16 Aralık 2023 03:30

Elazığ Organize Sanayiden işçiler: Özak kazanırsa biz de kazanırız

Tekstil işçisi genç bir kadın, "Özak işçilerinin yaşadıklarını çok iyi anlıyorum. Çünkü bizde de durumlar aynı, on saat çalışıyoruz. Mobbing var, korku var. Onlar aşmışlar. Helal olsun" diyor.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Özkan ZÜLFİKAR
Elâzığ

Türkiye’de ve dünyanın çeşitli yerlerinde Urfa’daki Özak Tekstil işçileriyle dayanışmak isteyen işçi, emekçiler bir araya geliyor, destek açıklamalarında bulunuyor. “Bu dayanışmayı Elâzığ’da da büyütme ve insanca yaşam mücadelemize sahip çıkma zamanı” çağrısıyla bildiri kaleme alan Emek Partisi, Özak Tekstil işçilerinin direnişini duymayana duyurmak, görmeyene göstermek amacıyla organize sanayi bölgesindeki işçilere dağıtım yaptı, yapmaya devam ediyor.

Çeşitli iş kollarının yanı sıra tekstil atölyelerinin ve fabrikaların da olduğu Elâzığ Organize Sanayi Bölgesi aynı zamanda işçilerin yoğun yaşadığı Yazıkonak, Yurtbaşı ve Akçakiraz beldelerinin yamacında bir yer. OSB’nin içinde işçilere ulaşmaya çalışırken “Buradaki fabrikaları kapattılar mı?​” sorusunu sorduracak bir sessizlik hakimdi. 12 bine yakın işçinin çalıştığı yerde adeta in, cin top oynuyordu. Gün doğmadan iş yoluna koyulan işçiler, sabah mesailerine başlarken ve akşam paydostan sonra oluşan mahşeri kalabalıkta da “dört tekerlekliler” top oynar.

Elâzığlılar dışında çevre illerden göç ile gelenler de OSB’de çalışır. Muhtemelen, çoğu buraya gelmeden evvel “Yağış var mı yok mu? Gelecek sene ne olacak?​” gibi sorularla köylerindeki hasadı düşünüyordu. Şimdi karanlıkta başlayıp karanlıkta biten mesailerle birlikte “Çocukların okulu, beslenme çantaları, ev kirası, faturalar, pazar alışverişi vs.” gibi kaygılarla yaşamak zorundalar. İşte böylesi “güzel” bir ortamda bildirileri alıp okumak isteyen işçiler de bir iki söz söylemez mi?

"AYNI ŞEYLERİ YAŞIYORUZ, ONLAR AŞMIŞ, HELAL OLSUN"

Yorgunluktan başı öne düşmüş, işten çıkıp servisine binip eve gitmek isteyen işçilere birer birer yaklaşıp, "Özak işçileri işten atılan arkadaşlarının işe geri alınması ve BİRTEK-SEN’in sendika olarak tanınmasını istedikleri için günlerdir direnişte” dediğimizde başlarını kaldırıp sorulara başladılar: "İlk kez duyuyoruz, görmedik. Ne olmuş? Neden saldırı oluyor ki? Sendikalı olmak suç mu?​” Ve tüm bu soruların ardından başlıyor şikayetler... Tekstil işçisi genç bir kadın, "Anlattıklarından Özak işçilerinin yaşadıklarını çok iyi anlıyorum. Çünkü bizde de durumlar aynı, on saat çalışıyoruz. Mobbing var, korku var. Onlar aşmışlar. Helal olsun” diyor. Başka bir işçi ise “Biz de destekliyoruz. Elâzığ’dan selam gönderiyoruz” derken başka işçiler giriyor araya: “Bizden de selam söyleyin. Hadi inşallah. Onlar kurtulursa bize de bir faydası olur belki...” diye topluca destek mesajı veriyorlar.

Kadın işçileri kendi aralarında konuşurken görüyoruz. İçlerinden Ayşe isimli kadın işçiyle konuşuyoruz. Ayşe, en çok işten atılan meslektaşına içerleniyor. Elâzığ ağzıyla “Boynu devrile inşallah” deyip patronun ağzının payını veriyor.

ÖNCEKİ HABER

Bana dokunmayan yılan yaşasın mı? Yaşamasın babo! Siye de biye de zarar veri!*

SONRAKİ HABER

Almanya: Vatandaşlığa ‘İsrail şartı’ kime yarar?

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa