Özak Tekstil işçilerine sınıf kardeşlerinden mektuplar | Sendikalı olmayı suç zannederdik
"Bu zamana kadar sendikalı olmayı suç zannederdik, oysa ki en doğal hakkımızmış. Artık bunun bilincinde olan bir işçi olarak bakıyorum ileriye"
Fotoğraf: Mesut Baylav/Evrensel
Angel Halı işçisi
Antep
Selamın aleyküm, Özak direnişine selam olsun. Ben 2021’de kod 46 ile işten atılan Angel Halı işçisiyim. Bu zamana kadar sendikalı olmayı suç zannederdik, oysa ki en doğal hakkımızmış. Artık bunun bilincinde olan bir işçi olarak bakıyorum ileriye. Bizim işten atılmamız pandemi dönemine denk geldi. O yüzden patronumuz bunu fırsata çevirdi ve izinlerimizi iptal ederek adli mercilere ulaşmamızı bir şekilde engellemiş oldu. Hızını alamayıp yemekhanede toplantılar yapıp ‘Verdiğim kodla bırakın Başpınar’da iş bulmayı Gaziantep’te barınamayacaklar’ tehdidinde bulundu. Biz yılmadık, bölünmedik 700 işçi çalıştıran bir işletmeye 65 kişi ile boyun eğdirip geri adım attırdık. Bunda BİRTEK-SEN’deki arkadaşların, Emek Partisinin ilk baştan beri yanımızda olup sesimizi duyurmalarının da büyük katkısı olmuştur. Sınıf sendikacılığını sarı sendikacı dediğimiz birçok sendika maalesef yaşatmıyor. Bir yerden sonra hep patronlardan tarafa geçip işçiyi hayal kırıklığına uğratıyorlar maalesef. Ama Gaziantep’te öyle bir sendika ve öyle bir başkan var ki patron ve iktidar yanlısı tüm sendikaları altüst eden BİRTEK-SEN. Yaşasın kutlu direnişiniz...
MÜCADELENİZİ İŞ YERLERİNDE ANLATIYORUZ
Emek Hareketinden kamu emekçileri
Mersin
Sevgili Özak işçisi kardeşlerimiz,
Anayasal bir hak olan sendika seçme hakkınızı kullandığınız için günlerdir uğradınız tüm saldırılar karşısında birliğinizi koruyarak, üyesi olduğunuz BİRTEK-SEN ile göstermiş olduğunuz mücadeleyi, Mersin’den kamu emekçileri olarak saygı ile selamlıyoruz. Gösterdiğiniz mücadele ile tüm işçi ve emekçilere nasıl bir mücadele hattından gidilmesi gerektiğini gösteriyorsunuz. Mücadeleniz şimdiden Türkiye işçi sınıfının mücadele tarihinde hak ettiği yeri almıştır. Kamuoyuna yansıyan görüntülerde, devletin valisiyle, jandarmasıyla hatta müftüsüyle fabrika sahibinden aldığı talimat doğrultusunda, direnişinin sonlanması için topyekün bir saldırı içinde olduğunu izlemekteyiz. Yıllardır fabrikada her türlü mobbinge, şiddete, tacize maruz kalan kadın işçilerin direniş boyunca artan cesaretleri, kararlı mücadelesi ve coşkusunu saygı ile selamlıyoruz. Asgari ücret tartışmalarının yapıldığı, yoksulluğun bu kadar artığı bir dönemde, direnişinizin kazanımla sonuçlanması için dayanışmanın önemi, mücadeleci sendikacılar ve sendikalar başta olmak üzere tüm emek ve demokrasi güçlerinin sorumluluğu daha da artmıştır.
Kardeşlerimiz, sendikanız BİRTEK-SEN öncülüğünde, insan onuruna yaraşır bir yaşam, çocuklarınıza iyi bir gelecek için kölece yaşamı dayatan bir siteme karşı başlattığınız bu direnişinizin kazanımla bitmesi için sonuna kadar sizlerin yanınızda olduğumuzu ve dayanışma içinde olacağımızı bilmenizi istiyoruz. Bu heyecanla bizler de sınıf dayanışmasının gereği olarak, sizlerin mücadelesini çalıştığımız iş yerlerinde anlatmak ve dayanışmayı örmek için harekete geçtik. Çok sayıda iş yerinde yaptığımız çalışma ile mücadelenize küçük de olsa bir katkıda bulunmaya çalıştık. Mersin’de çalışan kamu emekçileri olarak, sergilediğiniz onurlu mücadelenizin kazanımla sonuçlanmasını diliyor, sevgilerimizi iletiyoruz.
