Diyanet Vakfı sitesi sakinlerine tahliye kararı: Rezerv alan kararı geri çekilsin
134 daireden oluşan Türkiye Diyanet Vakfına ait 29 Mayıs Sitesinde yaşayan yurttaşlar, rezerv alan ilanı uygulamasıyla konutlar riskli olmamasına rağmen tahliyeye zorlanıyor.
Fotoğraf:Evrensel
Nisa Sude DEMİREL
İstanbul
Üsküdar Küçüksu’daki 134 daireden oluşan ve Türkiye Diyanet Vakfı (TDV) Eğitim Yatırımları AŞ’ye ait 29 Mayıs Sitesinde yaşayan yurttaşlar, 6306 sayılı Yasa kapsamındaki rezerv alan ilanı uygulamasıyla konutlar riskli olmamasına rağmen tahliyeye zorlanıyor. 10 Ekim 2022’de rezerv alan ilan edilen, sahte karot örneği ile riskli alan ilan edilmeye çalışılan konutlar için 29 gün içinde tahliye tebligatı geldi.
Konutlarda yaşayan kiracılara yurttaşların ifadesiyle “Ahır gibi evler dahi 10 bin liradan başlarken” 5 bin TL kira desteği vadediliyor. 2 Aralık gününden beri akşam saatlerinde site önünde “Rantın DİB’i” pankartlarıyla nöbet tutan site halkı, siteleri hakkındaki rezerv alan ilanı çekilene kadar direnişe devam edeceklerini söylüyor.
5 BİN DESTEK, 15 BİN KİRA
Beş yıldır 29 Mayıs Sitesinde oturan Perihan da Türkiye Diyanet Vakfının kiracılarından. İşinin ve 12 yaşındaki oğlunun okulunun site civarında olduğunu anlatan Perihan’ın da evine 29 gün içinde daireyi tahliye etmezse elektrik-su-doğal gaz aboneliğinin kesileceğine dair ihtarname gelmiş. “Bizi sağlam binalarımızdan çıkarıp çürük binalara gönderecekler” diyen Perihan’a Türkiye Diyanet Vakfının 5 bin TL kira desteğini soruyoruz. Civarda “ahır gibi” diyerek tarif ettiği evlerin kirasının bile 10 bin TL üstünde olduğunu anlatan Perihan, “5 bin TL’ye ben nerede ev bulabilirim? Şu anda bir asgari ücretli tek başına ev kiralayamıyor, o seviyeye geldi kiralar” diyor. Kış ortasında aboneliklerin kesilmesinin hiçbir mantıklı tarafı olmadığını ifade eden Perihan, “Kesilince parkta çadır kuracağız herhalde, ama biz direnişe devam edeceğiz” diyerek kararlılıklarını ifade ediyor. Benzer şekilde evlerinden çıkarılan kentsel dönüşümle karşılaşmış pek çok yurttaş gibi Perihan da dört katlı binaların yerine en az sekiz katlı binalar yapılacağını söyleyerek, “Bunun adı ranttır” diyor. Lojmanlarda kalan Diyanet İşleri Başkanlığı çalışanlarının işten atmayla tehdit edildiğini aktaran Perihan, “O yüzden onlar nöbet alanına gelemiyor ama biz 29 gün boyunca burada olacağız. Bu haksız rezerv alan ilanının geri çekilmesini istiyoruz” diyerek direnişe devam etmekte kararlı olduklarını ifade ediyor.
"HAKKIMIZ İÇİN NÖBETE"
21 yıllık kiracı olan Hayri Öğretici ise sitede kendisi ve eşinin emekli maaşlarıyla oturduklarını anlatıyor. Sahte raporlarla, zorla evden çıkarmalarla yapılmaya çalışılan dönüşüme karşı Öğretici, Türkiye’nin dört bir yanındaki yurttaşları 29 Mayıs Sitesi halkının yaptığı gibi nöbete çağırıyor. Burada tutulan nöbetin yalnızca 29 Mayıs Sitesi için olmadığını anlatan Öğretici’nin, “Buradan taşındıktan sonra yeni yerleştiğim evin de rezerv alan ilan edilmeyeceğinin hiçbir garantisi yok” sözleri 6306 sayılı Yasa’da yapılan yeni değişikliklerin tehlikesini de ortaya koyuyor.
SAHTE RAPORLARLA YERLEŞİM YERİNE REZERV İLANI
Tahliye tebligatnamelerinin gelmesinden sonra sitede 72 kiracı kalmış. Rezerv alan ilanını desteklemek için riskli alan ilan etme çabalarında ise yol sahte karot örneği üzerinden rapor yazmaya kadar gidiyor. 8 Haziran 2022’de sitede karot testi yapıldı. Bazı evlerde karot testi yapılırken dairenin içine kadar hasar gelmesi üzerine site halkı mülklerine zarar geldiği gerekçesiyle polis çağırarak tutanak tutturuldu. Olayın üzerine karotlar üzerinde inceleme yapan Agrega Yapı’nın karot testi yapılmasından sekiz gün önce, 31 Mayıs 2022’de ruhsatların iptal edildiği, deprem riskli yapı raporunun ise karot testinden 3 gün önce, 5 Haziran’da hazırlandığı ortaya çıktı.
Senelerdir 29 Mayıs Sitesinde yaşayan yurttaşlar, sitenin bulunduğu alanın rezerv alanı olmasına dair Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki’nin yerleşim alanlarının rezerv alan ilan edilmeyeceğine dair sözlerini hatırlatıyor. Sözcü’den Deniz Zeyrek’e konuşan Özhaseki, 6306 sayılı Kanun’da yeni yapılan değişikliklere dair “rezerv alan için ‘yeni yerleşim yeri’ ifadesi kullanılıyordu ve bu yüzden yeni yerleşimden kent dışındaki boş alanları anlayan mahkemeler ‘Burası yeni yerleşim değil’ gerekçesiyle konut alanlarda rezerv alan ilan edilmesi kararlarını iptal ediyordu. Biz sadece ‘yeni yerleşim yeri’ ifadesini çıkardık. Bunun arkasında bir şey aramak doğru değil” ifadelerini kullanmıştı.