Stüdyomuza kazanımımızla dönüyoruz!
İletişim Fakültesi öğrencileri olarak kitlesel tepkimizi ortaya koyup sonuna kadar mücadele etmeseydik yemekhaneye dönüştürülmek istenen stüdyomuz için kazanım elde edemezdik.
Fotoğraf: Pixabay
Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü Öğrencisi
İstanbul Üniversitesi
İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü, beslenme krizine “çözüm” önerisi olarak, İletişim Fakültesinde stüdyo olarak planlanan alanı yemekhaneye dönüştürme kararı almıştı. Fakülte öğrencilerinin kitlesel bir dayanışma ağı içinde haklı tepkilerini ortaya koyarak verdikleri haftalar süren mücadeleden sonraysa Rektörlük geri adım attı. Şimdi de öğrenciler, uygulamalı eğitimlerin vazgeçilmez bir unsuru olan stüdyolarına kavuşmak için gün sayıyorlar.
ADIM ADIM ÖRGÜTLEDİĞİMİZ MÜCADELE
Rektörlüğün bu planını öğrendiğimiz andan itibaren meseleyi daha fazla öğrenciye duyurmak için harekete geçtik. Yapmamız gereken ilk şey, soruna kitlesel bir nitelik kazandırmak ve öneminin altını çizmekti. Hızlı davranmamız gerektiğinin farkındaydık. Gruplar hâlinde fakülte bünyesindeki tüm bölüm ve sınıflarla iletişime geçip, ulaşabildiğimiz kadar öğrenciyi bir haberleşme uygulamasında kurduğumuz grup çatısı altında topladıktan sonra, birimlere ayrılıp her bölüm ve sınıftan temsilciler belirledik. Seri hareket etmemiz adına bu husus çok işimize yaradı. Adım adım ilerlememiz gerektiği noktasında mutabakata vardıktan sonra ilk aşamada yapmamız gereken eylemleri sıraladık: tepki ve taleplerimizi belirten bir dilekçe hazırlayıp bireysel imzalı örneklerini Rektörlüğe sunmak, sosyal medya kanallarında meseleye ilişkin etkileşim sağlamak, CİMER'e başvuruda bulunmak ve çeşitli yayın organlarıyla irtibata geçip meseleyi gündemde tutmak.
Birkaç gün süren seferberlikten sonra 200'ün üzerinde dilekçe teslimi gerçekleştirdik. Çeşitli platformlarda “#stüdyomadokunma” ve “#stüdyomdatabildotistemiyorum” etiketleriyle, tasarım ekibimizin düzenlediği görsellerle eşzamanlı olarak tepkimizi dile getirdik. Farklı medya kuruluşlarıyla görüşmeler yaptık, yazılar kaleme aldık, bir kanalın ana haber bülteninde yer aldık. CİMER'den yanıt olarak gönderilen tutanak işimizi oldukça kolaylaştırdı. Nihayetindeyse tüm çabalarımız meyvesini vermiş bulunmakta. Artık üniversite yönetimi, ucuz ve nitelikli yemeğe ulaşmakta zorlanmakla kalmayıp kapasitesizlik sorunuyla da boğuşan öğrenciler için daha kalıcı ve kapsayıcı çözümler üretmek zorunda.
DENEYİMİZİ BAKİ KILMAK İÇİN
Tekrar belirtmekte fayda var ki, İletişim Fakültesi öğrencileri olarak kitlesel tepkimizi ortaya koyup sonuna kadar mücadele etmeseydik bu kazanımı elde edemezdik. Bu süreç aynı zamanda birçok arkadaşlığa, dayanışma ağının büyümesine ve fakülte ruhunun canlanmasına vesile olarak bize önemli bir deneyim kazandırmış oldu. Şimdiyse bu deneyimi koruyup genişletmek ve ileride karşılaşabileceğimiz olası sorunları aşabilmek için dayanışma ruhunu yaşatmak, kurduğumuz ağa köklü ve gerekirse daha kurumsal bir kimlik kazandırmak istiyoruz. Çünkü bizler mezun olup gideceğiz ancak öğrencilerin kendi sorunlarına dayanışarak çözüm bulma geleneğinin baki kalması gerekiyor.