12 Aralık 2023 04:34

Depremzedelerin rezerv alan mağduriyeti | "Bedelsiz ev verin"

Rezerv alan tanımının değiştirilmesi Hatay’da 50 bin hak sahibi için mağduriyet yarattı. Depremin etkisiyle ekonomik yıkım içinde olan yurttaşlar, fark ödemesi dayatılmadan ev verilmesini istiyor.

Fotoğraf: Volkan Pekal/Evrensel

Paylaş

Volkan PEKAL
Adana

Kentsel Dönüşüm Kanunu’nda rezerv alan tanımının değiştirilmesi depremin yıkıma uğrattığı Hatay’da mağduriyete neden oldu. Düzenlemenin yasalaşmasından 5 gün sonra Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının onayıyla Antakya ve Defne ilçelerinde birçok mahalle rezerv yapı alanı ilan edildi. Bu karar 50 bin hak sahibi için mağduriyet anlamına geliyor. Alınan karara ilişkin muhataplarına da herhangi bir bilgilendirme yapılmadı.

Yasanın yeni kurulan Kentsel Dönüşüm Başkanlığına geniş yetkiler tanıdığını ifade eden Mimar Fuat Büyükaşık, bu yetkilerin deprem bölgesi dışında tüm Türkiye için tanımlanmasının rant kaygısı yarattığını ifade etti: “Yıkım görmemiş, imara açık bir yerde uygulamak denildiğinde işin içine rant da girer. Bu uygulamanın sadece yıkım yaşamış deprem bölgeleri ile sınırlı olmasını uygun görüyoruz.”

"FARK İÇİN HALK BORÇLANDIRILACAK"

Antakya merkez ve Defne sınırlarına mahalleler ilave edilmesinin tarihi kent merkezinin yeniden projelendirilmesiyle bağlantılı olduğunu dile getiren Büyükaşık “Yasa ile kendini sınırlamadan çok hızlı şekilde hareket etme amaçlanıyor. Bir iş yerin varsa bir iş yeri, bir dairen varsa bir daire verilecek. Daha önceki mevcut bağımsız bölüm sayısı ne ise depremden sonra da aynı sayı ile sınırlı kalacağı ifade ediliyor. Ama burada tarif edilen yöntem mahsuplaşma. Yıkılan bağımsız bölümlerin ve yeni yapılacak konutların değerlemesi sonrası arada fark oluşacak. Fark borçlandırmayla ödenecek” dedi.

"MÜLKSÜZLEŞMEYE HİZMET ETMEMELİ"

Değerleme farkının ne kadar adil olacağı, borçlanma miktarının ne kadar olacağı gibi konularda endişeler yaşandığını ifade eden Büyükaşık, “Yarın farkı ödeme imkanı olmayanlar için ne olacağı soru işareti. Proje alanında 3 tip konut üretileceğini biliyoruz. En küçük birimin tüm alanda fark talep edilmeden teslim edilmesini talep ediyoruz. Mülksüzleşme ve demografik yapının değişme ihtimalinin ortadan kalkacağını düşünüyoruz. Daha büyük bir mülk yapılacaksa da adil ödeme imkanı verilmesini talep ediyoruz” dedi.

Şehir merkezinde sağlam binaların çok az sayıda olduğunu, rezerv alana sonradan eklenen Armutlu, Turunçlu ve Elektrik ve Akdeniz Mahallelerinin bir kısmında az ve orta hasarlı binaların çok olduğunu ifade eden Büyükaşık, “İnsanlar burada bir hak kaybına uğrayabilirler. Burada iletişim kanallarının açık olmaması bir sorun. Doğal olarak insanlarda bir soru işareti oluşturuyor. Rezerv alan içinde bu tip yapılar varsa planlamaya göre yerel belediye ve mülk sahiplerinin uyarılması gerekiyor” dedi.

"BU BİNA İÇİN YILLARCA ÇALIŞTIM"

Mağduriyet yaşayan hak sahiplerinden biri Uğur Mumcu Bulvarı üzerinde 5 katlı apartmanı bulunan Bereket Sert. ’70’li yıllarda eşi ile birlikte işçi olarak gittikleri Almanya’dan 2008 yılında dönen Sert işçilik hayatıyla elde ettiği birikimle memleketleri Hatay’a apartman yapmış. O zaman apartmanı tüm yönetmeliklere uygun şekilde, radye temel üzerine yatırdığını anlatan Sert depremden sapasağlam çıkan apartmanlarının yıkılıp yıkılmayacağı konusunda endişeler taşıyor.

Apartmanın temelinin atıldığı yıla ait fotoğrafları ve zemin etüdü için alınan örnekleri halen saklayan Sert, depremden sonra da binanın durumunu bir mühendislik firmasına inceletmiş. Raporda “Yeterli deprem dayanımlarını sağladığı ve konut olarak kullanılabileceği kanaatine ulaşılmıştır” deniyor. Büyük firmaların yaptığı birçok apartman ve rezidansın yıkıldığı deprem bölgesinde Sert’in sahip olduğu apartman “Depreme dirençli bina nasıl yapılır?​” sorusunun da bir nevi cevabı durumunda. Evi sağlam olmasına rağmen rezerv alan içerisinde olması nedeni ile yıkılıp yıkılmayacağını soran Sert, “Bana bu konuda ne bir kağıt ne başka bir şey gelmedi. 70 bin lira para koydum, incelemelerini yaptırdım. Kolonlardan numune aldılar, baktılar sağlam dediler. Bu bina nasıl yıkılır? Yok rezerv alan yok şu, yok bu, bunu kabul etmem. Ben yıllarca eşimle Almanya’da çalışıp bu binayı yaptım” dedi.

"BİR ARSAMIZ KALMIŞTI"

Armutlu’da konutu bulunan Selim Büyükdaş, depremde gelini, torunu ve bir çocuğunu kaybetmiş. Enkaz altında kalan para ve altınlardan zeytin yağına kadar her şeyinin çalındığını anlatan Büyükdaş, yaşadığı can kayıpları ve maddi zarar karşısında ayakta kalmak için çalışmaya devam ediyor. İnşaat işçisi olan Büyükdaş, depremde bir kolunu kaybeden kızının halen devam eden tedavileri ile ilgilendiği için rezerv alan konusunda yetkili mercilerden bilgi alamamış. “Depremde her şeyimi kaybettim” diyen Büyükdaş elinde kalan arsasının da alınmak istendiğini ifade ediyor.

Rezerv alan ilan edilen mahallesinde nasıl bir uygulama yapılacağı konusunda kendilerine bilgilendirme yapılmadığını dile getiren Büyükdaş, “TOKİ ev verecekmiş. ‘-miş’ diyorum çünkü herhangi bir bilgi gelmedi. Oturduğumuz yeri versinler, ben inşaat işçisiyim, elektriğini, suyunu sağlasınlar, evimi yaparım” dedi.

ÖNCEKİ HABER

TFF, tüm liglerdeki maçları süresiz olarak erteledi

SONRAKİ HABER

Av. Hülya Yalçın: Hayvanları koruyan kanunları örnek alın

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa