mevzuattaki iyileştirmelere rağmen söz konusu kanunların ve 2006 tarihli BM Engelli Kişilerin Haklarına Dair Sözleşmenin gereklerinin halen yerine getirilmediğini de vurguladı.
“İYİLEŞTİRİCİ ÖNLEMLER ACİLEN ALINMALI”
İnsan Hakları Derneği, yerine getirilmeyen yükümlülükler yanında çıkarılan engeller nedeniyle onlarca yıldır engellilerin sokağa çıkmaları, okullara kabul edilmeleri, eğitim hakkına erişebilmeleri, iş bulabilmeleri, sosyal hayata, kültürel hayata, siyasete katılmaları engellendiğinin de üzerinde durdu.
Ekonomik kriz, salgın hastalıklar ve deprem gibi değişik nedenlerle artan işsizlik, yoksulluk ve sağlığa erişimde yaşanan sorunlar nedeniyle dezavantajlı konumdaki; engelli kadınlar, çocuklar, yaşlılar, mahpuslar ve mülteciler için özel iyileştirici önlemlerin acilen alınması gerektiğini vurguladı.
İnsan Hakları Derneği topluma düşen sorumlulukları da şu ifadelerle hatırlattı: “İnsan hakları savunucuları olarak biliyoruz ki; engellilerin hayata eşit katılımı önündeki en büyük engel resmi otoritelerin tutumunun öneminin altını çizen İnsan Hakları Derneği, toplumsal yaşamın örgütlenmesinde hepimize düşen sorumlulukların var.” (HABER MERKEZİ)