“Ben neyi değiştirebilirim ki” demeden

Mehmet

Çankaya/Ankara

Erdal Eren’in genç yaşta mücadele etmesi, o dönemde Türkiye’de yaşanan siyasi olaylar ve toplumsal sorunlar nedeniyle oldukça yaygındı ayrıca onun genç yaşta mücadele etmesi, Türkiye’deki toplumsal sorunların ne kadar büyük olduğunu göstermekteydi. Erdal Eren, sol görüşlü bir öğrenci olarak, ülkesindeki adaletsizliklere karşı mücadele etmek istedi. Onun mücadelesi, Türkiye’deki demokratik değerlere sahip çıkmak için bir örnek teşkil etmektedir. Bugün, Erdal Eren’in anısını yaşatmak ve onun mücadelesini hatırlamak, Türkiye’deki gençlerin mücadele azmini artırmak için önemlidir. Aslında burada da görüyoruz ki Erdal Eren'in mücadelesi hepimizin mücadelesidir, Türkiye’deki gençlerin mücadele azmini ve kararlılığını göstermektedir. Erdal Eren lise sıralarındayken başlamıştı mücadeleye, ben liseli olarak neyi değiştirebilirim ki demeden bulunduğu her alanda hakları için, talepleri için, eşit ve demokratik bir düzen için mücadele etti. Bunu yaparken de önce kendi sıra arkadaşlarıyla başlamıştı işe. Sonrasında da Ankara’daki tüm liseliler ve Türkiye... İşte böyle böyle büyütmüştü mücadelesini. Önemli bir noktası karşımıza çıkıyor burada, Erdal talepleri için mücadele ederken asla tek başına değil, örgütlü bir şekilde mücadele ediyordu.

EN ÖNEMLİ DERS

Görüyoruz ki Erdal Erenin mücadelesi bugün de devam etmektedir, bizde bu mücadeleyi devam ettirecek kişileriz. Bunları birbirimizle bir dayanışma içinde yapmalıyız. Örgütlü mücadele her şeyin üstesinden gelebilecek bir şeydir ki Erdal Erenlerin mücadelesinin de günümüze kadar ulaşması bunun bir kanıtıdır. Bugün liselerimizde bize en çok zarar veren “biz neyi değiştirebiliriz ki” karamsarlığı. Bir an önce kollarımızı sıvayarak hayatlarımız için neler yapacağımızı tartışmanın yollarını bulmalıyız. Tekrarlamak pahasına olsa da Erdal’dan aldığımız en büyük dersi, örgütlü mücadeleyi büyütmeliyiz!