İçi boş eğitim müfredatı neye yarar?
“MEB bize yeterli bilgiye sahip olmayan kitapları verip bizden daha fazlasını bekliyor.”
Görsel: Stories/Freepik
Güney AKIN
Adana
Her yıl milyonlarca genç geleceğini şekillendirmek, bu çürümüş sistemin içerisinde hayatta kalabilmek için sınavlara giriyor. Her birinin hayalinde daha iyi bir yaşam daha iyi bir hayat olduğu kesin lakin içinde bulunduğumuz sistem pek azına bu fırsatı tanıyor. Gençlik için hâl böyle iken, geleceğine giden yolda anahtar görevi gören sınavların bu işlevini karşılamadığını görüyoruz. Biz de Adana Fatih Terim Anadolu Lisesi son sınıf öğrencilerine YKS sınavına dair gelecek kaygıları ile ilgili bir röportaj gerçekleştirdik.
Öğrencilere bu süreçte ek kaynaklar vb.ine verdikleri para haricinde en temel ihtiyaç olan yemek ücretleri, kantin ücretleri ile ilgili soruları yönelttik. Aldığımız ilk cevap şuydu: “Kantinin ihalesinden dolayı müdür ve okul yönetimi geçen sene kantinin baskısı ile öğle aralarında dışarı çıkmamızı yasakladı. Bir tek cuma günleri cuma namazı için izin veriyorlar, ancak o zaman kantinden almayıp dışarıdan yiyebiliyoruz." Ayrıca, kantindeki ücretler normalden fazla olduğu için evlerinde ne varsa onlardan hazırlayıp okula götürdüklerini belirttiler.
İSTEDİKLERİ İŞLERİ YAPAMAYACAKLARINI SÖYLÜYORLAR
MEB kitaplarının sürekli olarak verilip ama içerisindeki bilginin boş olduğunu söyleyen öğrencilerden biri sorunu, “Ek kaynağı zaten alıyoruz, devlet neden bize MEB kitapları yerine hocaların kullandığı kitapları ücretsiz vermiyor” diyerek ifade etti. Müfredatın her yıl değiştiğini “bizden alt sınıfların farklı konuları gördüklerini” ve değişen müfredat ile alakalı sorulardan sorumlu olacağını söyleyen öğrencilerden biri de “MEB bize yeterli bilgiye sahip olmayan kitapları verip bizden daha fazlasını bekliyor” dedi.
Sınıftaki öğrencilere geleceğe planlarını, umutlu bakıp bakmadıklarını sorduğumuzda ise, resimle ya da sanatla ilgilenen veya sevdiği mesleği, bölümü yapmak isteyen arkadaşlarımız çok ama maddi açıdan getirisi olacak meslekleri tercih edeceklerini söylüyorlar. Okulda aldıkları dil eğitimi üzerine konuştuklarında ise “4 senedir Almanca görüyoruz ve nitelikli bir eğitim yok, haricinde ilkokuldan beri İngilizce almamıza rağmen İngilizceyi anadili gibi konuşan öğrenci sayısı çok az. Gördüğümüz yabancı dil dersleri, ortaokul, ilkokuldan beri alıyoruz ama hocalar sürekli değişiyor ve hep aynı konular, aynı seviye üzerinde duruyor” diyorlar.