Ses Gazetesi 10 ay sonra yeniden basılı yayımlanacak

Dilek OMAKLILAR
İskenderun

İskenderun’da yayın yapan Ses gazetesi 6 Şubat depremlerinin üzerinden geçen 10 ayın ardından ilk baskısını yaptı.

Depremde birçok meslektaşıyla birlikte Ses gazetesi kurucusu ve imtiyaz sahibi Ayşe Figen Ülkümen Arlı ile eski yazı işleri müdürlerinden Haluk Arlı’yı da kaybeden Ses gazetesi, "Bir yanımız acı bir yanımız umut” manşetiyle çıktı. Haftanın iki günü basılı olarak da yayımlanacak olan Ses gazetesinin sorumlu yazı işleri müdürü Sadet Berkyürek ile konuştuk. Deprem bölgesinde gazetecilik sorumluluğu, halkın haber alma hakkını kullanma çabasını, gördükleri desteği anlatan Berkyürek, okur dayanışmasının önemine vurgu yaptı.

DAYANIŞMA ÇEVRESİYLE HABERCİLİĞE DEVAM

‘Bir yanı acı diğer yanı umut olan’ toplam bir süreci Berkyürek şöyle anlattı: "Depremden sonraki yıkım, depremden sonraki uygulamalar vardı. Onları kendi gözümüzle takip etmek istiyorduk. Koşullardan dolayı çok fazla hareket kabiliyetimiz yoktu. Yine de var olan bağlarla olayları yansıtmaya çalıştık. İnternet bize ciddi bir imkan sundu. İnternet gazeteciliği üzerinden paylaştık. Bizi bekleyen yasal bir süreç vardı. Gazetemizin kurucusu, imtiyaz sahibini kaybetmiştik. Yeni bir imtiyaz sahibi uygulamasına geçene kadar bir bekleme sürecindeydik. O bekleme süreci hareket kabiliyetimizi ciddi oranda düşürdü. Habercilik çalışmalarımızı da etkiledi çünkü çok dar bir kadroyla çalışıyorduk, arkadaşlarımızdan birini kaybetmiştik, Akın arkadaşımız tedavi sürecindeydi. Bir dayanışma çevremiz vardı. O dayanışma çevremizden akan bilgiler teyide muhtaç. Yetişebildiğimiz kadarıyla çalışmayı sürdürmeye çalıştık.”

"DAYANIŞMA YENİDEN ADIM ATMAMIZI KOLAYLAŞTIRDI"

Destek ve dayanışma konusunda da "Kurumsal olarak yalnızlıktan" bahseden Berkyürek, “Biz meslektaşlarımızdan destek gördü; özellikle Faruk Bildirici’nin adını anmak isterim. İlk günden itibaren o motivasyonuyla yanımızdaydı bugüne kadar. Gazetemizin ilk sayısı çıktıktan sonra da ilk dönüş Semra Tokçu’dan geldi. TGC’den ciddi bir destek geldi. İzmir Gazeteciler Cemiyeti, Ankara GC, bağımsız kuruluşlar, moral destekleriyle habercilik süreçlerine katkıyla bir destek vardı. Eleştirilere rağmen ben yine de Basın İlan Kurumu diyorum. İlk genel kurulunda destek kararı aldı. İkinci genel kurulunda desteğin AFAD tarafından verilmesi kararı alındı. AFAD tarafından gazetelerin neye ihtiyacı olduğu gözetilmeden bilgisayar, yazıcı ve fotoğraf makinesi gönderildi” dedi.

“Keşke her kuruluşun hasarını tazmin yönünde gözetilmiş olsaydı” diyerek sözlerini sürdüren Berkyürek, okurlardan gördüğü desteğe vurgu yaptı. Berkyürek, “Okur çevremizden moral desteği gördük, devam yönünde bir yaklaşımları vardı. Yeniden adım atmamızı kolaylaştırdı” dedi.

Depremden sonra ilk geçici ofislerini evlerinin bahçesinde kurduklarını hatırlatan Berkyürek, “Ancak bir söz vardır yerel gazetelerin eşikleri engin olur. Gazetelerde haberler eşiklerden geçer adım adım. Yerel gazetelerin bir özelliği vardır. Yerel gazete kentin merkezinde olmak zorunda. Evin bahçesine hapsolmuş bir gazete sürdürmek istemedik. Yaşayan bir nokta olmalıydı. Şehir merkezinde küçük konteyner ofisimiz var artık” diye konuştu.

"YEREL BASININ ÖZEL OLARAK DESTEKLENMESİ GEREKİYOR"

Yerel gazetelerin önemini deprem döneminde de bir kez daha açığa çıktığını ifade eden Berkyürek, "Teyitli bilgiye ne kadar ihtiyaç olduğunu, sosyal medyada akan bilgiden çok nereden aktığıyla ilgilenmeye başladıklarını gözlemledim. Yerel gazetelerin nitelik ve nicelik olarak iyileşmesine, basın ve medya ortamının iyileştirilmesine ihtiyaç var. Ancak yerelin de özel desteklenmesi gerekiyor. Basın ilan kurumuna, meslek kuruluşlarına, iletişim başkanlığına görev düşüyor” dedi.

"O ENKAZ KALDIRILACAK"

Gazetenin muhabiri ve internet editörü Akın Bodur, TGC’nin 64. Türkiye Gazetecilik Başarı Ödüllerinde internet haberi dalında övgü plaketi ve Metin Göktepe jüri özel ödülünün sahibi olmuştu. Bodur, geçtiğimiz gün iskenderunses.net’te kaleme aldığı yazıda kente ve kendisinin de 8 saat kaldığı enkaz altından çıkabilmek için sol elini kaybetmesine ilişkin yazmıştı. Bodur, "Ses gazetesi de benim gibi enkaz altında kaldı. Ama o enkaz kaldırılacak. Ses gazetesinin çizgisini belirleyen objektif yayıncılığa devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.