Yarınımız umutla süslenebilir, okurken çalışmak zorunda kalmasak
Yaşanmamış kampüs sohbetleri üzüntü ile hatırlanacak anılara dönüşüyor. Burslar geçimimize yetecek düzeyde olsaydı şu an daha güzel şeyleri konuşuyor olabilirdik.

Fotoğraf: Pixabay
Kayseri'den bir üniversite öğrencisi
Günümüz gençliğinin sorunları çığ gibi artarken gelecek kaygısı olmadan yaşamak çok zor. Bursların yetersizliği, kurtlu yemekler, Zeren’i kaybettiğimiz ihmaller; geçinememek, yaşayamamak… Bunların hepsinin karanlığı bizi kuşatıyor. Az dile getirsek de büyük bir sorunumuz daha var: Okurken çalışmak. Bazen yemek yemek bazen de ulaşım kaynaklarına para yetiştirmek kolay olmuyor. Çünkü kimilerimizin ailesi geçinemiyor. Bu sebeple çalışmak da bir zorunluluk haline geliyor.
Öyle şartlarda çalışıyoruz ki gecemiz gündüzümüze karışıyor. Şans bizden yana olmadığında, işverenin öğrenciye karşı tavrı sert oluyor. Saatlerce, ağır şartlarda çalıştırıyor ve hakkımız olanı bile bizden kısarak ödeme yapıyorlar. Çünkü bizim bir yerlerde haksızlığa uğramamıza alışmışlar. Bu yüzdendir ki ezmekte kusur bulmuyorlar. Üniversite yaşantısında değil sosyal hayat, derslerimize bile yetişemiyoruz. Çalışmanın, bize faydası olduğu kadar zararı da var. Eksik yaşanmış öğrenci hayatı ve yaşanmamış kampüs sohbetleri üzüntü ile hatırlanacak anılara dönüşüyor. Her şey bambaşka olsa, burslar geçimimize yetecek düzeyde olsaydı şu an daha güzel şeyleri konuşuyor olabilirdik. Öğrenci, her türlü zorluğa mahkûm bırakılmasaydı, yarınımız umutla süslenmiş olabilirdi.
Evrensel'i Takip Et