Yan yana eşit ve güvenli bir kampüs kazanmaya!
Kadın Araştırmaları Kulübü olarak her zaman olduğu gibi biliyoruz ki, önümüze çıkan engeller bizi dağıtmayacak, tam tersine bizi kuvvetlendirecek ve birbirimize bağlayacak.

Fotoğraf: Ekmek Gül
Kadın Araştırmaları Kulübü
İstanbul Aydın Üniversitesi
İAÜ Kadın Araştırmaları Kulübü olarak dönem başından beri düzenli olarak çay sohbetleri gerçekleştirdik. Bu sohbetlerde hayatlarımızda ve okulumuzda çeşitli sorunlarla karşılaşan kadınlar olarak deneyimlerimizi paylaşıyoruz ve onlara dair çözüm yollarını tartışıyoruz. Buluşmalarımızda kadınların en çok bahsettiği sorunlardan birkaçı güvenli kampüslerin olmayışı, okulun taciz olaylarına karşı tedbirsizliği ve akademide hâlâ cinsiyetçi tutumların devam etmesi.
KADINLAR TACİZ VE BASKILARLA KARŞI KARŞIYA
Örneğin Adalet Bölümünden bir arkadaşımız, kendisinin hoca tarafından odasına çağrıldığını ve kıyafeti hakkında uyarıldığını söyledi. Hocanın yanına ders notuna itiraz etmek için giden arkadaşımızın karşılaştığı tepki “Böyle giyinmeyi bırakırsan düşünürüm” oldu.
Yine kulüp olarak yaşadığımız bir durumdan bahsedecek olursak, gerçekleştirmek istediğimiz “Kadınlar ve Cinsel Sağlık” konulu seminer için belgelerimiz kılı kırk yararak incelendi, slaytlarda uygunsuz bir şey olmamasına rağmen “slaytlarınız uygunsuz görsellere sahip”, “slaytlarınızı etkinlik öncesi bize göstermek zorundasınız” vb. baskılarla karşılaştık. Ayrıca okulun Kulüpler Birliği hesabı, onları etiketlemiş olmamıza rağmen kulüp etkinliğimizi paylaşılmayarak görmezden geldi.
Kampüs içerisinde yine birçok kadın arkadaşımız tacize maruz kaldıklarını fakat bunun için nereye başvuracaklarını bilmediklerini söylüyor. Kampüs içerisinde yalnız hissettiklerini, hatta okul içerisinde bir yere başvursalar da bunun bir işe yaramayacağını düşünüyorlar.
Geçtiğimiz günlerde, 6284 kodlu Kadına Şiddetle Mücadele Yasası’nın içerisinde yer alan “Kadının beyanı esastır” ibaresinin değiştirildiğine dair, sonradan asılsız olduğu öğrenilen, bir iddia dolaşıyordu. Genç kadınlar, ibarenin değiştirilme iddiasının eşitlikçi bir eğitim anlayışını tehlikeye sokacağına, bu anlamda da kadınların kampüs içerisinde, güvenli yaşam alanlarının giderek daralacağına değiniyordu. Bu iddiayı değerlendirdiğimiz konuşmalarda kadını koruyan yasalarda olası bir değişimin kadın yönelik şiddet ve baskı süreçlerinde yaratacağı sorunlara karşı duruş sergilemenin, güvenli alanlarımızı birlikte yaratabileceğimizi fark etmenin genç kadınların birbirlerine umut verdiğini görebiliyoruz.
ÖNÜMÜZE ÇIKAN ENGELLER BİZİ KUVVETLENDİRİR!
Daha güvenli kampüsler için neler yapabileceğimizi tartıştığımızdaysa her birimize şu görevleri düştüğünü fark ettik: kampüs içerisinde tüm kadın arkadaşlarımızı Kadın Araştırmaları Kulübü ile dayanışmaya çağırmak, bulunduğumuz kulüplerde, kampüs içerisinde, sınıflarımızda CİTÖK tartışmaları yürütmek ve onları da bu dayanışmaya çağırmak.
Kadın Araştırmaları Kulübü olarak her zaman olduğu gibi biliyoruz ki, önümüze çıkan engeller bizi dağıtmayacak, tam tersine bizi kuvvetlendirecek ve birbirimize bağlayacak. Bu sistemi kabul etmiyor ve yan yana gelerek, birbirimize destek olarak yürümeye devam ediyoruz. Daha eşit, daha güvenli kampüsler için bir arada olmaya devam edeceğiz.
Evrensel'i Takip Et