EMEP İstanbul İl Kongresi: Emperyalist barbarlığı yeneceğiz

EMEP İstanbul İl Başkanı Sema Barbaros, yerel seçimler için "Tek adam yönetiminin kayıplarla çıkması; emek, barış ve demokrasiden yana güçlerin kazanımla çıkması… Hedefimiz bu olmalıdır" dedi.

03 Aralık 2023 14:38
Son Güncellenme Tarihi: 03 Aralık 2023 19:12
Paylaş

Emek Partisi (EMEP) İstanbul İl Örgütü, 10. Kongresi'ni "Barbarlık yenilecek, işçi sınıfı kazanacak, halklar kazanacak" şiarıyla Maltepe Türkan Saylan Kültür Merkezi'nde gerçekleştirdi. Kongrede İl Başkanlığı görevine yeniden Sema Barbaros seçildi.

Kongrede konuşan İl Başkanı Sema Barbaros, yerel seçimler için "Tek adam yönetiminin kayıplarla çıkması; emekten, barıştan, demokrasiden yana güçlerin ise kazanımla çıkması... Hedefimiz bu olmalıdır" dedi. Aday belirleme sürecini başlattıklarını belirten Barbaros, yerel güçlerle ittifaklar kurulmasını da içeren bir yaklaşım içinde olacaklarını söyleyip, "Asıl kazanımlarımız da bu mücadele ittifakları ve birlikleri olacaktır" dedi.

İŞÇİ VE EMEKÇİLER TALEPLERİYLE YÜRÜDÜ

Yüzlerce işçi ve emekçinin, aydın ve yazarların, siyasi parti ve sendika temsilcilerinin katıldığı kongreye Emek Gençliği, "Denizlerden Erdal'a gençlik emeğin saflarında" pankartıyla "Gençlik gelecek, gelecek sosyalizm" sloganlarıyla yürüyüş düzenleyerek geldi.

Tersane işçileri ve belediye işçileri de "Çalışırken ölmemek, insanca yaşama koşulları için yaşasın ekmek ve özgürlük mücadelemiz" ve "Belediye şirket işçilerine kadro" pankartlarıyla kongre salonuna giriş yaptı. İşçiler salonda "İşçilerin birliği sermayeyi yenecek" sloganıyla karşılandı.

Kongre salonuna "Dünyanın bütün işçileri birleşin", "Yaşasın devrim ve sosyalizm", "Barbarlık yenilecek, işçi sınıfı kazanacak, halklar kazanacak" pankartları asıldı. Salonda coşkulu bir hava hakimdi, devrim marşları çalındı.

GÖKÇEK: EMPERYALİST BARBARLIĞI BİRLEŞİK VE ÖRGÜTLÜ MÜCADELEYLE YENECEĞİZ

Kongrenin açılış konuşmasını EMEP Esenyurt İlçe Başkanı Levent Gökçek gerçekleştirdi.

Gökçek'in "İşçilerin, emekçilerin, halkların başına bela olan bu kapitalist, emperyalist barbarlığı, birleşik mücadeleyle, örgütlü mücadeleyle yeneceğiz, bundan hiçbirimizin kuşkusu olmasın" sözleri, "Sermaye mezara, emek iktidara" sloganıyla karşılandı.

Tek adam yönetiminin ve arkasındaki sermaye güçlerinin, sömürü, baskı, yağma ve talan politikalarını yoğunlaştırdığını belirten Gökçek, "Tek adam iktidarı gerici, faşist bir rejimin inşasına hız kazandırdı" dedi ve mücadelenin önemini vurguladı.

BARBAROS: BARBARLIĞI SAVAŞ ALANLARINDA, FABRİKA TEZGAHLARINDA GÖRÜYORUZ

Gökçek'in ardından İstanbul İl Başkanı Sema Barbaros konuştu.

Emperyalistler arası çelişki ve çatışmaların keskinleştiğine ve Filistin'deki katliamlaraa dikkat çeken Barbaros, tek adam iktidarının iki yüzlü tutumuna da değinerek şunları dile getirdi:

"Filistin'de işgale son verilmesi, İsrail ile bütün ekonomik ve diplomatik ilişkilerin kesilmesi, Türkiye'nin NATO'dan çıkması, ülkemizdeki ABD üslerinin kapatılması için eylemler yaptık. Bunun yeterli olmadığının farkındayız. Emperyalistlerin barbarlığını Rojava'da, Filistin'de, Ukrayna'da savaş alanlarında görüyoruz. İşçi sınıfının örgütlü mücadelesine karşı saldırılarda, fabrika tezgahlarında, mültecilere karşı yapılan anlaşmalarda görüyoruz. Kürt sorunun demokratik, halkçı çözümü yerine artan baskıda, kayyumcu politikalarda, tutuklanmalarda, yasaklanmalarda görüyoruz."

Barbaros, ardından, işçi sınıfının başta Filistin olmak üzere ezilen halkların yanında olması gerektiğini vurguladı.

"İSTANBUL'UN İŞÇİ VE EMEKÇİLERİ GEÇİNEMİYOR, KİRASINI ÖDEYEMİYOR…"

İstanbul'da yaşamanın maliyetinin aylık 46 bin lira seviyelerine yükseldiğini hatırlatan Barbaros, şehrin işçi ve emekçilerinin uzun süre çalışsa da geçinemediğini, kirasını ödeyemediğini, borçlarını kapatamadığını, çocuğunu okutamadığını söyledi.

İşçi ve emekçilerin acil ekonomik talepleri için mücadelenin büyütülmesi amacıyla seferber olunması gerektiğini söyleyen Barbaros, kentin diğer sorunlarına da dikkat çekti:

"Emekçi mahallelerinde uyuşturucu trafiği, çeteleşme, yasa dışı bahisin yaygınlaşması… Bu sosyal yozlaşmanın sonuçları tüm gençlerimizi güçlü biçimde etkiliyor. Cemaat yurtlarına, sıbyan mekteplerine, tarikat okullarına karşı bilimsel, laik bir eğitimi savunmak için halkın örgütlü gücünü sağlamalıyız. Kayyumlar, KHK'lerle ihraçlar, konserlere yasak, sanat eserlerine saldırı... Kültür sanat, bilim ve üniversite emekçilerinin örgütlü mücadelesine ihtiyaç var... Partimiz bu ihtiyaçların bilincindedir ve sorumluluklarını yerine getirmek için bilimsel sosyalizmin ışığında mücadele etmektedir."

DEPREM TEHLİKESİNE KARŞI GÜVENLİ VE UCUZ KONUT HAKKI İÇİN MÜCADELE

6 Şubat depremlerinde on binlerce insanın yaşamını yitirdiğine, binlerce insan enkaz altında ölüme terk edildiğine dikkat çeken Barbaros, İstanbul'daki deprem tehlikesine dikkat çekerek şu değerlendirmede bulundu:

"Tek adam iktidarının depremi kendisi ve sermaye için nasıl bir fırsata çevirdiğini gördük. Yeni çıkardığı rezerv alanları yasasıyla İstanbul'da yeni bir kâr ve rant vurgunu peşinde koşuyor. Emek ve meslek örgütleriyle birlikte buna karşı duvar örmeliyiz. İstanbul emekçilerinin evlerini ve yaşam alanlarını hedef alan bu adımlara karşı herkese güvenli ve ucuz konut hakkı için hep beraber mücadele etmekten başka seçeneğimiz yok."

"HEDEF TEK ADAM YÖNETİMİNİN KAYIPLARLA ÇIKMASI"

14 ve 28 Mayıs seçimlerinin sonuçlarına da değinen Barbaros, "Seçim süreci bir kez daha gösterdi ki sandık tek başına bir seçenek olamaz. Asıl olan talepleri etrafında örgütlenmiş halkın değiştirici gücüdür" dedi.

Mart 2024'te gerçekleşecek yerel seçimlerde İstanbul'un öneminin farkında olduklarını belirten Barbaros, "Tek adam yönetiminin yerel seçimlerden kayıplarla çıkması; halkın bilinç ve örgütlülüğünün ilerletilmesi, emekten, barıştan, demokrasiden yana güçlerin ise yerel yönetimlerden kazanımla çıkması... Hedefimiz bu olmalıdır" dedi.

Barbaros, "Öncelikli bölgelerimiz başta olmak üzere emekçi mahallelerinde muhtarlıklara, ilçelerde meclis üyeliklerine ve belediye başkanlıklarına adaylar belirlenmesi sürecini başlattık. Demokratik ve halkçı bir belediyecilik anlayışıyla ilerleteceğimiz bu süreçte yerel güçlerle ittifaklar kurulmasını da içerecek bir yaklaşım içinde olacağız. Asıl kazanımlarımız da bu mücadele ittifakları ve birlikleri olacaktır" dedi.

Barbaros, konuşmasında, direnen Agrobay işçilerini, Özak işçilerini, grevdeki Corning ve Sputnik işçilerini,  Cumartesi Annelerini, Barış Annelerini ve Gezi tutsaklarını da unutmadı.

BAYHAN: UCUZ EMEK CENNETİ DÜZENİNİ YIKMAK İÇİN…

EMEP İstanbul Milletvekili İskender Bayhan da mevcut rejimin Can Atalay ve Gülten Kışanak da dahil muhalif siyasetçileri cezaevlerinde tuttuğunu, sendikacıları gözaltına aldığını, grevdeki işçileri tehdit ettiğini; gazetecileri, aydınları yazarları, bilim insanları baskı altına aldığını söyledi.

"İktidara günde 5 vakit yalan söylemek yetmiyor artık" diyen Bayhan, "Emek ne kadar değersizse bir ülkede, insan hayatı o kadar ucuz olur; kadınların, çocukların, gençlerin hayatı ucuz ve değersiz olur. Göçmen işçilerin hayatı ucuz olur. Ucuz emek gücü cenneti haline getirilmiş düzeni yıkmak, mücadelemizin en önemli hedefidir" diye konuştu.

ASLAN: ASGARİ ÜCRET YOKSULLUK SINIRI ÜZERİNDE OLMALI

DİSK Yönetim Kurulu Üyesi ve Gıda-İş Genel Başkanı Seyit Aslan ise MESS'in yüzde 36'lık "zam" ile işçilere sefalet sözleşmesini dayatmak istediğini söyledi.  Metal işçilerinin sınıfın ileri güçlerinden olduğunu ifade eden aslan, "MESS'e gereken yanıtı mutlaka vereceklerdir" dedi.

Bu ay yapılacak asgari ücret görüşmelerine ilişkin dair de Aslan, "O masada yapılacak pazarlıklar yoksulluk sınırının üzerinde bir ücret için olmak zorundadır" dedi.

"GÜCÜMÜZ SINIF DAYANIŞMASIDIR"

İstanbul İşçi Sendikaları Şubeler Platformu (İİŞP) Dönem Sözcüsü ve DERİTEKS Tuzla Şube Başkanı Hikmet Numanoğlu, EMEP'in emek karşıtı her türlü politikaya karşı dimdik durduğunu söyledi. Emeğe yönelik saldırılara karşı emekçileri güçlü kılanın sınıf dayanışması olduğunu dile getiren Numanoğlu, "Yarın da omuz omuza mücadele edeceğimize inancımız tamdır" dedi.

Grevdeki Sputnik çalışanları da söz alarak, "Bu mücadelenin ancak sokakları hiç bırakmayan kadınlarla, işçilerle, Kürtlerle, ezilenlerle, öğrencilerle birlikte kazanılacağını anladık" dedi.

Söz alan tersane işçisi, iş cinayetlerine dikkat çekerek, "Patronların bize böyle bir hayatı reva görmelerinin sebebi tersane işçilerin örgütsüzlüğüdür. Sadece örgütlü şekilde hareket ettiğimiz sürece koşullarımızı değiştirebiliriz" dedi.

SES Şişli Şube Eş Başkanı Fadime Kavak, özellikle şehir hastanelerindeki sorunlara dikkat çekerek, "Birleşik mücadeleyi örerken EMEP gibi bir partinin yanımızda olduğunu bilmek bize güç veriyor" diye konuştu.

Türkiye Yazarlar Sendikası Başkanı Adnan Özyalçıner, düşünce ve ifade özgürlüğü olmazsa insan hak ve özgürlüklerinin de olmayacağını söyledi. Özyalçıner, konuşmasını kaybettiğimiz eşi Sennur Sezer'in "Çığlık" şiiriyle noktaladı.

"HESAPLAŞACAĞIZ!"

Emek Gençliğinden Selinay Uzuntel, iktidarın "Hellallik" istemesini hatırlatarak, "Helalleşmiyoruz, hesaplaşacağız" dedi.

"Beslenemiyoruz, barınamıyoruz, kıt kanaat geçinmek değil yaşamak istiyoruz. KYK yurtlarında ihmaller yüzünden ölmek değil yaşamak istiyoruz" diyen Uzuntel, şöyle devam etti:

"Yıllardır dindar ve kindar bir gençlik yaratmanın yolarını arayan, gençliğin ihtiyaçları için ayrılmayan ödenekleri cemaat ve tarikatlara ayıran tek adam rejimine karşı, ÇEDES gibi projelerle dinci-gerici bir eğitim dayatmasına boyun eğmiyoruz! MESEM uygulamasıyla gençliğin daha çocukken ucuz iş gücü olmasına, dayakla küfürle hizaya çekilmesine, eğitimden koparılmasına göz yummuyoruz. Sömürülmediğimiz, laik ve bilimsel bir eğitim için mücadele ediyoruz."

"ONLARIN BAYRAĞINI BIRAKMADIK"

10 Ekim Ankara Gar Katliamı'nda hayatını kaybeden Günay Doğan'ın babası Mustafa Doğan, "Onların barış bayraklarını bırakmadık, bırakmayacağız" dedi.

"BARINMA HAKKIMIZA GÖZ DİKENLERE KARŞI…"

"Rezerv alan" düzenlemesine dair konuşan Cüneyt Binici, rantsal dönüşüme ilişkin Şahintepe Mahallesi gibi örneklerden bahsetti. İktidarın, işçi ve emekçilerin barınma haklarını gözetmediğini ve onları şehrin dışına itmeye çalıştığını söyleyen Binici, "Yerel örgütlerle birleşerek işçi ve emekçileri bulunduğu semtten koparmaya çalışanlara karşı örgütlü mücadele etmeliyiz" dedi.

"KADINLARIN HAKLARINA YÖNELİK SALDIRILARA KARŞI BİRLEŞMELİYİZ"

Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği Başkanı Adile Doğan, Özak Tekstil işçisi kadınların direnişi hatırlatarak, "Dediler ki 'Adımız yok, hakaret var, küfür var. İnsan olduğumuzu hatırlarlamak için başladık direnişe'. Biz kadınlar yıllardır hem hayatlarımıza hem haklarımıza sahip çıkıyoruz. Kadınların haklarına saldırı var. İstanbul Sözleşmesi'nden ve medeni kanuna, nafaka hakkına… Bu saldırılara karşı birleşmemiz gerek" dedi.

BOĞAZİÇİ ÖĞRENCİSİ: SÖZ SAHİBİ OLDUĞUMUZ DÜZENİ KURACAĞIZ

Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi Berkay Morkan, "kayyum rektör" atamasıyla başlayan direniş sürecinden bahsetti ve "Başka bir dünya mümkün demek zorundayız. Sadece AKP'yi göndermek kurtuluş olmayacak. İhtiyacımız olan, canımıza göz diken bu düzeni yıkıp, bizim söz sahibi olduğumuz bir düzeni kendi ellerimizle hep birlikte kurmak. Gençlik gelecek, gelecek sosyalizm" dedi.

"EMEĞİN SESİ, GERÇEĞİN HABERCİSİ OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ"

Kongrede konuşan Evrensel editörü Vural Nasuhbeyoğlu, Evrensel'in çıktığı ilk günden bu yana cezalara ve kapatmalarla karşılaşmasına rağmen "Emeğin sesi, gerçeğin habercisi" şiarıyla yoluna devam ettiğini söyledi. Nasuhbeyoğlu, “Bugün tek adam rejimi yine davalarla, hukuksuz bir biçimde yaklaşık dört yıldır Basın İlan Kurumunun tüm gazetelere verdiği ilan hakkımızı keserek, basın kartlarımızı iptal ederek bizi susturmaya çalışıyor” dedi.

Nasuhbeyoğlu, sermayenin çıkarlarını koruyan, patronlar için memleketi dikensiz gül bahçesine çevirmek isteyen tek adam iktidarının, medyanın yüzde 95’ini eline geçirmesine rağmen geriye kalan yüzde 5’in yazdığı gerçeklerden korktuğunu söyledi. “Bunun için baskılarını her alanda yoğunlaştırıyor” diyen Nasuhbeyoğlu, “Urfa’da sarı sendikaya karşı mücadele eden Özak Tekstil işçilerinin, İstanbul’da TGS’ye üye oldukları için işten atılan meslektaşlarımız Sputnik emekçilerinin, Düzce’de Pekintaş işçilerinin ve daha nicesinin seslerini duyurmaya devam ediyoruz. İlk manşeti ‘Türkiye Gerçekleri’ olan gazetemiz, gerçekleri yazmaya devam ediyor. Tüm baskılara rağmen, patronsuz ama kimsesiz olmadığımızı bilerek emeğin sesi, gerçeğin habercisi olmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

"OMUZ OMUZA MÜCADELE EDECEĞİZ"

Siyasi parti temsilcileri de kongrede söz alarak dayanışma ve birlikte mücadele mesajlarını dile getirdi.

HEDEP İstanbul İl Eş Başkanı Murat Kalmaz:  Bu süreci tek adam rejimiyle götürmek istiyor ama biz halklar, emekçiler birleşerek hem bu sistemi yıkacağız hem de halkların, emeğin özgürlüğü hep birlikte kuracağız.

Halkevleri'nden Zeynep Çelik: Ya barbarlığa teslim olacağız -ki bu salonda, sokaklarda birlikte mücadele ettiğimiz arkadaşlarımızın hiçbiri böyle demiyor- ya da bu düzeni alaşağı edeceğiz. Bu çağın sorusu bu. Bu kongre de sokaklar da işçi grevleri de kadın direnişleri de Kürt halkının direnişi de bu düzeni alt üst edeceğimiz bir çağda olduğumuzun müjdesini veriyor. Tıpkı Avrupa'da Filistin'e demir götüren gemileri durduran işçi sınıfı gibi, bu ülkede de barbarlığı yeneceğiz ve sosyalizmi beraber kuracağız.

TİP İstanbul Sözcüsü Melis Akyürek: İşçi sınıfının, emekçilerin, kadınların, gençlerin haklarını savunma azmiyle hazırladığı bu buluşmayı umut ve heyecanla karşılıyoruz. Sınıfın mücadelesini vermeye, demokratik, özgür ve adil bir toplum için birlikte mücadele etmeye devam edeceğiz. Kongreyi kutlar, yeni dönemde görev alacak dostlara selamlarımızı iletiriz. Geleceği birlikte inşa etmek adına başarılar diliyoruz.

CHP İstanbul İl Başkan Yardımcısı Kemal Ercan: Sizlere cenaze dolayısıyla katılamayan İl Başkanımız Özgür Çelik'in selamını getirdim. Kongre tüm ezilen kesimlere ışık olsun diliyorum. Etkili muhalefet görevini hep beraber omuz omuza yürüteceğimizi düşünüyorum.

Toplumsal Özgürlük Partisi İstanbul Sözcüsü Nilay Kuş: Bu baskı ve sömürü düzenini birlikte mücadeleyle yenebiliriz. Eşit, özgür ve adil bir ülkeyi, demokratik cumhuriyeti hep birlikte kuracağız. Yaşasın devrim ve sosyalizm.

MESAJLAR OKUNDU

Kongreye katılamayan kurumların mesajları da okundu.

Cumartesi Anneleri: Kongrenin, emekçilerin, işçilerin bu sömürü düzenine karşı verecekleri mücadeleyi bir adım ileriye taşıyacağı biliyoruz, sizleri saygıyla selamlıyoruz.

Gezi davası avukatı Deniz Özen: Dayanışma için hepinize teşekkür ederim. Bugün Can Atalay üzerinden Cumhur İttifakı bir Anayasa darbesi girişimi içerisindedir. Hukukun temel kuralları ve anayasal güvenceleri hiçe sayarak yeni bir aşama Türkiye toplumuna dayatılmak istenmektedir. Bu girişime karşı birlikte durmak tarihi bir sorumluluktur. Biz sosyalistler, Türkiye'de bağımsızlık, barış, sosyalizm ve demokrasi mücadelesini büyütmeliyiz. EMEP İstanbul İl Örgütüne, tüm sosyalistlere verdikleri mücadele için teşekkür ederim. Kongrenin sosyalizm mücadelesi için yararlı olacağına inanıyorum. Kısa zamanda omuz omuza vermek dileğiyle... Selam olsun sosyalizmin aydınlık geleceğine.

Sosyalist Meclisler Federasyonu: Karanlığa, zorbalığa, zulme, sömürüye karşı sokaklarda birlikte mücadele örmenin bilinciyle kongreyi selamlıyoruz. Sosyalistlerin ve komünistlerin birlikte mücadelesi ile kuracağı sosyalist bloğu büyütmenin umudunu taşıyarak gelecek güzel günleri selamlıyor ve kavga yoldaşlarımızın 10. Kongresi'ni kutluyoruz.

Emekçi Hareket Partisi: Kongreyi devrimci duygularımızla selamlıyoruz. Kongrenizin sınıf mücadelesinde yeni zaferler kazanılması yönünde bir adım olacağından eminiz. Bu yolda yeni görevler üstlenen tüm dostlarımıza başarılar diliyoruz.

TKP İstanbul İl Örgütü: Ülkemizde düzen güçlerine karşı mücadelenin daha çok önem kazandığı bu günlerde toplanan Emek Partisi İstanbul İl Örgütünün 10. Kongresi'ni kutluyoruz.

Sosyalist Kadın Hareketi: Anadolu topraklarında kapitalist-emperyalist sisteme, saray rejimine, erkek egemenliğine, savaşa, sömürüye, şiddete karşı direnen ve mücadeleyi büyütmek için bir adım daha atarak bir araya gelen sizleri selamlıyoruz. Emeğimiz ve özgürlüğümüz için direnecek ve örgütlenerek kazanacağız! Yaşasın sınıf dayanışması!

Birleşik Metal İşçileri Sendikası Genel Sekreteri Özkan Atar:  AKP iktidarı ve sermaye sınıfının yoğun saldırılarına devam ettiği, işçi sınıfımız ve emekçi halkımızın çalışma ve yaşam koşullarının ağırlaştığı, hak gasplarına uğradığı ve yoksulluk sınırının altında ücretlerle yaşamını sürdürmek zorunda kaldığı, demokrasinin kırıntılarına dahi tahammül edilmeyen bir dönemde, kongrenizin emeğin mücadelesini ve demokratik özgür bir ülkeye ulaşma hedefimizi ileriye taşımada önemli bir adım olacağına inanıyoruz. Metal işçilerinin mücadelesinin yükseldiği, muhtemel grevlerin ve direnişlerin yoğunlaşacağı bir dönemde demokrasi ve emek mücadelesini omuz omuza sürdüreceğimizi biliyoruz. Kongrenizi içtenlikle kutlar, mücadelemizde başarılar dilerim.

TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Seyfettin Avcı: Kongreyi dayanışma duygularımızla selamlıyoruz.  Yeni dönemde görev alacak yönetim kurulu üyesi arkadaşlara başarılar diliyoruz. (İstanbul/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

3 Aralık Uluslararası Engelliler Günü | İHD: Engel varsa engelleri kaldırın!

SONRAKİ HABER

Türk-İş asgari ücret pazarlığını 14 bin liradan başlatacak

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa