14 Aralık 2023 04:06

SES İzmir 1 No’lu Şube Sekreteri: Kırmızı çizgimiz yoksulluk sınırıdır

“Az çok insanca yaşama sınırı olarak kabul edilen yoksulluk sınırının 45 bin 686 TL olduğu dikkate alındığında hepimizin talebi yoksulluk sınırının üzerinde bir ücret olmalıdır.”

KESK Kartal mitingi | Fotoğraf: Nisa Sude Demirel/Evrensel

Paylaş

Günseli UĞUR
SES İzmir 1 No’lu Şube Sekreteri

SES İzmir 1 No’lu Şubenin yaptığı iş yeri ziyaretleri ve toplantılar emekçilerin yaşadığı sorunların yakıcılığını bir kez daha gösterdi.

Her hastanede ve diğer sağlık kurumlarında personel eksikliğinin en temel sorunlardan birisi olduğunu görüyoruz. Bu sorun sadece iş yükünü ve yoğunluğunu artırıp dinlenme hakkını yok etmekle kalmıyor aynı zamanda görev tanımı dışında işler yapılmasına sebep oluyor.

Bayraklı Şehir Hastanesinin açılması sonrasında personel görevlendirmelerinin yapıldığı hastanelerde çok daha yoğun olmakla beraber bu sıkıntılar artmış durumda. Üniversite hastaneleri hasta yoğunluğunun artması üzerinden zorluk yaşarken Sağlık Bakanlığına bağlı hastanelerde hem personel azaldığı için hem de usulsüz hatta hukuksuz yapılan görevlendirmeler ve bunlara bağlı baskı ve tehditler nedeniyle çalışma huzuru kaybolmuş durumda.

ESNEK ÇALIŞMAYA KARŞI ÇIKILMALI

Yine her iş yerinde mevcut olan yemek sorunu ise sadece niteliği, tadı, sağlıklı bir menü olmaması ile değil, yetersiz miktarda olması ve içinden çıkan canlı cansız pek çok nesne(!) ile sürekli gündemde.

İdarelerin hükümete yakın sendikaların örgütlenmesini kolaylaştırması, bazı iş yerlerinde yetkili olmadığı sebep gösterilerek SES temsilciliklerimize temsilcilik odası, sendika panosu bile verilmemesi ise sendikal örgütlenme faaliyetinin güçlendirilmesinin önüne konan en önemli engellerden. Toplamda tüm sorunlar esnek, kuralsız ve angarya çalışmanın sonuçları olarak çıkıyor elbette. Bu nedenle insanca çalışma koşulları talep edilirken esnek çalışmaya karşı çıkılması zorunlu.

AÇLIK SINIRI ASGARİ ÜCRETİN ÜZERİNDE

11 Aralık’ta ilk toplantısı yapılan asgari ücret görüşmeleri sürerken bir kez daha hatırlatmakta fayda var: Asgari ücret sadece asgari ücret alan işçi ve emekçilerin sorunu değildir. Bilindiği gibi enflasyonu düşürmenin yolu olarak emekçilerin gelirini azaltmak gösteriliyor. Bu da demek oluyor ki asgari ücret kamu emekçisi dahil her emek gücüyle çalışanın sorunudur.

Şu bol rakamlı açıklamaya dikkat çekmek isterim: Türk-İş tarafından kasım ayı itibarıyla hesaplanan açlık sınırı 14 bin 25 TL, yani 11 bin 402 TL’lik asgari ücretin 2 bin 623 TL fazlası. Az çok insanca yaşama sınırı olarak kabul edilen yoksulluk sınırı 45 bin 686 TL. Bekar bir işçinin aylık yaşama maliyeti 18 bin 239 TL. Asgari Ücret Tespit Komisyonu bu koşullarda toplanacak. Ki, aralık ayında bu rakamların daha da yükseleceği kesindir.

TALEBİMİZİ YÜKSELTME ZAMANI

İşte bu hesapla “Kırmızı çizgimiz yoksulluk sınırı” olmalıdır. “Asgari ücret yoksulluk sınırının altında kalmamalıdır” talebi biz sağlık emekçilerinin de yükselen talebi olmalıdır. Bu yazıda bahsi geçen her bir sorun ayrı bir konu başlığı mutlaka. Eksiği çoktur, fazlası yoktur. O halde yazının devamı olmak üzere örgütlü mücadele çağrısı yapmadan bitirmek yanlış olur eksik kalır.

Seni çocuğuna burs vererek, sana terlik hediye ederek, hatta para teklif ederek sendikasına üye yapmaya çalışan sözde sendikalarda değil, emekçilerin çıkarı için birleşik ortak mücadeleyi savunan sendikalarda örgütlen.

ÖNCEKİ HABER

Adana’dan Özak işçileri için dayanışma çağrısı yapıldı

SONRAKİ HABER

Genç komünist Erdal Eren idam edilişinin 43. yılında mezarı başında anıldı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa