Güvenli kampüs güvenli yurt
Artan baskılarla, ihmallerle soluklanıp düşünmemiz için bile zaman tanınmazken, sorunlarımıza çözüm yolları arayarak birbirimize sıkı sıkı bağlandığımız bir süreç yürütmeliyiz.
İzmir | Fotoğraf: Evrensel
Aybüke ARSLAN
Kadın Çalışmaları Topluluğu
Ege Üniversitesi
Ege Üniversitesi Kadın Çalışmaları Topluluğu olarak 25 Kasım Kadına Şiddetle Mücadele Günü'ne giderken gerçekleştirdiğimiz “AKP Kıskacında Genç Kadınlar” başlıklı söyleşimizden sonra İzmir'de yapılan yürüyüşe katıldık. Üniversitelerdeki genç kadınların yürüyüşe katılırken bu günü nasıl gündemlerine aldıklarını ve neler yaptıklarını aktarmak istiyorum.
KADINLAR BİRLEŞTİKÇE GÜÇLÜ
Biz EÜKÇAT olarak üniversitemizde yaşadığımız sorunları, tacizleri, cinsiyetçi yaklaşımları tartışırken aslında bu topluluğa neden ihtiyacımız olduğunun da altını çizmiş oluyorduk. Hem bir kadın olarak hem de bir öğrenci olarak yaşamımızı idame ettirmek için gösterdiğimiz çabadan ilişkilerimizde yaşadığımız şiddete kadar aslında her sorunun bizim için önemli bir gündem olduğunu biliyorduk. Bu sorunlara karşı nasıl bir duruş sergilememiz gerektiği ve çözüm yollarımız kısmıysa bizim için en temel gündemlerden olmalı ve olmaya da devam ediyor. Bu süreçte kadın arkadaşlarımızla olan bağlarımız kuvvetlenirken birlikte olduğumuzda bir şeyleri değiştirebileceğimize olan inancımız da paralel olarak büyüyor. Bu büyümenin bir dalı da yaptığımız etkinlikler, beraber katıldığımız takvimsel günler oluyor. Bugünün takvimsel gündemiyse yazının başında bahsettiğim gibi 25 Kasım. 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü, uluslararası alanda hâlen güçlü bir şekilde kutlanıyor. Bir taraftan da üniversiteli kadınların en yakıcı sorunlarının tartışılması bakımından ve bizler açısından her geçen sene güçleniyor olmamız anlamında önemli bir konu. Çünkü biliyoruz ki bizler birleştikçe güçlüyüz, birleştikçe güçlenmeye devam ediyoruz.
Topluluğumuzla her 8 Mart ve 25 Kasım'da yaptığı gibi bu sene de yürüyüşte dövizlerimizle ve bir şeyleri değiştirmeye olan inancımızla alandaydık. Dövizlerimizi yaparken arkadaşlarımızla buluşup oturduğumuzda en güncel sorunlardan biri olan KYK yurtları hepimizin aklındaydı. Asansörlerden tutun yemeklere, giriş çıkış saatlerine kadar yaşanan problemler bu konudaki ısrarımızı güçlendirmişti. Bir diğer yandan aslında topluluğumuzun da kurulmasının nedenlerinden biri olan “Güvenli Kampüs, Güvenli Yurt” talebimizin de mukavva ve kalemle buluşması kaçınılmaz olmuştu. Hazırladığımız dövizlerle alana vardığımızdaysa yüzlerce kadınla aynı talepler etrafında birleşmemizin verdiği heyecan ve umutla beraber yürüyüşümüzü tamamladık.
ÜNİVERSİTELİ KADINLAR BUNDAN SONRA NE YAPACAK?
Her takvimsel günün bir çıkışı, bir sebebi olduğu gibi 25 Kasım’ın tarihi ve günümüze kadar gelen süreçte hâlâ benzer sorunları yaşamaya devam ediyoruz. Bundan sonra da bu sorunlar bir anda yok olmayacak. Bizler nasıl nefes alıyor, nasıl yaşıyorsak -buna ne kadar yaşamak diyebilirsek -bu düzenin yönetenleri de o düzeni yaşatmak için ellerinden geleni ardına koymuyor. Günden güne artan baskılar, ihmaller, kazalar derken soluklanıp düşünmemiz için bile zaman tanınmazken bizler, baskıların sebeplerini tespit ettiğimiz, ardından çözüm yolları aradığımız ve bunları yaparken de birbirimize sıkı sıkı bağlandığımız bir süreç yürütmeliyiz. Ege Üniversitesi Kadın Çalışmaları Topluluğu olarak bizler, bu sürece sıkı sıkı bağlanıp bulduğumuz çözümleri aciliyetle gündeme getirerek yenileşmenin yolunda adımlar atıyoruz.