Sömürünün kadınlar için artan şiddeti

Sena A.

İstanbul Üniversitesi

Geçtiğimiz günlerde Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı, kadınlar için esnek ve hibrit çalışma konulu bir tasarı hazırlandığını söyledi. Bu tasarı neyi amaçlıyor? Kadının iş yükünü azaltmaya mı? Yoksa kadını dört duvar arasına daha çok hapsetmeyi ve kadının görünmeyen ve sömürülen emeğinin daha çok artmasını mı? Kadınlar için oldukça zor olan, bir sürü eşitsizlik ile baş ettiğimiz çalışma hayatında görünmeyen emeğimizin daha fazla sömürüye açık hale gelmesi anlamına mı geliyor? Pandemi dönemi yapılan araştırmalarda kadınların “ücretsiz” çalıştığı süre erkeklerin çalıştığının kat be kat üstündeyken bu hibrit çalışma sisteminin sadece kadın emeği sömürüsü üzerine kurulu olması mı demek?

GÜVENCESİZLİĞİN YARATTIĞI TEHDİT

Kadının ev emeğinin eşit paylaşılması konusu genellikle söylemlerde kalıyor, kadının sömürüsü işte olduğu gibi evde de devam ediyor. Kamusal alanda çalışmanın verdiği güçlenmeyi sağlamıyor ve bu tasarı biz kadınları daha çok evin içine hapsediyor. Kadınlar sözde “kutsal aile” düzeniyle dört duvar arasına sıkıştırılıyor, tüm baskı mekanizmalarının hedefi haline geliyor. Sırf sermayedarların hırslarını tatmin etmek adına kadınlar kamusal alandan uzaklaştırılarak, “ücretsiz” çalışma saatleri göz ardı edilerek sonu gelmez sömürü politikalarına hedefi haline geliyor. İşçi hakları bu kadar ayaklar altındayken kadın işçilerin daha güvencesiz ve ücretsiz çalışması tasarlanıyor.

DÖRT DUVARA SIKIŞTIRMA POLİTİKASI

10 kadından 3’ünün geçimini sağlamak için iş aradığı koşullarda kadınların iş hayatına devam etmesi için elzem olan kreş vb. hizmetler gasp ediliyor ve kadınların iş başvuruları sermayedarlar tarafından hamilelik, çocuk izni ve yaş gibi sebeplerle reddediliyor. İktidar yönetim politikası ile kadınlara tüm görünmeyen emeği sadece bunu da değil, görünen ve görünmeyen tüm emeği güvencesiz şartlar, ücretsiz çalışma koşullarıyla kadınlara yüklemeye, olası bir ayrılık durumunda -zaten boşanma davalarında arabuluculuk bile konuşulurken- her şeyi kadın için daha da zorlaştırmaya çalışıyor.

Bu düzen artık bitirilmeli, kadınların tüm emekleri görülmeli, tüm işçiler ve emekçiler hakkını almalı. Bu düzenin böyle devam etmemesi için reçete aslında çok basit: Bu baskıcı politikalar karşısında tüm kadınların yan yana gelerek bulundukları alanlarda ses çıkarması, bu politikaların yanlışlığını birlikte tartışması ve buraya dair neler yapabileceğine birlikte karar vermesi kadınların haklarına yapılan müdahaleleri durdurmak için en etkili çözüm olacaktır.