08 Aralık 2023 15:15

Yunanistan ziyareti konuşuyor: Erdoğan'ın 'ters takla'sı ikna etmedi

Erdoğan-Miçotakis görüşmesi Yunan basını ve kamuoyunu ikna etmedi. Erdoğan’ın ‘ters taklası’ olarak nitelendirilen görüşmenin Türkiye yönetiminin iç ve dış politikadaki ihtiyaçlarına bağlandı.

Fotoğraf: Emin Sansar/AA

Paylaş

Seyit ALDOĞAN
Atina

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Yunanistan Başbakanı Miçotakis’in Atina’da gerçekleştirdikleri görüşmelerde, on yıllardır gerginlik ve düşmanlığın körüklenmesinde kullanılan sorunlarda değil rutin olan ve diplomatik sorun oluşturmayan konular üzerinde anlaşma sağlandı. Taraflar birbirlerini yeni keşfetmişçesine “kardeşlik”, “arkadaşlık” duygularıyla selamlayarak geleceğe ilişkin “iyi komşuluk” ve “barış” temennilerini dile getirdiler.

Oysa daha 10 ay öncesine kadar kıta sahanlığından, Ege adalarının silahlandırılmasına ve ekonomik münhasır bölge ilanlarının savaş nedeni sayılmasına kadar bir dizi söylemle düşmanlıklarını ilan etmişlerdi. “Bir gece ansızın” gelmeler, “Miçotakis diye birini tanımıyorum” ifadeleri, “Sabrımızı sınamasınlar” gibi demeçler karşısında “Geleceği varsa göreceği de var” ya da “Ulusal haklarımızı her türlü yöntemle savunmaya kararlıyız” gibi söylemler ardı ardına servis ediliyor; Ege’nin iki yakasındaki halkları düşmanlaştırıcı politikalarda ısrar ediliyordu.

YUNAN KAMUOYU ERDOĞAN’IN ‘TERS TAKLA’SINA İKNA OLMADI

Yunan basını ve kamuoyunda, ziyaretten ve üzerinde anlaşılan ortak açıklamadan çok Erdoğan’ın dönüşünün nedenleri tartışıldı. Ziyaretin yapıldığı saatlerde Kokkino Radyosunda Erdoğan’ın “ters takla” attığı belirtilerek bunun nedenleri üzerinde durulurken Erdoğan’ın tutarsız dış politikasına güven olamayacağı vurgulanıyor ve “Söylemlerini yastık altında saklamak gerektiği” vurgusu yapılıyordu.

Yunan kamuoyunda Erdoğan’ın söylem ve dış politika çizgisine karşı halihazırda var olan temkinli yaklaşımın ortadan kalkması mümkün görünmüyor. Navtex ilanları ve savaş gemilerinin Doğu Akdeniz’e çıktığı süreçlerde yaşanan savaş korkusu, adalara yönelik söylemler, hava sahasında yaşanan ve “it dalaşı” olarak adlandırılan tacizler ve tehditler hatırlatılıyor. “Barış” hamlesinin bir manevra olduğuna inanılıyor. Ayrıca Erdoğan’ın Türk-Yunan ilişkilerindeki politikasının değişmesini seçimlerle de ilişkilendiren çok sayıda yorum da yapılıyor. Ekonomik zorluklarla baş başa olan Türkiye halkının “başarılı ve barışçıl” dış politika algısıyla etkilenmeye çalışıldığı; vize serbestliği, yeni ekonomik anlaşmaların imzalanması argümanlarıyla da bunun güçlendirilmeye çalışıldığı söyleniyor.

Erdoğan’ın Kürt mültecilerin de barındığı Lavrion Mülteci Kampının kapatılmasına ilişkin Yunan hükümetine teşekkür etmesi ise “Gaf” olarak görülüyor. Lavrion kampı, Irak’ın işgal edilmesinden bu yana ağırlıklı olarak Irak, Suriye ve Afgan ailelerin kaldığı, yemek dahil olmak üzere hiçbir kamu hizmetinin sunulmadığı bir “Sığınma evi” konumundaydı. Çocuklu aileler, halkın ve sivil kuruluşların yiyecek kampanyaları sayesinde yaşamını devam ettiriyordu. Yani Erdoğan’ın “Terörist kampı” olarak adlandırdığı kamp, çaresizlik ve açlık içinde yaşayan aileleri barındırıyordu. Yunan hükümetinin polis zoruyla göçmenleri kamptan çıkarmasının nedeni ise binanın eski olmasından dolayı çökme tehlikesi taşıması ve halkın bir turizm kasabası olan Lavrion’da göçmenleri istememesiydi.

İMZALANAN ANLAŞMALAR ‘GERİ ADIM’ NİTELİĞİNDE DEĞİL

“Buzların erimesi”, “Yeni dönem” gibi iddialı ifadelerle algı konusu yapılan görüşmede üzerinde anlaşmaya varılan 15 madde ise bütün ülkeler arasında imzalanması mümkün olan eğitim, turizm, ticaret, kültür, göçmen vb. sorunları kapsıyor. Ne Yunan ne Türk tezlerinde geri adımın olmadığı, yapılan açıklamalara yansımış durumda. Özellikle Yunan tarafı kıta sahanlığı ve ekonomik münhasır bölge konusunda geri adım atılmayacağını açıkladı.

Yazılı basında çıkan haber ve analizlerde daha çok “samimiyetin” süreç içinde ortaya çıkacağı üzerinde duruldu. Hükümete yakın medya organlarında bile bu kuşku dile getirildi.

YUNAN BASININDA MANŞETLER: ZAMAN GÖSTERECEK

Günlük Logos gazetesi “Suların durulmasını zaman gösterecek” manşetine yer verirken Ta Nea gazetesi “Kilit kelimeler: Huzur, Ege, azınlık, Lavrion, Kıbrıs, Lozan” başlığını kullandı. Apoyevmatini “Türkiye başkanıyla yedi saat gökkuşağı”, Efimerida Ton Sintakton “İletişimde kazan kazan, diplomaside yavaş yavaş” derken Kathimerini “Huzur sözü”, Dimokratia “Aferin efendi” başlıkları attılar. Yunanistan Komünist Partisinin günlük yayın organı Rizopastis ise görüşmeyi “NATO’nun yol haritası” olarak nitelendirdi.

Uluslararası İlişkiler Uzmanı Konstantinos Filis ise Liberal haber sitesinde ve Antenna TV kanalında yaptığı yorumlarda, Erdoğan’ın neden “u” dönüşü yaptığını şu sözlerle yorumladı: “Birincisi Erdoğan Doğu Akdeniz’de alan kaybettiğini görmeye başladı. Bütün ülkelerle kötü ilişkileri vardı. İsrail’le, Mısır’la, Yunanistan’la… İkincisi, ekonomik zorluklardan dolayı Batı’ya yaklaşma ihtiyacı duyması buna neden oldu. Üçüncüsü, zaten sorunlu olan ABD ve AB ile ilişkilerine yeni sorunlar eklemek istemiyor. Dördüncüsü, Gazze ve Ukrayna konusunda aldığı tutum nedeniyle destek kaybına uğramış bulunuyor. NATO ve Batı nezdinde sorunlu bir müttefik olarak görülüyor. Bu durumda cephelerden birinde iyi bir haber konusu olmak için diğerlerinden daha kolay olan Yunanistan’ı seçti. Resmi politikalarında bir adım bile geri atmasa bile… Yunanistan gerginlik istemiyor. Türkiye’nin Ortadoğu’daki durumunu ortaya koyan ilişkiler haritasına göz atarsak sanırım Yunanistan, Mısır ya da İsrail’den daha kolay bir ülke durumunda.”

Miçotakis ve Erdoğan görüşmesinin sonuçlarının halkların gerçek birlik ve kardeşliğine dayanmadığı, bütünüyle denge ve çıkarlara bağlı olarak gündeme geldiği ortada. Gerçek ise görüşmenin olduğu saatlerde Türkiye’de işçi ve emekçilerin sokaklarda demokrasi ve özgürlük mücadelesi verdiği, grev haberlerinin yapıldığı, Yunanistan’da ise esnaf ve zanaatkarların kepenk kapatarak gösteriler gerçekleştirdiği; emekçilerin yeni vergi ve sömürü yasalarına karşı direniş çağrıları yaptığıdır. Gerçek barış Ege’nin iki yakasındaki işçi ve emekçilerin dayanışma ve kardeşliği ile sağlanacaktır.

ÖNCEKİ HABER

Siyasi cinayetler ve katliamlara dair zaman aşımı kararları Meclis’e taşındı

SONRAKİ HABER

TOKİ’nin ‘dar gelirliye’ konut projesi yalan oldu: Taksitler asgari ücreti katladı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa