06 Aralık 2023 06:34

Batı’dan akmadı, Katar’dan damlasın

Prof. Dr. Murat Birdal: "Arap sermayesinin fonları Türkiye gibi büyük bir ekonomiyi döndürmeye yetmez. Ancak ne gelirse kârdır yaklaşımıyla yeni anlaşmalar yapılmaya çalışılıyor."

Fotoğraf: TCCB

Paylaş

Birkan BULUT
Ankara

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Katar Devleti Emiri Şeyh Temim bin Hamad el Sani’nin daveti kapsamında Doha’ya gitti. Eşi Emine Erdoğan ve birçok bakanın da katıldığı iki günlük ziyaret kapsamında, Türkiye ve Katar arasında çeşitli alanlarda 12 iş birliği anlaşması imzalandı. Ancak anlaşmalar kapsamındaki yatırımların detaylarına ilişkin bir bilgilendirme yapılmadı. İktidara yakınlığıyla bilinen medya organlarında da ekonomik yatırımların anlatılmaması, “Erdoğan eli boş mu dönüyor” sorularını beraberinde getirdi. 

Katar’a yapılan ziyarete ilişkin tartışmaları İktisatçı Prof. Dr. Murat Birdal ile konuştuk. Erdoğan yönetiminin seçim öncesinden beri ciddi boyutta kaynak arayışında olduğunu belirten Birdal, “Seçim süreci, Körfez ve Rusya’dan fon girişleriyle daha sert kur hareketleri yaşanmadan atlatıldı. Ancak seçimden sonra iktidar para politikasından tavizler verse de yeterli kaynak girişi sağlanamadı. Bu nedenle ‘eski dost’ ülkelere yüzünü dönmüş durumdalar. En azından mart ayına kadar kurda sert dalgalanmaların önüne geçilmek isteniyor. Çünkü ABD ve Avrupa’dan uzun vadeli, doğrudan sermaye girişinin önünü açacak reformlar gerçekleşmediğini, bu anlamda uluslararası sermayeden kredibilite kazanılmadığını görüyoruz. Batı sermayesi hâlâ Türkiye’ye çekinceli yaklaşıyor. Ancak iktidar yine ikili anlaşmalarla Arap sermayesinden bazı mesafeler alabiliyor” diye konuştu. 

"TÜRKİYE EKONOMİSİNİ DÖNDÜRMEZ"

Fakat Arap sermayesinin iktidarın beklentisine çözüm olamayacağına dikkat çeken Birdal, “Türkiye gibi büyük bir ekonomiyi döndürmeye yetmez buradan sağlanacak fonlar. Ancak ne gelirse kârdır yaklaşımıyla yeni anlaşmalar yapılmaya çalışılıyor” dedi. 

"DIŞA BAĞIMLILIK ARTIYOR"

Öte yandan Körfez ülkelerinden gelen kaynak ve yatırımlar, Türkiye’nin dışa bağımlılığını da derinleştiriyor. Yabancı sermayeye bağımlılığın AKP ile ortaya çıkmadığını kaydeden Birdal’a göre “Fakat 2001 krizinden sonra artan bir durum. Özellikle cari açık bunun önemli göstergelerinden. Bu, dönem gayrisafi milli hasılasının yüzde 10’larına varan fon girişi ihtiyacını ortaya çıkarıyor. O yüzden Türkiye en kırılgan ekonomiye sahip ülkeler arasında gösteriliyor. ABD ve Avrupa başlıca adresler ama uzun vadeli fon girişleri açısından istikrar istiyor. Hal böyle olunca da yine enerji zengini körfez ülkeleri ve Rusya gibi ülkeler ikinci alternatif olarak devreye sokuluyor. Tabii burada ideolojik yakınlık da söz konusu.”

"KÖRFEZ YATIRIMLARI ÖNEM KAZANDI"

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in iş başına gelmesinden beri Batı sermayesini ikna etmeye çalışsa da bir aşama kaydedilemediğini ifade eden Birdal, “Batı sermayesinden istenen teveccühü görmemesinin sonuçları bunlar. Belki her koşulda bu anlaşmalar imzalanacaktı ama artık alternatif olmadığı için bu fon girişleri daha da önem kazandı” dedi. 

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

14. İnsan Hakları Belgesel Film Günleri başlıyor

SONRAKİ HABER

Uluslararası Göç Örgütü: 2090'a kadar 2,8 milyar kişi sıcak hava dalgalarına maruz kalabilir

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa