SES üyesi kamu çalışanı: İş güvencemize ve haklarımıza sahip çıkalım
"Bize düşen diğer bütün sendikalarla birlikte ses getirecek eylemler yapmak, meclis gündemine bu sorunla girmek, yasa değişikliğini sağlamak."
Fotoğraf: Koray Yetiş/EVRENSEL
Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesinden SES üyesi kamu çalışanı
İzmir
Aslında 2006’da gündeme gelen 5510 sayılı sosyal sigortalar ve genel sağlık sigortası kapsamlı kanun son zamanlarda tartışılan bir gündem oldu. O zaman SES bizi uyarmıştı ama biz kazanılan haklar geri alınmaz diye güvendik. Oysa zaman içinde değişen kanunlar, KHK’lar, EYT düzenlemeleri vs. derken bugün ciddi hak kayıplarıyla karşılaştık. Önce sadece 2008 sonrası göreve başlayan memurları kapsıyor sandık, sonra 4B'den 4A’ya geçen sözleşmelileri. Meğer sigortalı memur diyebileceğimiz çok geniş bir kesimi kapsıyormuş, emekli olmaya yeltenince yüzümüze çarptı bu gerçek.
İşin acı yanı 2008’lerde sendikalar konuya dikkat çekmiş olsa da sonrasında unutuldu. Genel olarak güvenceli kadro talepleri olsa da özel olarak yasa değişikliği yapılması ile çözülebilecek bu sorun KESK’e bağlı sendikalarda bile gözden ırak kalmış.
Özelliklede sağlık hizmet alanındaki kamu emekçilerinin sorunu 5510. Bizim hastanemiz gibi önce temizlik taşeron şirketi ile işe girip, sonra sözleşmeli ve 4B’li ve 4A’lı olup da üstüne de EYT düzenlemesi ile emekliliği hak eden kitle bir de gördük ki 8 bin TL emekli maaşından bahsediliyor. Hem de 5510’a tabi olanlar kendi içinde de haksızlığa uğratılıyorlar. Hepsi hastane çalışanı olduğu halde sağlık grubu ve teknik hizmetler grubu, idari kadroda çalışanlarla aynı değerlendirilmiyor. Hizmet birleştirme konusu sadece idari kadroda çalışanlar için büyük problem. Bize söylenene göre bu yanlışlık Rektörlük kararıyla düzeltilebilecek bir durum. Bununla ilgili olarak çok sayıda resmi yazı gönderdik. Ne yazık ki Rektörlükten pozitif bir cevap gelmedi.
Aslına bakılırsa insanlar mağduriyetten bihaber. 5510 ile 5434’un arasındaki farklar, 5510 mağdurlarının 3600’den yararlanamaması, bizim hastanede mağdurların çoğunun 2007’de sözleşmeye geçip (657/4b ) 2011’de kadroya geçirilip 5510 mağduru olması. Aynı kurumda aynı işi yapan insanlar kadrodan kadroya geçirildi. Bir de milletvekilleri, belediye başkanları ve doktorların sonradan muaf oldukları bir yasa bu. Hangi kriterlere göre muafiyet oluyor? İş barışını iç huzuru bozan hareketlere devam…
Bizim hastanemizde SES İş Yeri Temsilciliğimiz bu soruna yönelik bir bilgilendirme toplantısı düzenledi. Toplantıya SES İzmir Avukatı Hasan Hüseyin Evin ve SGK emekçisi BES İzmir Şube Başkanı Mustafa Güven katıldı.
Toplantının sonucunda bizim örgütlenmemiz gerektiğini anladık. Çok büyük mücadele vermeden kazanılabilecek bir hakkımız anladık. Aslında 5510’daki, bizdeki durum işçilerde de varmış. Devlet topyekün bütün haklarımızı elimizden alan bir sistem getirmeye çalışıyormuş yıllardır. Normalde 5510’da tazminat hakkı bile yokken, 5434 olan 657’lilerle aramızdaki uçurum olan fark çok da anlaşılmasın, fark edilmesin diye ek bir maddeyle düzenlenmiş. Her yeni işe başlayan 5510’a tabi memurların (!) durumu, maaş hesaplama katsayıları bizden de düşük oluyormuş.
Bütün bunlar gelecekte çocuklarımızın da haklarının yeneceği anlamına geliyor. Örgütlenip, birlik olup, mücadele edelim diyoruz. Tabi itiraz edenler oldu bu duruma. Korkanlar da oldu. Uğraşmak istemeyenler de. Sendika varken biz niye uğraşıyoruz, biz neden sendikaya üye olduk diyen de oldu. Bize düşen diğer bütün sendikalarla birlikte ses getirecek eylemler yapmak, meclis gündemine bu sorunla girmek, yasa değişikliğini sağlamak. İş güvencemize ve haklarımıza sahip çıkmadan geleceğimize sahip çıkamayacağımız ortada. Sendikaya gelince, sendika biziz.