7 Aralık 2023 21:31

Ulaşım sorununa yerli, millî, AKP’li çözüm (!)

Giray

Boğaziçi Üniversitesi

Günümüzde bir Boğaziçi öğrencisi, İstanbul’da yaşamaya çalışan bir genç olmanın sıkıntıları yetmezmişçesine, kayyum rektörün aracılık ettiği AKP yanlısı işgalci sermaye için küçük-büyük her hakkının gasp edilebileceği gerçekliği ile yaşıyor. Kayyum yönetim, AKP maşası olmanın ödülü yüklü hibesini güvenlik kameralarına, x-raylere ve TOGG’lara harcamayı tercih ediyor. Tarihi binaları ve güzel manzarası ile onlara göre zaten çoktan özelleştirilmesi gereken Güney Kampüs, her geçen gün özel sektöre daha fazla alan açarak öğrenciyi değil, sermayeyi besliyor. Okulu bir ticarethaneye çevirme gayesi kendini açık ediyor, Güney’e gelen her öğrenciyi reklam setleri ve sponsorlu stantlar karşılıyor. Okulun buradan elde ettiği paranın, nereye ve kime harcandığı konusu ise hayli müphem. Yurt krizini yönetemeyerek barınma hakkımızı ve yemekhaneye %100 zam yaparken bile yemek kalitesini düşürerek nitelikli beslenme hakkımızı elimizden alan bu yönetim; sezgisel olarak da bildiğimiz gibi, öğrenciye yarar sağlayacak bir şeye para harcamıyor.

İHTİYAÇLARIMIZDAN CEPLERİNİ DOLDURMAYA ÇALIŞIYORLAR

Göz diktikleri yeni kârlı iş ise bedava ulaşım. Güney yokuşunu çıkan, uzun kuyruğu ve 18.00’de biterek Güney Yurtları’nda kalanlara zorluk çıkarması ile bilinen shuttle sisteminin düzenlenip seferlerin sıklaşması için uzun zamandır kitlesel bir talep vardı. Derslere yetişmemiz için 10 dakika içinde diğer kampüse gitmemizi bekleyen okul, bu shuttle’ı da sağlamakla yükümlüdür.

Bu sorunda da tabii ki öğrencinin değil, hükümete yakın özel sektörün ihtiyaçları “karşılandı.” Yönetimin iktidardan aldığı yüksek bütçe, liyakatsiz idari memurlara ve lüks ofis eşyaları yerine, kolaylıkla bir servis aracına harcanabilecekken “çözüm”ün AKP’li sermaye getirilmesi, önceliğin kim olduğunu bize, bir kez daha, gösteriyor.

ERDOĞAN’IN YEĞENİNİN ŞİRKETİ KAMPÜSTE NE ARIYOR?

Sahibi, Erdoğan’ın yeğeni olan, “yerli ve milli” elektrikli scooter şirketi BinBin’in istasyonu bir “şafak operasyonu” ile Güney Kampüs’te shuttle beklenen yere yerleştirildi. Yurtları yıkıp yerine şirketlere beyaz yakalı köle yetiştirmesi için teknokent yapanlardan beklenecek şekilde, burada mükemmel bir “arz-talep analizi” olduğunu inkâr edemeyiz. Bu okula emeği ve sıkı çalışmasıyla gelen öğrencileri sonuna kadar sömürmek, ellerindeki maddi ve manevi her şeyi almak ve AKP’li sermayenin can damarı yapmaya ant içmiş bu maşa yönetimin bulduğu “çözüm” pratikte kullanılabilir bile durmuyor. Güney’in dik yokuşunu ancak yavaş yavaş çıkabilen, yağmurlu havalarda -eğer kullanılabilirse- kaza riski yaratacağı kesin scooter’ları kampüse yerleştirmek kayyum yönetim dışında kimsenin aklına gelmezdi.

Boğaziçililer olarak diğer sorunlar için geçerli olduğu gibi bunun için de birlikte hareket etmeliyiz. Kampüsümüzde elimizde kalan küçük büyük her hakka sıkı sıkı tutunmalı, bırakmaya ikna olmamalıyız. Kampüsümüzü kolonize etmeye çalışanlara karşı bıraktığımız açık kapılar, birer çığ olup bizi gömmeden önce, bu olayları etrafımıza duyurmalı birlikte aksiyon alarak karşı koymalıyız.

Evrensel'i Takip Et