Sağlık turizmi JES projesi yargıya taşındı
Foça Fevzipaşa Mahallesi’nde açılmak istenen “sağlık turizmi JES projesi’nde ÇED gerekli değildir” kararı Foça Belediyesi tarafından yargıya taşındı.
Ramis SAĞLAM
İzmir
İzmir Foça, Fevzipaşa mahallesinde Miray Madencilik AŞ tarafından yapılması planlanan Termal Turizm Amaçlı iki adet Jeotermal Kaynak Arama Sondaj projesinde, İzmir Valiliğinin Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Gerekli Değildir kararı, Foça Belediyesi tarafından yargıya taşındı. İzmir Valiliğinin kararının çevre hukukuna aykırı olduğu belirtilen dava dilekçesinde, “ÇED Gerekli Değildir” kararının kamu yararına aykırılığı nedeniyle iptal edilmesi istendi.
Gazetemize konuşan Avukat Ruken Arslan, ÇED Gerekli Değildir kararının alındığı tarihte onaylı 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planında “Çayır-Mera” kullanımı ve “Asker Yasak Bölge” sınırları içinde yer aldığını belirtti. Arslan, söz konusu projenin Foça'nın doğasını, tarım alanlarını, yer altı ve yer üstü sularını olumsuz yönde etkileyeceğini vurguladı.
"KİMYEVİ ATIK BIRAKILACAK"
Bölgede yürütülecek jeotermal sondaj kuyu arama faaliyetinin tozumaya neden olacağını belirten Arslan, projenin toz, duman çıkaran ve çevreye kimyevi atık bırakan faaliyetler olduğunu söyledi.
Kimyasal kirliliğin jeotermal uygulamalarda kimyasalların alıcı ortama bırakılması, akıtılması ve buhar yoluyla oluşturduğunu ifade eden Arslan, “Sondaj arama kuyularının bulunduğu parseller çok yıllık zeytinliklerle, ormanlık alanın yakınında ve hemen kıyısından akan iki dereyle çevrilidir. Bu projenin faaliyete geçmesi halinde Foça'nın yer altı ve yer üstü sularının olumsuz etkileneceği açıktır” dedi.
"FOÇA’NIN DOĞASINA ZARAR VERECEK"
Foça, 1983 yılından bu yana Bakanlar Kurulu tarafından 'Özel Çevre Koruma Bölgesi' olarak tespit ve ilan edildi. Üstelik sondaj çalışması bittikten sonra bölgede termal turizm tesisleri açılacağı projede yer alıyor.
Projenin hayata geçmesiyle bölgedeki tüm doğal canlılığın yok olacağını söyleyen Arslan, “İklim krizi ve İzmir Gediz Havzasındaki kuraklığa bağlı susuzluk bilimsel raporlarla ortaya konmaktadır. Foça gibi bir bölgede termal turizm amaçlı bir işletmenin kişisel menfaati için Foça'nın doğasına, suyuna, zeytinliklerine zarar vermesine izin vermemek gerekir” diye konuştu.
"KAMU YARARI YOK"
İdarenin tüm iş ve işlemlerindeki nihai amacın kamu yararı olup, kamu yararı kavramının da genel yarar, toplumsal esenlik, toplum yarar gibi kavramlarla açıklandığına vurgu yapan Arslan, “Yapılması planlanan bu faaliyetin Foça gibi özel çevre koruma alanı olan bölgeye kazandıracağı hiçbir değer olmadığı açıktır. Kaybettireceği çok şey olduğu düşünüldüğünde bu proje için verilen çevresel etki değerlendirmesi gerekli değildir kararı açıkça kamu yararı gözetilmeden alındığı anlaşılacaktır” dedi.
"ÇEVREYİ KORUMAK DEVLETİN ASLİ GÖREVİ"
İzmir’in kuzey aksında yer alan Foça ve köylerinde yoğun hava kirliliği ve çevre kirliliğinin yaratacağının aşikâr olduğunun altını çizen Arslan, “Günümüzde ulusal ve uluslararası siyaset ve hukukta çevre kavramının kazandığı önem, bu önemin hukukumuza yansıdığı hukuk metinlerinde çevre kavramının, yörede yaşasın yaşamasın, herkesi doğrudan ilgilendiren konulardan sayılması bu davayı açmakta güncel ve doğrudan çıkar bulunmakta” diye ekledi.
Başta idare, meslek odaları, birlikler ve sivil toplum kuruluşları olmak üzere herkesin uyması ve alması gereken tedbirler olduğuna dikkat çeken Arslan, “Çevreyi kirleten veya bozan bir faaliyetten zarar gören veya haberdar olan herkes ilgili mercilere başvurarak faaliyetle ilgili gerekli önlemlerin alınmasını veya faaliyetin durdurulmasını isteyebilir” bilgisini paylaştı.
“TARIM VE SULAMA ALANLARINI RİSK ALTINDA”
Sondaj kuyusu açılması planlanan noktalardan 1 numaralı lokasyonun kuzey ve batı yönünden yaklaşık 50 metre mesafede Karaiman Deresi ve yan kolu; 2 numaralı lokasyonun güneydoğu yönünde yaklaşık 60 metre mesafede Hacılar Deresi bulunuyor. Proje dosyasında, alanın marjinal tarım arazisi niteliğinde olduğu belirtilirken, alanın birinci sınıf tarım ve sulama alanı içerisinde yer alıyor.
Sondaj alanının zeytinlik arazilerin arasında olduğunu söyleyen Arslan, “Bu alanın içerisinde projenin gerçekleştirilmesinin tarım ve sulama alanlarını risk ve tehlike altına sokacak. Proje etki alanı içinde Arpaçay Göleti ve Sulama Alanın yer aldığı açık olup, sulak alanların korunması hakkında kanuna açık aykırılık içeriyor. Alanda fazla sayıda fay zonu yer alması, jeotermal kuyuda meydana gelebilecek herhangi bir patlama meydana gelmesi halinde yer altı sularını zehirleyeceği tartışmasızdır” dedi.
Evrensel'i Takip Et