04 Aralık 2023 15:47

F Tipinde “dini bilgiyi saptırma” sansürü

Kocaeli 2 Nolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevinde, "dini isimler kullanıp içeriğinde dini bilgiyi saptırdığı" gibi gerekçelerle kitaplara sansür uygulanıyor.

Fotoğraf: ChangTing/Flickr 

Paylaş

Nisa Sude DEMİREL
İstanbul

Kocaeli 2 Nolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevinde tutsak Dursun Yaman’ın satın aldığı kitaplar “yazarın kitaplarında dini isimler kullanıp içeriğinde dini bilgiyi saptırdığı, cezaevi şartları da düşünüldüğünde kaynaklara ulaşıp teyit etme imkanından yoksun olan Müslümanların inançlarına aksi yönde tesir edeceği” gerekçeleriyle kendisine verilmedi. Yaman’ın Avukatı Zeki Çelik, Cezaevi İnfaz Kurumu Müdürlüğünün bu uygulamasını, “Tek adamın her yerde kendini hissettirme gayreti” olarak değerlendirdi.

“ANLAYIŞA GÖRE TERCÜME ETME” SUÇU

Adalet Bakanlığı ile Diyanet İşleri Başkanlığı arasındaki iş birliği protokolüne göre kurumda görevlendirilen müftülük personelinin yükümlülüklerinden biri de “kurum kütüphanelerinde bulunan ve kuruma yeni gelen dini içerikli yayınları inceleyerek ilgili kurullara görüş bildirmek.”

Kurum vaizinin bu yetki çerçevesinde yazdığı raporda ise Arif Tekin’e ait 12 kitapta “dini isimler kullanıp içeriğinde dini bilgiyi saptırdığı, ayet ve hadisleri bağlamından kopardığı, inancı ve anlayışına göre tercüme ettiği, vermiş olduğu dipnotları kaynağı var imajı vererek yanlış verdiği, ayetleri ve hadisleri savunduğu argümanı desteklemek amaçlı çarpıttığı, kitaplardaki amacın İslam ve İslam peygamberini anlatmak olmayıp aksine İslam dininin temel değerleri ile alay ettiği, kaynaklara ulaşıp teyit etme imkânından yoksun olan Müslümanların inançlarına aksi yönde tesir edeceği, hakikati anlatıyormuş ve dini bilgi veriyormuş gibi görünerek İslam dinini ve İslam peygamberini yanış tanıttığı” nedenleri sıralandı.

KİTAPLARDAKİ İFADELER BAHANE GÖSTERİLDİ

Kitapların tutsağa verilmemesi için gösterilen nedenlerde kitaplardan alıntı yapılan birkaç cümle ise şöyle: “Muhammed okuryazar değilse bu durum Kuran’ın insan dışı bir yerden geldiğini ispatlamaz”, “Kuran’ın insan düşüncesi bir ürünü olması noktasında şüphe kabul etmez bir gerçek olarak karşımıza çıkar”, “O zaman Kuran tanrısının Arapçayı bilmemesini ce teknik dil hatasını kabullenmek durumundayız”, “Sansür diyorum çünkü bundan asırlar önce o ganimetçi, talancı sisteme karlı bir şeyler yazmak kolay değildi”, “Kuran’daki ayetlerin aslında eski örf, adet ve efsanelerden derlenmiş olduğu iddiasıydı. Şimdi bunula ilgili azı bilgiler sunmaya çalışacağım”

“KURALLARA BAĞLI ‘GÖRÜNME’ ÇABASI DA YOK ARTIK”

Yaman’ın avukatı Zeki Çelik, cezaevlerindeki benzer uygulamaları “Tüm bu uygulamalar iktidarın tek adamlığı ile ilgili. Her yerde kendisini hissettirme ve tek adamın düşüncelerine uygun davrandırma gayreti olarak görüyorum” şeklinde değerlendiriyor. Evrensel’in de arasında olduğu kimi gazetelerin de ceza infaz kurumlarına alınmadığını ifade eden Çelik, dinin algılanması ve yorumlanması konusunun da iktidarın düşünceleri ile sınırlı olduğunu ifade ediyor.  

Son zamanlarda cezaevlerinde kurallara bağlı görünme gayretinin de ortadan kalktığının altını çizen Çelik, “Örneğin infaz rejiminde verilen cezanın dışında ayrıca ceza verme anlayışı hâkim olmaya başladı. Tutuklu ve hükümlüleri almış oldukları ceza dışında, yönetimin anlayışı doğrultusunda başka cezalarla da cezalandırma isteği görülüyor. Muhalif tutuklu ve hükümlüler üzerinde daha belirgin biçimde ortaya çıkıyor” diyor.

ÖNCEKİ HABER

Türkiye iklim finansmanı fırsatçısı mı?

SONRAKİ HABER

Asır Plastik işçileri 27 gündür hakları için direniyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa