Adım adım kazanılan üçüncü temsilcilik
“Bizim adımıza bize sorulmadan alınan her kararın karşısında sözümüzü söylemek için temsilciliği önemli görüyoruz”
Fotoğraf: Unsplash
Sualp ÖZEL
ODTÜ Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi
Geçtiğimiz günlerde ODTÜ’de birçok öğrenci aynı soruyu sordu: “İİBF’de neler oluyor?” Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi (SBKY) öğrencilerinin Siyaset Bilimi Topluluğu (SBT) hesaplarından yaptığı çağrı ve paylaşımlar sonrasında gözler SBKY’de kurulacak bölüm temsilciliğine çevrildi.
SBKY öğrencileri geçen hafta, sınıflardan bölüm amfisine ve kantinine kadar bölümün her yerinde temsilcilik tartışması sürdürdü. Derslerde söz alarak, kürsüye çıkarak veya çay sırasına girip en doğal yollardan arkadaşlarıyla buluşup neden bir temsilciliğe ihtiyaç duyduklarını konuşan öğrenciler, geçtiğimiz çarşamba günü temsilcilerini seçmek üzere bölüm kantinine sandık kurdu.
TEMSİLCİĞE GİDEN SÜREÇ
Siyaset Bilimi Topluluğu’ndan Merve Eroğlu'na bölümde bir temsilcilik inşa etme sürecinin nasıl başladığını sorduk. Merve, “Deprem dönemi büyük bir felaketti, sonrasında uzaktan eğitime dönülmesi de biz, öğrenciler bakımından kötü bir tecrübeydi. Bu koşullarla birlikte, ilk olarak bölümde nasıl bir araya gelebileceğimizi konuşmaya başladık, bu bizim için bir dönemeçti. İkincisi mezuniyetimizin Rektörlük tarafından iptal edilmesi oldu” dedi. Tüm bu süreçte evlerinden katıldıkları çevrimiçi toplantılardan, bölümde yüz yüze aldıkları forumlara kadar çeşitli şekillerde bir araya geldiklerini aktaran Merve, daha kolektif bir biçimde bir araya gelmek adına temsilcilik inşa etmeye karar verdiklerini açıkladı.
Seçimlerle birlikte iki alt dönem, iki üst dönem öğrenci temsilcisi ve uluslararası öğrencilerin talepleri doğrultusunda bir uluslararası öğrenci temsilcisi seçildi. Alt dönem temsilcilerinden olan Ayşenur Temizyürek ve Hazel Azaklı’ya SBKY öğrencilerinin ne için temsilcilik kurduğunu sorduk. Ayşenur “Yaşadığımız sorunları Dekanlığa veya Rektörlüğe aktardığımızda bütçe olmaması nedeniyle bu sorunların çözülemeyeceği cevabını alıyoruz. Ancak bizler bu bütçenin, en basit örneklerle, bizim talep etmediğimiz çim amfi, süz havuzu gibi projelere harcandığını biliyoruz. Bu bütçenin bize ayrılması noktasında karar mekanizmalarında yer almak istiyoruz” diyor.
BÖLÜM TEMSİLCİĞİ NELERİ DEĞİŞTİREBİLİR?
Hazel konuya bölümün ve fakültenin bir yaşam alanı olmasından yaklaşıyor. “Bu bina her günümüzü geçirdiğimiz, sosyalleştiğimiz ve adeta ikinci evimiz olan bir mekan. Bu sebeple tıpkı kendi evimizde sözlerimizin geçerliliği olduğu gibi bu bölümde de birer bileşen olarak söz hakkımız olduğunu düşünüyorum. Bizim adımıza bize sorulmadan alınan her kararın karşısında sözümüzü söylemek için temsilciliği önemli görüyoruz” diyor. Bu doğrultuda her Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi öğrencisinin söz hakkını sağlamak üzere, ÖTK deneyimini sahiplenerek bölüm temsilciliğini kurmaya çalıştıklarını aktaran Hazel, öğrencilerin ihtiyaç ve taleplerine kalıcı çözümler getirmeyi amaçladıklarını söylüyor.
Üst dönem temsilcilerinden olan Arda Özdemir’e bir bölüm temsilciliği kurulmasının SBKY öğrencileri için neleri değiştirebileceğini sorduk. Arda, “Günümüzde hayatın her alanında parçalanmış, yalnız ve sindirilmiş hissediyoruz. Aynı şekilde bölüm içinde de bir kopukluk ve bunun bir sonucu olarak tepkisizlik olduğunu düşünüyorum. Bu iletişim eksikliğimiz bir yandan dayanışma bağları kurmamızı engellerken diğer yandan bizi pasifize etmekten geri kalmıyor” diyor. Arda, aynı zamanda bu dayanışmayı kuramamanın ve öğrencilerin pasifize olmuş olma halininin bir sonucu olarak sorunlarımızın günden güne şiddetlendiğini ekliyor. “Hepimizi ilgilendiren problemlerle bireysel düzlemde mücadele etmeye çalışmak bizi bir yere götüremeyecek ve tüketecektir. Tam da bu yüzden, tepeden tırnağa bize, bölüm öğrencilerine ait olan; güçlü, kapsayıcı ve kolektif köklere dayanan bir temsilcilik kurmak güzel bir başlangıç olacaktır.”
BÖLÜMDE TALEPLER NELER?
Bölüm öğrencilerinin öne çıkan taleplerinden ilki, fakülte binasının 24 saat açık tutulması. Bölüm topluluklarından biri olan Siyaset Bilimi Topluluğu’nun da odasının bulunduğu binada, topluluk etkinliklerinin kısa tutulması ve etkinlikten hemen sonra binanın boşaltılması bekleniyor. Ayrıca öğrenciler, çalışmak için kütüphanede veya yurt çalışma salonlarında yer bulamadıklarını, binanın erken saatlerde kapatılmasının özellikle sınav dönemlerinde kendilerini zor durumda bıraktığını dile getiriyor.
İkinci talep olarak Cinsel Tacizi Önleme Birimi’nin (CİTÖB) aktifleştirilmesi talebi karşımıza geliyor. Geçmişte CİTÖB’ün aktifleştirilmesi için çeşitli girişimler yapılmış olsa da öğrenciler, fakülte özelinde bu mekanizmanın etkili biçimde işletilmediğini söylüyor. Bu taleplere ek olarak, geçen sene Dekanlık tarafından, bölümde bulunan piyanonun öğrencilere sorulmadan kampüsün başka bir yerine taşınmasına karşılık piyanonun geri getirilmesi, binanın kampüsün diğer yerlerine uzaklığı sebebiyle ring sayılarının artırılması ve seçmeli ders sayılarının çeşitlendirilmesi gibi talepler karşımıza çıkıyor.
2018’de YÖK’ün Öğrenci Temsilciliği Konseyi (ÖTK) seçimlerini süresiz olarak ertelemesinin ardından ODTÜ’de resmi bir ÖTK mekanizması bulunmuyor. ÖTK’lerin olduğu dönemde fakülte temsilcilerinin Rektörlükle görüşme talep ederek üniversitenin karar mekanizmalarına dahil olabildiği biliniyor. Şenlikten mezuniyete hatta yemekhanede çıkacak bir öğünün kalori miktarına kadar söz alabilen öğrencilerin; bugün böyle bir söz hakkına sahip olmak istediğinde alacakları her sözün karşısına, iktidar ve onun kampüsteki eli olan atanmış rektör tarafından çeşitli engeller koyulduğunu görüyoruz. Bu engeller toplanma yasağından etkinlik yasağına değişiklik gösteriyor.
Öğrenciler, şimdiye kadar, Rektörlüğün keyfi uygulamaları karşısında kendi sözlerini söyleyebilmek için alternatif temsilcilik mekanizmalarının yeniden kurulmasına dair çeşitli çabalarda bulunmuştu. Ancak pandemi ve sonrasında sık sık uygulanan uzaktan eğitim bu çabaların önündeki en temel zorluk oluşturmuştu. Bugün, Biyolojik Bilimler ve Matematik bölümlerinin ardından Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi bölümünde kurulan temsilciliğin ODTÜ’deki üçüncü aktif öğrenci temsilciliği olması hedefleniyor.
Şimdiye kadar yaşadıkları sorunlar karşısında ve temel talepleri etrafında çeşitli çalışma grupları ve komiteler kuran Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi öğrencileri bugün açısından sorunlarının çözümünü, taleplerinin gerçekleşmesini kalıcı, demokratik mekanizmalar kurmakta görüyor. “Bizim adımıza bize sorulmadan alınan her kararın karşısında kendi sözümüzü söylemek için bölüm temsilciliğimizi ilerleteceğiz” diyor.