EMEP Hatay İl Kongresi: Evimizi başımıza yıkanlar barbarlık düzenini devam ettiriyor!
EMEP Milletvekili Sevda Karaca, "Evimizi başımıza yıkanlar barbarlık düzenini devam ettiriyorlar. Can Atalay'ın hukuksuz şekilde cezaevinde tutulması bunun en büyük göstergesi" dedi.
İLGİLİ HABERLER
EMEP Elazığ İl Örgütü kongre sürecini tamamladı
EMEP Ankara İl Kongresi: Bu gidişatı işçi sınıfı değiştirebilir
EMEP İstanbul İl Kongresi: Emperyalist barbarlığı yeneceğiz
Emek Partisi (EMEP) Hatay İl Örgütü 10. Olağan Kongresi, Harbiye Sosyal Yardımlaşma Derneğinde (HASYAD) gerçekleştirildi. Kongrede İl Başkanlığı görevine Tugay Demir seçildi. Kongrede konuşan EMEP Genel Başkan Yardımcısı ve Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca, "Evimizi başımıza yıkanlar barbarlık düzenini devam ettiriyorlar. Can Atalay'ın hukuksuz şekilde cezaevinde tutulması bunun en büyük göstergesi" dedi ve mücadeleyi büyütme çağrısı yaptı.
“Barbarlık yenilecek, işçi sınıfı kazanacak, halklar kazanacak” şiarıyla düzenlenen kongreye Eğitim Sen, DİSK Genel-İş ve İHD yöneticileri; Bağımsız Defne Hareketi, Defne Demokrasi Plaftormu, Beytülma, Defne Gönüllüleri, Çöğürlü Madenine Karşı Direnen Aileler, HEDEP, SOL Parti, TİP, Halkevleri ve Kaldıraç temsilcileri ile Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi Mithat Miroğlu da katıldı. Kongrede sık sık “Birleşe birleşe kazanacağız" ve “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz” sloganları atıldı.
Emek Partisi Hatay İl Örgütü, kongresini gerçekleştirdi
— Evrensel Gazetesi (@evrenselgzt) December 4, 2023
Kongrede konuşan EMEP Genel Başkan Yardımcısı ve Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca, "Evimizi başımıza yıkanlar barbarlık düzenini devam ettiriyor" dedihttps://t.co/2KnAOj30dE pic.twitter.com/GCG6Aj62fs
DEMİR: BUNLARI YAŞAMAYA MECBUR DEĞİLİZ
Açılış konuşmasını yapan EMEP İl Yöneticisi Tugay Demir, 6 Şubat depremlerinde hayatını kaybedenleri anarak sözlerine başladı. Demir, "Keyfi uygulamalar, yasa tanımazlık, baskılar ve tutuklamalar var. İş yerinde, iş yolunda ölen işçiler var. Her gün cinayetlerin hedefi olan kadınlar var. Gözümüze sokarcasına yaşanan kara para aklama ve dolandırıcılıklar var. Depremzedelerin çözülmeyen yaraları var… Tüm bunları yaşamaya mecbur değiliz. Defne özelinde yerel seçimlerde tüm dost kurum ve siyasi partilerle beraber çalışma içerisindeyiz. Bu ittifakı güçlendireceğimizi bir kere daha ilan ediyoruz" diye konuştu.
KARACA: CAN ATALAY HUKUKSUZ ŞEKİLDE CEZAEVİNDE TUTULUYOR
Açılış konuşmasının ardından söz alan EMEP Milletvekili Sevda Karaca, 6 Şubat depremlerinin acılarının, kâr ve rant düzeninin sonucu olduğunu söyledi. "Evimizi başımıza yıkanlar barbarlık düzenini devam ettiriyorlar" diyen Karaca, şöyle devam etti:
"Hak ve hukuk kendilerince olsun, hakla, hukuku dillendiren emekçilerin ağzına devletin bütün olanaklarıyla vurulsun istiyorlar. Devlet tarafından terk edilen Hataylıların büyük bir irade göstererek seçtiği milletvekilinin, Can Atalay'ın hukuksuz şekilde cezaevinde tutulması bunun en büyük göstergesi."
"HALKIN MALINA MÜLKÜNE ÇÖKMEK İÇİN YASA GETİRDİLER"
"Bizim hayatımızı yeniden bir çöküntü haline getirmek istiyorlar" diyen Karaca, siyasi iktidarın, halkın malına mülküne çökmek için yasa getirdiğini belirterek şunları kaydetti:
"Hataylıların hiçbir ihtiyacı henüz karşılanmamışken, başımızı sokacak bir dam, bir okul, bir hastane yokken Meclisin ‘Milli Dayanışma Paketi’ adı altında çıkardığı yasa, ellerini cebimize attıkları, son kuruşumuza kadar alıp patronlara aktardıkları bir paket oldu. Hak, hukuk bu kadarmış. Çöküntü alanlarını bile patronlara peşkeş çeken devlet, biz bir bardak su bulamazken, bu yaşadıklarımızın üstüne bu alanları nasıl ranta çevireceğini arıyordu. Şimdi onun yasal alt yapısını hazırlıyorlar. Zeytinliklerimize çökmek istiyorlardı, yetmedi, halkın malına mülküne çökmek isteyerek afet yasası getirdiler. Söz konusu kendileri olunca özel mülkiyetin kutsallığından dem vuranlar, yandaşları ve patronlar olunca bu kutsallığı tanımıyorlar. İnsanların büyük bir çaba ve alın teriyle başının üstüne kondurduğu evlerinin bile tehlike altında olduğunu görüyoruz."
"HALKIN İRADESİNİ TANIMAYANLAR YENİ ANAYASA YAPAMAZLAR"
6 Şubat depremlerinin, halkın yan yana durmaktan ve dayanışmadan başka seçeneği olmadığını gösterdiğini söyleyen Karaca, şöyle devam etti:
"Yaşamlarımızı yeniden kurma mücadelesi vereceksek, irademize sahip çıkmalıyız. Bugün halkın iradesini hiçe sayanlar anayasa yapma peşindeler. 12 Eylül anayasasının 170 maddesinin 136 maddesi bizzat bu iktidar tarafından değiştirildi. Halkın iradesini tanımayanlar, seçilmişleri cezaevinde tutanlar, halkın ihtiyaçları için bir şey yapmayanlar, en gerici güçlerle ittfak yapanlar, yeni anayasa yapamazlar!”
TTB'YE KAYYUM ATANMASINA TEPKİ
Kayyumun, bir araya gelmiş örgütlü kesimlere karşı bir sopa olarak kullanıldığını söyleyen Karaca, "Halkın hekimlerine, Türk Tabipleri Birliğine halk sağlığını savundukları için kayyum atandı. Bu kayyumları bölgede halkın seçilmiş belediyelerine atanan kayyumlardan biliyoruz. Halkın mücadelesinin önüne geçmek için yapıldığını biliyoruz" dedi.
Seçimden sonra ülkenin dört bir tarafında günlerce süren direnişler yaşandığını hatırlatan Karaca, "Ülkenin her tarafında işçilerde hareketlilik var. Gençler yurtta, asansörde ölmemek için, kadınlar sokak ortasında ve evde öldürülmemek, şiddete görmemek için mücadele ediyor. Hataylıların her gün hayatta kalma çabası mücadelenin bizzat kendisidir" diye konuştu.
"ÖZAK İŞÇİLERİ 'MÜCADELE ETMEDEN KAZANAMAYIZ' DİYOR"
AKP iktidarının hem içeride hem de dışarıda iktidar savaşı verdiğini belirten Karaca, içerideki savaşın mücadele edenlere karşı sürdürüldüğünü belirterek, şunları dile getirdi:
"Her tarafta hak arayanın karşısında fiili OHAL ilan ediliyor. Buraya Urfa’dan geldim. 700 işçinin olduğu, neredeyse toplama kampına dönüştürülmüş Özak Tekstil'de, özellikle kadın işçilere uygulanan taciz ve hakaret karşısında, 500 işçi 6 gündür direniyor. Bu direnişten bir şey öğrendiklerini söylüyor işçiler: 'Mücadele etmeden bir şey kazanamayız'. İçeride halka karşı savaş verenler, sınırın ötesinde savaşların bizzat aktörü haline geliyor. Savaş demek yoksulluk demek, eğitim hakkından mahrum kalmak demek, sağlık hakkından yararlanamamak demek, kadınların sokaklarda dolaşamaması demek…"
"HESAP SORMA SIRASI HATAY HALKINDA"
Hükümetin savaş ortamını derinleştirmek için her geçen gün başka operasyonlar peşinde koştuğunu ifade eden Karaca, sözlerini şöyle noktaladı:
“Bir savaş hükümetiyle karşı karşıyayız. Hamaset yapanların bu limanlardan Filistin'e karşı savaşın araçlarını, malzemelerini İsrail’e gönderdiğini çok iyi biliyoruz. Şimdi hesap sorma sırası Hatay halkında! Yaşadıklarını unutmadan, bu şehirde doğup büyüyecek çocukları bunları yaşamasın diye geleceği kurmak için yan yana gelmek zorunda olanlar burada. Emek Partisinin kongreleri, emek ve demokrasi güçlerinin, siyasi partilerin, işçilerin, kadınların ve çocukların yan yana geldiği kürsüler haline geldi. Halka karşı yürütülen savaşın karşısında mücadele araçlarımızı geliştirmeliyiz. Kongrelerimizde bunları tartışıyoruz. Halk birisine yetkiyi vermek yerine kendisi örgütlenmeli ve yönetmeli."
DOĞRUEL: SEBEBİ OLMADIĞIMIZ KRİZİN FATURASI BİZE KESİLİYOR
Kongrede söz alan DİSK Genel-İş Hatay Şube Başkanı Emin Doğruel, işçi emekçilerin toplu sözleşmelerde zar zor elde ettikleri hakların eridiğini söyledi. Doğruel, "İşverenler ekonomik ve siyasi belirsizlikleri bahane ederek işçi ücretlerini baskılamaya çalışıyor. Sebebi olmadığımız krizin faturasını bize kesiyor. Bu durumu reddediyoruz. Zaman kaybetmeden toplumun tüm katmanlarını içine alan bir mücadele ağı kurmalıyız" dedi.
ÖZGÜN: YURTTAŞLARI MÜLKSÜZLEŞTİRMEYE ÇALIŞIYORLAR
TÖP İl Sözcüsü Hasan Özgün de "Depremden sonra özel bir süreç yaşıyoruz, sermayenin topyekun saldırısı altındayız. Saldırılarının hedefinde kadim toprakların yetiştirdiği kardeşlik ortamının kendisi var. 'Rezerv alanlar' adı altında yurttaşları mülksüzleştirmeye çalışıyorlar. Sermayenin Samandağ, Defne ve Antakya’daki bu talanına asla geçit vermeyeceğiz ittifak güçleri olarak" dedi.
“KIZ KARDEŞLİK KÖPRÜSÜ BİZİ HAYATA DÖNDÜRDÜ, BEN DE O KÖPRÜYE ÜYE OLDUM”
İskenderun ilçesinden Emine Çolak, 6 Şubat depremlerinin ardından Ekmek ve Gül'ün "Kız Kardeşlik Köprüsüyle Hayatı Yeniden Kuruyoruz" kampanyası sayesinde tanıştığı insanlarla hayatının değiştiğini söyledi. Çolak, şunları dile getirdi:
“Çok arkadaşım vefat etti. Bu acıları yaşarken evsiz barksız kalmanın verdiği sıkıntılarla mücadele ettik. Hiç tanımadığım insanlar dostlarım oldu. Ekmek ve Gül’ün kurduğu çok büyük bir kız kardeşlik köprüsüne tanık oldum, bizi hayata döndürdü. Travmalar yaşarken, geceleri uyuyamıyorken hatta evlerimize giremiyorken, o anda dostlarım oldu. Kurulan köprüye ben de üye oldum. Hepsine teşekkür ediyorum. Ne muhtar ne de belediye başkanı geldi, sadece gönüllü arkadaşlarımız vardı. İşini gönüllü olarak yapanlarla bu ülke refaha ulaşacaktır."
"ÇED TOPLANTILARI YAPILMIYOR"
Kongrede konuşan Defne'den yaşam alanı savunucuları ise Hatay’da çevresel etki değerlendirme (ÇED) toplantıları yapılmadığını vurgulayarak şunları aktardı: “TBMM’ye verilen soru önergelerine katkı sunduk. ÇED toplantıları yapılmıyor. Bunlar için direngen olmamız gerekiyor. Oğlum astım krizleri geçiyor evde. Halkın kenetlenmesi gerekiyor. Hatay halkının ihtiyacı dayanışmadır."
YENİ YÖNETİM BELİRLENDİ
Konuşmaların ardından 3 yıllık faaliyet raporu ile mali rapor sunuldu. Yapılan seçimde EMEP Hatay İl Başkanı Tugay Demir oldu.
Kongre müzik dinletisiyle son buldu. (Hatay/EVRENSEL)
Evrensel'i Takip Et