DİSK Gıda-İş 34. Olağan Genel Kurulu'nu yaptı: "Engelleri birlikte mücadeleyle aşacağız"
DİSK’e bağlı Gıda-İş Sendikası 34. Olağan Genel Kurulu'na katılan delegeler, sendikalaşma önündeki engellere dikkat çekerek, birlikte mücadelenin olmazsa olmaz olduğunu dile getirdi.
Fotoğraf: Hilal Tok/Evrensel
Hilal TOK
İstanbul
DİSK’e bağlı Gıda-İş Sendikası 34. Olağan Genel Kurulu'nu “İnsanca çalışma, insanca ücret, insanca yaşam için örgütlen” sloganıyla yaptı. Kongreye birçok ilden katılan delegeler, sendikalaşma önündeki engellere dikkat çekerek, insanca bir yaşam için birlikte mücadelenin olmazsa olmaz olduğunu dile getirdi.
İstanbul Şişli’de Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Evi'nde yapılan kongreye ÇAYKUR işçilerinden fırın işçilerine kadar birçok alandan işçiler katıldı. Sendika ve siyasi parti temsilcilerinin de katıldığı kongrede açılış konuşmasını yapan Gıda-İş Genel Sekreteri Olcay Ozak, patronların işçi sınıfına yönelik saldırılarının arttığını dile getirdi. Urfa’da Özak Tekstil işçilerinin direnişini hatırlatan Ozak, direnişi sahiplendiklerini belirterek, “Sermayenin baraj oyunları, iş birlikçi sendikaların yetki oyunu, baskılar, uzun ve ağır çalışma şartları, düşük ücretler gıda işçilerinin de en önemli sorunudur” dedi.
"MÜCADELE EDERSEK KAZANIRIZ"
Gıda-İş Genel Başkanı Seyit Aslan da yoksulluk gittikçe derinleşirken zenginlerin daha zengin, yoksulların daha yoksul olduğu bir dünyanın yaratıldığını ifade etti. Ülkede sayısı 15 milyonu aşan işçilerin yüzde 92’sinin toplu iş sözleşmesi başta olmak üzere sendikal haklarını kullanamadığını dile getiren Aslan, tarih boyunca işçi sınıfının mücadele ederek kazandığını vurguladı.
İşçilerin yakıcı talepleri etrafında mücadele etmesi gerektiğini belirten Aslan şöyle devam etti: “Yoksulluk sınırının üzerinde bir asgari ücret, haftalık 35 saat çalışma süresi, haftada 2 gün dinlenme hakkı, yılda 30 gün tatil hakkı, işten atılmaların yasaklanması, demokratik, yasaksız bir sendika yasası, her türlü alt işverenliğin/taşeronluğun yasaklanması, mevsimlik tüm işçilerin kadroya alınması, işsizlik sigortasının yağmalanmasının önlenmesi, ücretsiz sağlık hakkı, parasız, bilimsel, laik eğitim dahil olmak üzere taleplerimiz için mücadele etmeli ve ileri atılmalıyız.”
KADIN İŞÇİLER TALEPLERİNİ KÜRSÜDEN HAYKIRDI
Konukların ardından söz alan delegeler sendikalaşmanın önündeki engellerden söz etti. Örgütlenmenin tek çözüm olduğu vurgulandı. Gıda işçisi kadınlar ve yemekhane işçileri kürsüyü yoğunluklu kullandı. Kongrede işçiler kürsüyü taleplerini ve sorunlarını dile getirmek için kullandı. Diyarbakır, İzmir, Aydın, İstanbul, Antalya gibi birçok farklı ilden gelen delegeler söz aldı. Ayrıca kongreye delege olarak katılamayan isçiler de sözlerinin kürsüden duyulması için mektup gönderdi, mektup divan tarafından diğer delegelere okundu.
"HER OLANAĞI DEĞERLENDİRMELİYİZ"
Söz alan Gıda-İş Bursa Bölge Temsilcisi Nuri Aysever sendikalaşmaya çalışanların ikna odalarına alındığından sendikadan istifa etmezse işten atıldığından bahsetti. Daha sonra kürsüye çıkan gıda fabrikasının deposunda çalışan işçi çalıştıkları depoda sıcaklığın eksi 35 dereceye kadar düşen yerlerinin olduğunu parmakları donarcasına çalıştıklarını buna rağmen küçümsendiklerini anlatarak, “Hayatta kalabilmek, geçinebilmek, çocuklarımıza iyi bir gelecek sunmak için her sabah beşte işe gidiyoruz. Kimsenin orada harcadığı emek ölçülmüyor, işverene kim daha çok yalakalık ispiyonculuk yapıyor bu ölçülüyor. Kürt, Sünni, Alevi, Suriyeli işçi ayrımına kadar her fırsatı kullanıyorlar. Bizim de her olanağı değerlendirip birlikte mücadele etmemiz örgütlenmemiz gerekiyor” dedi.
"TALEPLERİMİZİ DİLE GETİRMEYE GELDİK"
Kogreye çay sepetiyle gelen bir ÇAYKUR işçisi, “Bizler ÇAYKUR’un mevsimlik işçileriyiz. Yaşımı ve senemi doldurduğum halde emekli olamıyorum. Mevsimlik geçineceğimiz hayatlar değil kalıcı sürekli iş istiyoruz. Buraya boyumuzu göstermeye değil taleplerimizi dile getirmeye geldik. İşyerinde uğradığımız mobbinge karşı hukuki desteğin artmasını istiyoruz. Sendikamız bize hukuksal anlamda nasıl dik duracağımızı da öğretmeli. Temsilciliklerimizin sayısını artırmalıyız” diye konuştu. Aydın Söke’den gelen bir gıda işçisi ise “İlk sendikaya girdiğimde 23 yaşındaydım ve hamileydim. İşyerinde mobbing yüzünden bebeğimi kaybettim. Bebeğini kaybetmiş bir anne olarak bütün arkadaşlarımla bıkmadan usanmadan, 1000 kişilik fabrikayı örgütledim. Şimdi iki çocuk annesi olarak mücadelemi sürdürüyorum” dedi.
"TAŞERONUN İNSAFINA TERK EDİLMİŞİZ"
İzmir Torbalı ÖzgörKey’de sendikalaştığı için işten atılan bir işçi, “Amacımız işverene işçi burada var demekti. Onların evini arabasını değil kendi hakkımızı istiyorduk. Fabrika önünde eylemler yaptık. Biz birliği öğrendik. Biz işçiler çarkların dişlileriyiz, biz olmadan o makine yürümez, o patronların cebine para girmez” şeklinde konuştu. Maltepe Belediyesi Aşevi yemekhanesinden bir işçi, “Taşeronun insafına terk edilmiş haldeyiz. Baskı ve mobbing nedeniyle işten ayrılmak zorunda kalan arkadaşlarımız var, yemekhane işçisi yemekhanede bile yemek yiyemiyor. Soyunma odalarında yemek yemeye zorlanıyor” dedi.
"HİÇBİR HAKKIMIZ YOK"
Çapa Tıp Fakültesi yemekhanesinde çalışan bir işçi kamudaki taşeron işçilerin kadro talebini yineledi. Eşit işi yaptıkları kadrolu işçilerle eşit haklara sahip olmaları gerektiğini savunan işçi, “Promosyon hakkı, yaka kartlarımızı istiyoruz, oturma alanımız yok, kışın soğukta yazın sıcakta çalışmak zorunda kalıyoruz. Kadın işçinin hakkı korunmalı, evde kadın, işte kadın, okula git her şeyi yaparken haklarımdan mahrum kalıyorum” diye konuştu. Diyarbakır’dan gelen bir yemekhane işçisi de “Sadece bulunduğumuz hastanede değil diğer hastanelerde de mücadele yürütülmeli, böylelikle daha güçlü oluruz” dedi. Bir yemekhane işçisi oturduğu yerden, Patates, soğan değiliz, insanız. Çatal bıçak değiliz. Patates soğan olarak görülüyoruz hiçbir hakkımız yok” diye haykırdı. İstanbul’dan bir yemek dağıtım firmasında çalışan işçi fabrikada örgütlenmeye çalıştıkları esnada patronun fark ettiğini ve baskısını artırdığını anlattı. İSG tedbirlerinin iyileştirilmesi ve ücretlerinin artırılması gibi taleplerde bulunduklarını ancak bu taleplerinin karşılanmadığını söyledi.
BAYHAN: YARINLARIMIZ AYDINLIK OLSUN
Genel kurulda söz alan Emek Partisi İstanbul Milletvekili İskender Bayhan, “Yarınlara dair elimizde kalmış tek bir umut var, o da sizlerin birliğidir. Sizin sınıf kardeşlerinize güvenmesidir. Türkiye emek tarihinde işçiler için güzel günler olduysa işçilerin mücadelesiyle olmuştur. Siz de eğer güzel yarınlar istiyorsanız, ‘Ak sarayın tozunu attırırız tozunu’ diyeceksiniz, yoksa kurtuluşunuz yok. İnanıyorum ki, işçi sınıfının öncülüğünde yürüyeceğimiz bir yolu birlikte kuracağız. Hepimizin yarınları aydınlık olsun” dedi.
ATAR: HAK ARAMA MÜCADELEMİZİ BÜYÜTECEĞİZ
Birleşik Metal-İş’in yeni dönem Genel Başkanı Özkan Atar, içinde bulundukları MESS sürecinden bahsederek, “Bu dönem ağır koşulardan dolayı MESS sürecinde, işçilerin taleplerini değerlendirmeye alarak taleplerimizi ortaya koyduk. 4 haftadır fiili grevi örgütlemiş durumdayız, yeterli olduğunu söyleyemeyiz. Grevlerin yasaklandığı, Özak işçilerinin yaşadığı vahşeti görüyoruz. Emekçilerin en masum hak aramasına karşı şiddetle karşı çıkıldığını görüyoruz. Biz de hak aramamızı büyütmeye devam edeceğiz” diye konuştu.
"MÜCADELEDE BİRLİKTE OLACAĞIZ"
Delegelerin konuşmasının ardından veda etmek üzere tekrar söz alan Genel Başkan Seyit Aslan “Siz olmadan gıda işçilerinin mücadele şansı yok. Biz istiyoruz ki çocuklar yatağa aç girmesin, savaşlar çatışmalar olmasın, yoksulluk olmasın. İşçi sınıfının, sendikaların mücadelesi daha fazla yükselsin istiyoruz. Yaşadığımız problemlerin çözümsüz olmadığını biliyoruz. Burada konuşan arkadaşlarımız önümüzdeki dönemin neferidir. Önümüzdeki süreçte asgari ücret belirleniyor. Bu kabul edilecek bir ücret değil. Bugün hükümetle pazarlık yapan sendikacıların hükümetle ilişkisini düşündüğümüzde, memleket krizde işimizi kaybetmeyelim anlayışı ile hareket ediyorlar. Daha demokratik daha yaşanılabilir bir ülke mücadelesinde yine birliktelik olacağız” dedi.
Tek liste gidilen kongrede yeni Genel Başkan Olcay Ozak, Genel Sekreter ise Ufuktan Öden, Genel Yönetim Kurulunda yeni dönemde İbrahim Kızılyer, Sevda Yılmaz, Soner Yıldız yer aldı.