Kanser hastası depremzede çadırda yaşamaya mahkum edildi
Hatay’da Sülüman Yücel ve kanser hastası eşi Meryem Yücel, konteyner verilmediği için çadırda yaşamaya mahkum edildi. Yücel "Soğuktan öleceğiz. Kaymakamlığa, valiliğe gidiyorum yardımcı olan yok” dedi
Fotoğraf: Güney Akın/Evrensel
Güney AKIN
Hatay
62 yaşındaki Sülüman Yücel ve 67 yaşındeki Meryem Yücel çifti Hataylı depremzelerden. 6 Şubat depreminin üzerinden 11 ay geçmesine rağmen yaraları sarılmak bir yana daha büyük sorunlarla başa çıkmak zorunda kalan depremzelerin hikayesini yaşıyor onlar da. Deprem ve barınma sorunuyla uğraştıkları yetmez gibi bu süreçte Meryem Yücel de kanser hastalığına yakalanmış ve 6 aydır tedavi görüyor. Gazetemize konuşan Sülüman Yücel bu sorunlar karşısında yetkililerin çözüm üretmediğini, kendilerine insanca koşullarda barınacak imkanlar sağlanmadığını söylüyor.
Kaldıkları çadır bölgesinde ziyaret ettiğimizde de bu gerçekler yüzüme en sert biçimde çarpıyor. Başka biri tarafından sağlanan Çin çadırında kalan çiftin hayatı Meryem Yücel’in kötüleşen sağlık sorunları sebebiyle hayli güçleşmiş durumda. Meryem Yücel, yataktan çıkamazken tüm ihtiyaçlarını çadır içerisinde eşi sayesinde karşılıyor.
ANTALYA’DA YURTTA BARINDIRMADILAR
Deprem sonrası Antalya’da yurtta kaldıklarını söyleyene Yücel ‘6 ay Antalya’da yurtta kaldık sonra bizi çıkarttılar. Sonra sesimizi duyurmak için gazetede ilan ettik. AFAD’a, Yurt Müdürlüğüne şikayet de etmemize rağmen beni ve eşimi huzurevine gönderdiler. Taleplerimizi dikkate almadılar. Beni misafirhaneye gönderseler sorun yok giderim. Yurtta 2 gün yemek vermediler suyumuzu kestiler. Ben yurt müdürlüğüne de söyledim ‘Sizi gazetelere anlatacağım söyleyeceğim ki yaptığınız haksızlığı tüm insanlar duysun.’ Beni ciddiye almadılar illa da huzurevine gitmem için baskı yaptılar. İmzalamamız için elimize kağıt verdiler, ben de okumadan imza atmayacağımı söyledim, okuduktan sonra da imza da atmadım. Gazetede sesimizi çıkardığımız, kamuoyuna yansıttığımız için benim gözümü korkutmaya çalıştılar, iftiralar attılar. Ben direnmeye devam edince, sesimi çıkarmayı kesmedikçe bunlar benim gönlümü almak için bir yer buldular ve 2 bin TL ile kandırmaya çalıştılar. 10 bin TL çek verdiler” diye anlatıyor Antalya’da yaşadıklarını.
"SOĞUKTAN ÖLECEĞİZ"
Şimdi iste NATO çadırlarında kalıyor Yücel çifti. Başka birinin sağladığı Çin çadırında kalan Yücel çifti hem hastalıkla hem de çadırda yaşamanın getirdiği zorluklarla boğuşuyor. Yaşadıkları zorlukları şu sözlerle feryadını dile getiriyor; “Su yok 30 gündür banyo yapamıyoruz, soğuktan öleceğiz. Eşim hasta olduğu için kalkamıyor, tuvalet ihtiyacını gidermek için bir kova deldim, ihtiyacını orada karşılıyor. Kaymakamlığa, valiliğe gidiyorum yardımcı olan yok.”
"TAPU GETİR KONTEYNER VERELİM" DENİLDİ
Sülüman Yücel. Deprem öncesinde kiracı oldukları için konteyner verilmediğini söylüyor. Aktardığına göre valilik yetkilileri kendisine ‘’Tapu getir, konteyner verelim” demişler. Tüm bu olumsuzluklara rağmen çadırında bizi ağırlamayı da ihmal etmiyor Yücel çifti. Kahve pişiriyor Sülümen Yücel ve ikram etmesiyle birlikte anlatmaya da devam ediyor. Etrafındaki yerleşim yerlerini gösteriyor. Bölge tamamen bu tarz çadırda kalanlardan oluşuyor. Az ileride ise karakol üssü kurulmuş. Devletin, hükümet yetkililerinin gözü önünde yaşanıyor tüm bu dramlar.
Çevre de Sülüman Yücel ile konuştuğumuzu görüp gazeteci olduğumuzu anlayanlar kendi çadırlarına da davet ediyor yaşadıkları sıkıntıları anlatıyorlar aynı şekilde. Hataylı depremzedeler için deprem henüz geçmiş bitmiş bir şey değil. Yurttaşlar, hükümet yetkilileri tarafından verilen sözlerin tutulmasını, sorunlarının çözümünü bekliyor hâlâ.