Batan Kafkametler gemisinin yükü ekosistemi tehdit ediyor
Dokuz Eylül Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümünden emekli olan Dr. Enver Yaser Küçükgül, batan gemi Kafkametler'den dökülen demir silisyum bileşiğinin çevresel sorun yaratabileceğini söyledi.
Fotoğraf: DHA
Özer AKDEMİR
İzmir
19 Kasım tarihinde meydana gelen fırtınada Karadeniz Ereğli açıklarında mendireğe çarptıktan sonra batan Kafkametler gemisinin kayıp 7 personelinin arama çalışmaları devam ediyor. 8.5 m derinlikteki batan geminin nehir için tasarlandığı, okyanus ve denizde kullanılmasının büyük risk taşıdığı, fırtınalı denizde bu nedenle ikiye ayrıldığı ortaya çıkmıştı. Geminin Ukrayna yakınlarında, Romanya’nın Sulina Deniz Kanalına girmek üzereyken 5 Ekim 2023 tarihinde Karadeniz'deki Tuna Deltası demirleme noktasında deniz mayını tarafından vurulduğunun ortaya çıktığını dile getiren Küçükgül, geminin yara aldığı bilgisinin yayınlanmış olmasına rağmen İstanbul’daki şirket merkezinin “patlama geminin 20 metre kıç tarafında meydana geldi ve zarar görmedi” yönünde açıklaması olduğunu kaydetti.
Dokuz Eylül Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümünden emekli olan Dr. Enver Yaser Küçükgül batan gemiden dökülen demir silisyum bileşiğinin ciddi bir çevresel sorun yaratabileceği uyarısında bulundu. 1992 yapımı olan geminin 31 yaşında olduğu ve metal yorgunluğu bulunduğunu belirtenDr. Enver Yaser Küçükgül, uluslararası deniz taşımacılığı ilkelerine (IMO) göre 25 yaş üstü gemilerin hurdaya ayrıldığını aktardı.
"DENİZ EKOSİSTEMİ İÇİN ÖLDÜRÜCÜ"
Kafkametler gemisinin Rusya’dan aldığı 1542 ton demir-silisyum (feerosilikon) yükünü kıyıya 80 m mesafede ve 8.5 m derinlikte denize verdiğine dikkat çeken Küçükgül, “Demir-silisyum bileşiği demir-çelik sektörü için vazgeçilmez bir reaktiftir. Bu madde malzeme güvenlik formundü (MSDS) formunda “Tehlikeli zararlı kimyasal” olarak kayıtlıdır. Deniz ortamında zamanla ayrışacak ve hidrojen gazı çıkışına yol açacaktır. Çözünme ortamında pH değerini 5.5-5.8 aralığına kadar düşürerek deniz ekosistemi için öldürücü etki yapacaktır” dedi.
1542 ton bu kimyasal bileşiğin kuru yük gemisi ile taşınması için ne tür önlemler alındığının sorgulanması gerektiğini ifade eden Küçükgül, “Cevher niteliğinde mi yoksa kimyasal reaktif düzeyinde miydi bir bilgi verilmemiş. Bu tür tehlikeli kimyasalların sızdırmaz, su geçirmez ve yarım tonu geçmeyecek şekilde özel ambalajlar ile nakledilmesi gerekir. Denize dökülme durumunda acil eylem müdahale planlarına göre bir işlem yapılmadığını zannediyorum” ifadelerini kullandı.
GÜVENLİK FORMU TEHLİKEYİ GÖSTERİYOR
Gemide yer alan demir-silisyum için güvenlik tedbirleri ise MSDS formunda şöyle:
Bu madde ile çalışırken; Koruyucu eldiven/koruyucu kıyafet/göz koruyucu/yüz koruyucu kullanın. Yutulduğunda: Kendinizi iyi hissetmiyorsanız Ulusal Zehir Danışma Merkezinin114 No’lu telefonunu/doktoru arayın.En önemli bilgi: Kuru alanda depolayanız. Kapalı bir kapta depolayın.İçeriği/kabı yerel/bölgesel/ulusal/uluslararası mevzuata uygun şekilde bertaraf edin.Ek bilgiler: Su ile temasında toksik gaz çıkarırDökülme saçılma durumunda: Nefes koruyucu alet takınız.Koruyucu teçhizat takınız. Korunmamış şahısları yaklaştırmayınızDepolamada: Aşırı ısınma ya da yangın hallerinde zehirli gazlar oluşturabilir.Zararlı reaksiyon olasılığı suyla temas zehirli gazların çözülmesini sağlar.