Foçalılar taş ocağına karşı zeytini, yaşamını savunuyor
İzmir’in Foça ilçesinde faaliyetini sürdüren taş ocaklarının kapatılması için açılan iki ayrı davaya ilişkin bilirkişi incelemesi yapıldı. Köylüler heyete taş ocaklarının zararlarını anlattı.
Fotoğraf: Evrensel
Ramis SAĞLAM
İzmir
İzmir’in Foça ilçesi Kocamehmetler köyünde faaliyetini sürdüren taş ocaklarının kapatılması için başlatılan mücadele hukuk süreciyle devam ediyor. Foça Tarih ve Doğa Talanına Hayır Platformunun tepkileriyle birlikte Foça Belediyesi, bölgedeki doğa ve insan yaşamını tehdit eden Kamil Özgül’e ve Damba Madencilik AŞ’ye ait iki maden ocağı için “ÇED gerekli değildir” kararının iptali ve yürütmenin durdurulması için iki ayrı dava açıldı.
Mahkemenin keşif kararının ardından bölgeye gelen bilirkişi heyetini Foça Tarih ve Doğa Talanına Hayır Platformunun çağrısıyla Kocamehmetler köylüleri ve Foça halkı karşıladı. Bilirkişi heyeti önce köyde, sonra sırasıyla Damba Madencilik AŞ’de keşif işlemini sürdürdü. Köyün zeytinlik alanını ve can güvenliğini tehdit eden Kamil Özgül’e ait taş ocağında hiçbir yetkilinin olmaması dikkat çekerken, bir gün önce taş ocağının çalıştığı ve jandarmanın taş ocağına geldiği bilgisini köylüler aktardı.
"BU DÜZENSİZLİĞE DUR DİYECEĞİZ"
Kocamehmetler köyündeki taş ocaklarına karşı uzun süredir mücadele yürüttüklerini belirten Platform Yürütme Kurulu Üyesi Ömer Atilla, açılan dava ve keşif sürecinin tehlikenin boyutlarını bir kez daha gözler önüne sereceğini söyledi. Köyde yaşayanlar başta olmak üzere köyün bütününe zarar verdiğini söyleyen Atilla, “Zeytinciliğe ve hayvancılığa verdiği kötü etkinin yerinde tespitinin yapılmasını sağladık. Bugüne kadar alınan ‘ÇED gerekli değil’ kararı da olmak üzere bütün kararlar masa üstünde alınmıştı. Bizim şu anda yaptığımız tüm eylem ve etkinlikler bir kamuoyu oluşturmak üzerineydi. Bu düzensizliğe bir dur demekti. Bizi kimse durduramayacak” dedi.
"TAŞ OCAKLARI SU KAYNAKLARINA ZARAR VERİYOR"
Platform Üyesi ve gönüllü avukatlarından Ruken Arslan, “Yıllardır bu iki taş ocağı hem köyün yerel yaşam ve tarım alanlarına, özellikle zeytinlik alana en önemlisi de yer altı ve yer üstü su kaynaklarına ciddi zarar veriyor. Yıllardır yürütülen ve çevreye zarar veren taş ocağı faaliyetinin durdurulmasını istiyoruz. Platformumuzun çalışmalara başlamasının ardından Foça Belediyesinin açmış olduğu ‘ÇED gerekli değildir’ kararına karşı açılan davanın bilirkişi raporunu hazırlayan heyetten umuyoruz ki ÇED süreci işletilmeden yürütülen bu faaliyetle ilgili objektif kriterlere uygun tespitlerini raporuna yansıtır” diye konuştu.
"TAŞ DEĞİL ZEYTİN DAHA DEĞERLİ"
Kocamehmetler Mahallesi’ne üç yıl önce yerleşip zeytinciliğe başlayan Ayhan Uncuoğlu ise, “Bölgemizde fütursuzca çalışan taş ocaklarına karşı mücadele içerisindeyiz. Eğer ekonomik bir rant varsa ortada yetkililerin değerlendirmesini istiyoruz. Taş ocaklarından çıkartılan 1 ton taş 1000 lira ederken, buradaki yemyeşil zeytinliklerden toplanan 1 ton zeytin en az 80 bin lira ediyor. Bu işe karar verenlerin mutlaka ve mutlaka bunu ekonomik olarak da değerlendirmesi gerekiyor” dedi.
"HEP BİRLİKTE TAŞ OCAKLARINI KOVACAĞIZ"
Kocamehmetler köyünde doğup büyüyen ve 50 yıldır zeytincilik yapan İsmail Kazanç da “Taş ocaklarından sonra verim düştü. Kaynak sularımız kurudu, akan sular da kayaların yerinden oynamasından dolayı bulanık akmaya başladı. Taş ocağının çıkardığı tozumadan dolayı mahsul çok aşağı düştü. Taş ocağından önce olmayan her şey olmaya başladı. Yılın neredeyse her günü taş ocaklarında çalışan makinelerin gürültüsü canımıza tak dedi. Hiç kimse önlem almıyor. Hiçbir yetkili bizi dinlemiyor. En son kaymakama söyledik kaymakam bize ‘Gazla gitsin gazla gitsin’ dedi” ifadelerini kullandı.
"YETKİLİLER KİMDEN YANA?"
Kocamehmetler köylülerinden İrfan Kazanç ise, “Taş ocağının gürültüsünden tozundan köyde huzurumuz kalmadı. Zeytin veriminde yüzde seksen düşüş yaşıyoruz. Zeytinin çiçek zamanı taş ocağının tozu dumanı çiçeğin düşmesine neden oluyor” dedi. Kocamehmetler köylülerinden Ayşe Kazanç da, “Yağmurlar yağdığı zaman taş ocaklarının yerinden oynattığı kayalardan evimizin içine sular giriyor. Yolumuzu bozup, kapattılar. Her taraf toz toprak içinde. Eskiden zeytinlerimiz yıkılıyordu, şimdi ağaçlarımız zeytin vermiyor. Dedelerimizin kurduğu bu köyden başka gidecek yerimiz yok. Ormanlarımızı yok ediyorlar, biz yetkililerin bizden yana doğadan yana olmalarını istiyoruz” şeklinde konuştu.
"TALANA KARŞI DURACAĞIZ"
Bir çevre katliamı olduğunu söyleyen Yeni Köy Muhtarı Hasan Ercan, “Taş ocağı şirketleri işi o kadar çok abarttılar ki köyün içine kadar girdiler. Taş kullanılıyor bunu anlıyoruz ama denetimsiz bir iş yapılıyor. Bunu kabul edemeyiz” ifadelerini kullandı. Foça Belediyesi Meclis Üyesi Mukaddes Yarba ise, “Köylerimiz ve çevremiz talan edilmeye çalışılıyor. Kocamehmetlerdeki taş ocakları ise köydeki evlerin içine kadar girmiş durumda. Son dönemde artarak devam eden bu talana sonuna kadar karşı durmaya devam edeceğiz” diye konuştu.