BES 10. Genel Kurulu: Gerici, emek düşmanı iktidara karşı bir arada mücadele şart
Büro Emekçileri Sendikasının (BES) 10. Olağan Genel Kurulu Ankara’da başladı.
Fotoğraf: Kübra Kırımlı/Evrensel
Büro Emekçileri Sendikasının (BES) 10. Olağan Genel Kurulu Ankara’da başladı. Genel kurul açılış konuşmalarında; AKP ve beraberindeki gerici blokun anayasasızlık ve baskı ile süreci faşizme götürüp, ülkeyi bir uçuruma sürüklediği; OVP, 12. kalkınma programı ve 2024 yılı bütçesi ile emeğin üzerindeki sömürünün derinleştiği ifade edildi. İşçi ve emekçilerin ancak mücadele ile bu gidişatı durdurabileceğinin tarif edildiği genel kurulda, Urfa’da sendikal hakları için mücadeleyi sürdüren Özak işçilerine dayanışma mesajı gönderildi.
BES Genel Sekreteri Aziz Özkan’ın açılış konuşmasını yaptığı 10. Olağan Genel Kurula Emek Partisi Genel Başkanı Selma Gürkan, Sol Parti Başkanlar Kurulu Üyesi İsmail Hakkı Tombul, KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik ve MYK üyeleri, Tüm Bel-Sen MYK Üyesi Bülent Türkmen, Yapıyol-Sen Genel Başkanı Gültekin Narinli, SES Eş Genel Başkanı Mehmet Sıddık Akın ve Nazan Karacabey ile MYK Üyesi Eylem Kaya Eroğlu, Haber-Sen Genel Başkanı Mesut Balcan ile BTS yöneticileri katıldı.
"YAŞAM SERMAYEDARLARIN ÇIKARLARI DOĞRULTUSUNDA İNŞA EDİLİYOR"
10. Olağan Genel Kurul BES Başkanı Bahadır Berdicioğlu’nun konuşması ile başladı. AKP karanlığını emekçilerin aydınlığa çevireceğini söyleyen Berdicioğlu, “21 yıllık AKP iktidarı boyunca sermayenin sınırsız haklara sahip olduğu süreçte; emek sömürüsü yıllar içinde derinleşti. Öncelikle, emeğin örgütlü gücü olan işçilerin önüne yasal ve fiili engeller çıkarılmıştır. Yerel ve uluslararası sermayenin çıkarları doğrultusunda tüm yaşam zeminleri neoliberal ve islamcı faşist uygulamalara zemin için kullanılmaktadır. Artarak devam eden emek sömürüsü nedeniyle gündelik ihtiyaçlar dahi karşılanamaz olmuştur. Artık yeni bir döneme başlıyoruz. AKP karanlığına teslim olmayacağız. İnsanca bir yaşam istiyoruz. Taleplerimiz noktasında haklıyız ve direne direne kazanacağız. 30 yılı aşan mücadelemizde etkin görev alan tüm arkadaşlarımızın mücadelesini selamlıyorum” dedi.
"ÖZAK İŞÇİLERİNİN DİRENİŞİNİ SELAMLIYORUM"
Berdicioğlu’nun ardından söz alan KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, Urfa’da günlerdir direnen Özak işçilerine selamlarını ilettiği konuşmasında şunları söyledi: “İşçilerin emekçilerin mülksüzleştirilmesi, sistemin ana gövdesi haline gelmiştir. Urfa’da Özak işçilerinin direnişi karşısına devletin jandarmayı diktiğini görmekteyiz. Bu iktidar, asgari ücret görüşmelerinde işçi, emekçi ve emeklileri açlığa mahkum etmekte, yoksulluğu ve köleliği dayatmaktadır. Bizim mücadelemiz açısından birleşik mücadelenin tek yol olduğunu ifade etmek isterim”
İktidarın darbe silsilesini devam ettirmek istediğini söyleyen Bozgeyik, “TTB’ye kayyum atanma sürecinde yaşanan hukuksuzluğu da kabul etmediğimizi ifade etmek isterim. Toplumun sağlık hakkını savunan sendikamız SES ile birlikte TTB’yi savunmaya devam edeceğiz” dedi.
"AKP İKTİDARLARINDA EN AZ 32 BİN İŞÇİ YAŞAMINI YİTİRDİ"
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in 10. Olağan Genel Kurula gönderdiği mesajın okunması ardından, HEDEP Bitlis Milletvekili Hüseyin Olan söz alarak krizin faturasının emekçilerin sırtına yüklenmeye çalışıldığından söz etti. Olan, “AKP iktidarlarında en az 32 bin işçi iş cinayetlerinde yaşamını yitirmiştir. Sağlık ve sosyal hizmet alanları hızla piyasalaştırılmış, işçiler iş cinayetlerinde yaşamını yitirirken sermayedarlar giderek zenginleşmektedir. Sömürü, baskı düzenine karşı birlikte mücadele ederek kazanacağız” diye konuştu.
"İKTİDAR FAŞİZMİ İNŞA ETMEYE ÇALIŞIYOR"
Daha sonra söz alan EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan iktidarın açıkladığı ekonomi programlarının emeğin sömürüsü programları olduğunu söyleyerek, “Önümüzdeki dönem açısından şu çok açık; iktidar faşizmi inşa etmeye çalışıyor. Kaybettiğimiz hakları yeniden kazanmak ve mevcut hakları ilerletmek istiyoruz. İşçi sınıfı sendikal siyasi özgürlükler başta olmak üzere demokratik bir siyasi rejimi yeniden kazanabiliriz. Yine tarikat ve cemaatlerin yayılmacılığına karşı gerçek bir laikliği kazanabiliriz. Kürt sorunu noktasında eşit haklar temelinde gerçek bir çözümü kazanabiliriz. Yer altı ve yer üstü kaynakların bir avuç tekele değil; tüm halka dağıtıldığı bir sistemi kazanabiliriz. Bu gidişatı nasıl durduracağımızı görmek için durduğumuz noktada biz yürünecek yolu görüyoruz. Bizim yerimiz Denizlerin, Mahirlerin, bizim yerimiz mücadelenin yeridir” dedi.
"AKP-MHP BLOKU İLE ANAYASA YAPMAK ONLARI MEŞRULAŞTIRIR"
Sol Parti Başkanlar Kurulu Üyesi İsmail Hakkı Tombul da söz alarak, “Önümüzdeki dönemde yapacak çok şey var. Bu mevzi savaşı sadece bir siyasi partiden ibaret olamaz. Tüm toplumsal dinamikler ile bu mücadele hattını örmeliyiz. KESK’in tarihi 200 yıllık işçi sınıfının birikiminin tarihidir. KESK’in tarihi kamu emekçilerinin mücadelesinin tarihidir. Bu mevzi savaşının en önemli ayaklarından biri tasfiye edilen kaynakların yeniden kazanılmasıdır. Bunun ilk adımı kamuculuğu yeniden savunmaktan geçiyor. Parasız eğitim, parasız sağlık hizmetlerini savunmaktan geçiyor. Bir başka konu da Filistin meselesidir. Filistin konusunda siyasal islamcı iktidarın iki yüzlülüğünü de göstermek gerek. Anayasa tartışmasına da dair bir söz söylemek istiyorum; bu dönemde anayasa tartışmalarının sürdüğünü görüyoruz. Anayasayı egemen sınıflar yapar. Ülkenin bugünkü koşularında AKP-MHP faşist iktidar bloku ile anayasa yapmak onları meşrulaştırmaktan başka bir şey değildir” diye konuştu. (Ankara/EVRENSEL)