Sağlık meslek örgütleri İstanbul’dan seslendi: TTB susmadı, susmayacak
TTB Merkez Konseyi’nin görevden alınmasıyla ilgili İstanbul’da açıklama yapan sağlık meslek örgütleri kararın hekimlere yönelik bir saldırı olduğunu belirterek “TTB biziz ve biz her yerdeyiz” dedi.
Fotoğraf: Nisa Sude Demirel/Evrensel
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi’nin “amaç dışı faaliyet” gerekçesiyle görevden alınması ile ilgili sağlık meslek örgütleri İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya İstanbul Tabip Odası, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Dev Sağlık İş’in yanı sıra çeşitli demokratik kitle örgütleri ve sendika temsilcileri de katıldı. Açıklama sırasında “TTB susmadı, susmayacak”, “Sarayın doktoru olmayacağız” sloganları atıldı.
“SAĞLIK HAKKINI SAVUNMAK AMAÇ DIŞI FAALİYET MİDİR?”
Açıklamadan önce söz alan İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Nergis Erdoğan, “Durum bize gösterdi ki hukukun zerresi kalmamış” dedi. Merkez Konsey’in görevden alınmasına “amaç dışı faaliyetin” gerekçe olarak gösterildiğini hatırlatan Erdoğan, “Bu karar hekimlere yönelik en önemli saldırılardan biridir. Amaç dışı faaliyet dediğiniz nedir? Pandemi döneminde en bilimsel verileri sunarak halkın sağlığını korumak mıdır? Nöbetlere karşı asistan hekimleri savunmak mıdır? Yetersiz haldeyken açılan tıp fakültelerine karşı çıkmak mıdır? Emekli hekimlerin maaşlarından performans sistemine kadar hekimlerin çalışma sistemini bozan onların özlük haklarını engelleyen şeylere karşı mücadele etmek midir?” sorularını sordu.
“BU UYGULAMAYLA HEKİM İRADESİNİN ÖNÜNE GEÇİLMİŞTİR”
Erdoğan’dan sonra konuşan İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu Uyesi Ayşen Yavru, geçmişten bugüne antidemokratik uygulamaların yoğunlaştığı dönemlerde, TTB’nin iktidarların hedefinde olduğunu ifade ederek “Sağlık ortamının yönetiminde yandaş medyanın desteğiyle, hekimlerin tek amacının ekonomik kazanç olduğu algısı oluşturan bir sağlık bakanı görevliyken; ne yazık ki son yirmi yılda farklı bir tutum olmadı, hedef büyütüldü” dedi.
TTB’nin iktidarda kimin olduğunu gözetmeksizin bilimsel veriler eşliğinde hekim haklarından ve halkın sağlık hakkından yana açıklamalar yaptığını ifade eden Yavru, “Amaç dışı faaliyet gösterdiği gerekçesiyle hekimlerin oylarıyla seçilen on bir TTB Merkez Konseyi üyesi görevlerinden alınmış ve yerlerine beş kişilik bir ekip atanmıştır. Ve kayyım unsuru taşıyan bu durumla hekim iradesinin önüne geçilmiştir” diye konuştu. TTB’nin amacının hekimlerin mesleki ve özlük haklarını ve toplumun sağlık hakkını korumak olduğunun altını çizen Yavru, “TTB bugüne dek iktidarın baskılarına karşı hekimlerin gücüyle mevcudiyetini muhafaza ederek yoluna devam etmektedir. TTB’nin gücü de sesi de hekimlerdir, bu güç ülkede sağlık hizmetlerini yürüten hekim emeğidir. Emeğimize ve meslek örgütümüze sahip çıkalım, hekimlerin iradesini yok sayan bu karara karşı hep birlikte karşı duralım” dedi.
Yavru TTB’nin bu zamana kadarki çalışmalarını sayarak “Mahkemenin iddia ettiği amaç dışı faaliyetler nelerdir?” diyerek şu soruları sordu:
- Pandemi döneminde Sağlık Bakanlığı’nın sakladığı gerçek verileri kamuoyu ile paylaşmak mıdır?
- Sağlıkta şiddete yönelik Beyaz Kod kazanımı mıdır?
- Asistan hekimlerin yıllardır süregelen mücadele sonunda nöbet ertesi izin kazanımı mıdır?
- İntern hekimlere maaş hakkı talep etmek midir?
- Sağlık Bakanlığı’nın gözü önünde katledilen, şiddete uğrayan meslektaşlarımıza sahip çıkan eylemler midir?
- Doğa ve insan hakları için hekimlerin sözü olması mıdır?
- Türk Tabipleri Birliği’nin en önemli organlarından olan kol faaliyetleri ile hekimlerin sağlık alanındaki eksikliklere karşı yürüttükleri yapıcı onarı çalışmalar mıdır?
- Yurdun dört bir yanında üniversitelerde ve eğitim ve araştırma hastanelerinde asistan hekimlerin sesi olmak mıdır?
- Serbest çalışan hekimlerin özel hastanelere mecbur bırakılmasına karşı sessiz kalınmamak mıdır?
- Çürümeye bırakılan, terkedilen köklü üniversite hastanelerinin açıklama yapılmaksızın başka bölgelere taşınıp bölünmesi / kapatılmasına karşı çıkmak mıdır?
- Kadın hekimlerin iş yerlerinde uğradıkları mobbinge, tacize karşı ses çıkartıp onlarla birlikte dayanışma içinde olmak mıdır?
- Hekimlerin ücret ve özlük hakları için verilen mücadele midir?
- Hekimlerin gelecek güvencesiyle yaşanabilir ücret talebini dillendirmek midir?
- Kızamık gibi toplum sağlığını tehdit eden durumlarda yetkililere sorumluluklarını hatırlatmak ve topluma uyarılarda bulunmak mıdır?
- Deprem bölgesinde kaderlerine terk edilmiş meslektaşlarımızın yanında olmak mıdır?"
“TTB BİZİZ, BİZ HER YERDEYİZ”
Açıklamanın ardından kurum temsilcileri söz aldı.
Dev Sağlık İş Genel Sekreteri Erdoğan Demir, “Yıllarca taşeron işçilerin mücadelesinde, insanca yaşam, güvenceli iş yaşamı için TTB'yi hep yanı başımızda gördük. Bundan sonra da yanı başında olmaya, TTB'yi yanı başımızda görmeye devam edeceğiz. Buradan iktidara şunu bir kere daha ifade edelim: atadığınız kayyumlarla sağlık emekçilerinin, hekimlerin iradesini gasbedemezsiniz. Atadığınız kayyumlar ancak sizin tabip odanızdaki suretiniz olabilir, ondan öteye geçemez” dedi.
SES Şişli Şube Eşbaşkanı Fadime Kavak da “İktidarın TTB düşmanlığına bir bakalım. Pandemi sürecinde verileri gizlerken halkı bilinçlendirmeyi TTB ve sağlık meslek örgütleri yaptı. Biz bu ülkenin halkının sağlığa kavuşması için bir mücadele yürütüyoruz. Bu mücadeleyi yürütürken de yanı başımızda olan örgüttür TTB. Sağlık çalışanlarının, hekimlerin çalışma koşulları için şaşalı şehir hastanelerinin içinde bizleri ölüme sevk eden iktidara sesleniyorum: Biz sağlık emekçileri yoksa bu hastanelerin hiçbir anlamı olmaz. O nedenle bizim mücadelemize saygı duymak zorundasınız. Biz biliyoruz ki bu hekimler TTB’ye ve meslek örgütlerine sahip çıkacaktır. TTB biziz ve biz her yerdeyiz” diye konuştu. (İstanbul/EVRENSEL)