16 Aralık 2023 16:54
Son Güncellenme Tarihi: 16 Aralık 2023 22:36

TÜM BEL-SEN Genel Kurulu: Sendikada mücadele değil ‘tek adam’ yönetimi var

TÜM BEL-SEN Genel Kurulunun ikinci gününde delegeler: “Emekçiler MYK üyeleri kendi adına karar almasın istiyor, mücadeleci sendika istiyor.”

Evrensel/ Damla Kırmızıtaş

Paylaş

KESK’e bağlı Tüm Belediye ve Yerel Yönetim Hizmetleri Emekçileri Sendikası (TÜM BEL-SEN) genel kurulunda belediye emekçilerinin talepleri ve örgütlenme sorunlarına ilişkin az sayıda delege konuşurken tartışmaların ana odağı mevcut sendika başkanı başta olmak üzere MYK üyelerine yapılan eleştiriler oldu. Bir delege, sendika genel merkezinde “Benim dediğim doğrudur” tavrının tek adam yönetimine dönüştüreceğini vurgularken İzmir’den işyeri temsilcisi bir delege de, “Emekçiler MYK üyelerinin kendi adına karar almasın istiyor, mücadeleci sendika istiyor” dedi.

TÜM BEL-SEN 12. Genel Kurulu, delegelerin konuşmalarıyla 2. gününde devam etti. Bir delege, “Vergi dilimi yükselir, maaşımız düşer. Bu böyle oluyor. KESK Eş Genel Başkanı bunu gündeme getirdi bir programda, evet. Ortak mücadele örgütlemeliyiz biz bu konuda. DİSK’in bu konuya dair eylemlerini seyrediyoruz. Bu anlayışlardan vazgeçmeliyiz. Birbirimizden haberimiz yok. Bu örgütleri bu hale getirdik. Biraz kendimize bakalım. İnsanların temel sorunlarına bakmalıyız ki bu hepimizin sorunu. Mücadeleci olmamız lazım. Aktif eylem, etkinlik yapılmıyor. İçimizde sorunlar var. Üstünü kapatmaya çalışıyoruz. Genel Merkezde de kanunsuz ve hukuksuz bir biçimde yapıyoruz. Bazı şeyler örtbas edilerek örgüt büyüyebilir mi? Mücadele örgütleri kendiliğinden olmuyor” dedi.

Eskişehir’den şube yöneticisi bir delege, “Etkin, dönüştürücü, bütünlüklü mücadele etmemiz gerekiyor. Sendikal mücadelede bir yılgınlık, bıkkınlık görüyorum. Sendikal mücadele koltuk ve makam aracına dönmüş bir basamak olarak gören başkan ve YK’den ibarettir. Eskişehir’de genel merkez sorunları çözmediği gibi bizim çözümlerimize de kulaklarını tıkamıştır. Eskişehir ve merkez ilçe Tepebaşı Belediyesinde yetki kaybedildi. Olağanüstü genel kurul talebimiz reddedildi. Her şeye rağmen yönetimi kurulunu kazanmış bulunuyoruz. Genel başkan, bizlere küsmüş tebrik etmemişti. Hala da bizi görmezden gelmeye devam ediyor. Bu şekilde nasıl var olacağız. ‘Benim dediğim doğrudur’ tavrı bizi tek adam yönetimine götürüyor ve biz buna karşıyız. Karşı olmaya devam edeceğiz” dedi.

“GREVLİ TİS İÇİN MECLİS’TE ÖNERGE VERMEK YETMEZ”

İzmir’den bir delege, “TÜM BEL-SEN somut mücadele programı koyamadı önümüze bu 3 yılda. Haksızlığa, hukuksuzluğa karşı örgüt yeteri kadar bilgilendirilmemiştir. Etkili eylemler yapılmadı. Örgütlenme faaliyetlerimizin nasıl olduğunu üye sayımızın aynı kalmasından görüyoruz. Grevli TİS talebi lafta kalmıştır. Grevli TİS için sadece Meclis’te önerge vermek yetmez. KESK’e bağlı tüm sendikalarda, iş bırakma gibi fiili meşru mücadeleler örgütlemeliyiz” dedi.

Özak işçilerinin direnişine selam göndererek söze başlayan İzmir 1 No’lu şubeden bir delege, “İşyerlerinde emekçiler genel kurulda ne ortaya koyuyor, önümüze ne görev veriyor bunu tartışmalıyız. Bunu soran var mı? Çok azdır, eminim. Kamu emekçilerinin çalışma ve yaşam koşullarına ilişkin acil sorunları ve talepleri esasında bir mücadeleyi, siyasi görüş ayrımı yapmadan kararlılıkla örgütlemeliyiz. İhtiyacımız olansa işyeri örgütlenmesini temel alan bunun gereği olan biçimleri hayata geçirmeye yönelmek zorundayız. Artık birim birim, daire daire temsilcilerimiz olmalı” dedi.

Bir delege de emekçilerin nasıl bir MYK üyesi istediğini şöyle anlattı: “Emekçiler, MYK üyeleri kendi adına karar almasın istiyor. Bölgemize geldiğinizde yöneticilerin değil emekçilerin yanında olmasını istiyor. Karar alabilmek istiyoruz işyerinde. Bütün meclislerin de kaldırılmasını istiyoruz çünkü. Bugün örgütlenmede büyük bir engel bu. Emekçiler hangi işkolu olursa olsun mücadeleci sendika istiyor. Bir oluşumun arka bahçesinin olmasını istemiyor. Toplumsal olaylarda gerekli tavrın net bir şekilde ortaya koyulmasını istiyor. Siyaset, emekçilerin üzerinde değildir. Emekçileri ezdirmeyecek bir tavır ortaya koyulmasını istiyoruz.”

‘EMEKÇİLER YEREL SEÇİMLERE SEYİRCİ OLMAMALI’

Ankara’dan bir delege ise yaklaşan yerel seçimlere atıfta bulunarak, “Belediyelerde hep birlikte devrimci programlar yapmalıyız. Buna seyirci olmamalıyız. AKP-MHP faşizmini geriletecek her türlü çalışmanın içinde olmalıyız. Kalan 4 ayda, yeni TİS ve yerel seçim süreçlerini hep birlikte oluşturmalıyız. İşyerlerimize dönük emekçilerimizin, çalışma arkadaşlarımızın sorunlarıyla ilgilenmek zorundayız” dedi.

İstanbul’dan bir delege itfaiyecilerin yaşadığı sorunları anlatarak, “İBB bürokrasisi tarafından yıldırılmaya çalışıyoruz. Bizi bunlarla yıldıramazlar. Taleplerimizi görecek, sorunlarımızla ilgilenecek yöneticiler istiyoruz” dedi.

EŞ BAŞKANLIK TARTIŞMASI

Bir başka delege, “Ne yazık ki kapitalist sistemin ilk hedefi kadınlar oluyor. Kadınlar özgür değilse kimse özgür değildir. Sendikada ‘makul kadın’ yaratıyoruz. Sendikadaki demokrasinin oluşması için bu sorunu gündeme getireceğiz. Biz bu anlamda yol aldık. Kadını öne çıkardık, siyasi görüşlerimiz çok farklıydı.  Önergemiz olacak. İrademizin sorgulanmayacağı bir önerge. Bir grup önergesi olarak değerlendirmeyin bu önergeyi. Her gün yaşadığımız sorunları, eşitliği ancak kendimizin yarattığı değerlerle ortaya koruyabiliriz çünkü” dedi.

İzmir’den bir delege boş salonu göstererek, “Manzara çok hoş gözükmüyor. Bu tablonun sebebi şube kongrelerinden başlayarak bir şeyleri doğru yapamamamızdır. Öne çıkan iki eğilim var konuşmalarda. Bazı arkadaşlar tabana, işyerlerine, üyelere bağlı kaygıları vardı ve bunlar üzerinde çözüm üretmeye dair konuştu. Bir kısım konuşmalarında öze dair tabanın iradesinin yansımadığı bir şeyleri, çözüm olarak tayin etmek başlı başına bir sorundur. Verdiği çözüm eş başkanlık meselesi. Hangi ihtiyacın bir sonucudur? Hangi boşluğu doldurdu? Kadın Meclisleri de aynı şekilde. 500 tane delegeyle tartışarak karara bağlanamaz bunlar. Meclislerin tabanla bağı kopmuş. Üyenin orada ne yapıldığının haberi yok. Üyeyle iş örememenin sonuçlarıyla yüzleşmek yerine Meclisler, politik arkadaşların kendini rahatlatmasının bir modeli olarak görüyoruz” dedi. Karşıyaka Belediyesinde 18 günlük eylem süreci yaşadıklarını belirten delege, “Belediye binası önünde 2 şube yöneticisi, 2 MYK üyesi destek oldu. Sendikamızın genel başkanı İzmir’e gelip eylemimizde konuşma yapmadı. Belediye başkanıyla konuştu. Üyeye danışmadan, fikrini almadan ‘ara verin’ dedi. Bu sorunları daha çok tartışırız. Bugün burada tabanla olan bağlarımızı güçlendireceğimiz şekilde bu süreci değerlendirmeliyiz” dedi.

Van delegesi eleştiriye şöyle cevap verdi: “Eş başkanlığa karşı olmak kadının özgürlük mücadelesine bilinçte karşı olmak demektir. Eş başkanlık bir kazanımdır. Temel sorun eğitim sorunudur. Üyeyle eğitim sorunudur. Biz sınıf mücadelesini aşmış bir örgütüz. Toplumsal mücadeleyi esas alıyoruz. Bölgede yaşadığımız mağduriyetler belli. Direnenlerin sendikasıyız biz” dedi

BAŞKAN ELEŞTİRİLERE SUÇLAMAYLA KARŞILIK VERDİ

Mevcut Genel Başkan Erdal Bozkurt eleştirilere cevap verdi. Yapılan eleştirilerin şahsileştirildiğini savunan Bozkurt, kongrede emekçilerin sorunlarının tartışılmadığı bunun yerini genel merkezin yapmadıklarının anlatıldığını söyledi. Bozkurt, “Tek adam deniyor. Tek adam deniyorsa o kişilerin ya da benim olmamam gerekiyor. Ne yaptınız eleştirdiniz, yeni öneri getirin o zaman. Dar bir alana sığdırıyorsunuz tartışmayı. ‘Hiçbir şey yapmadı’ demek başka, ‘eksik var demek’ başka. Şu vicdanınızı bir sorgulayın. Şahsıma söyleniyor bunlar” dedi.  Bozkurt’un konuşmalarına delegeler tepki gösterdi. Uzun süre karşılıklı tartışmanın sürdüğü kongrede salondan bir delege “Siz bir saat konuşuyorsunuz, biz neden beş dakika konuşuyoruz” dedi.

Konuşmanın ardından Antalya delegesi divan başkanına: “Bu eleştiri değil suçlama. Ben neden yalan söylediğini anlamıyorum başkanın. Şube yöneticisiyim ben. Bu bir ihtiyaçtır. Cevap vermek, üyelere anlatmak gerekir. Bu şekilde başkanın tamamlayıp gitmesi doğru değil” dedi. Divan başkanı usul gereğince söz vermedi.

KARAR ÖNERGELERİ

Delege konuşmalarının ardından karar önergelerine geçildi.

4688 sayılı sendika yasanın değiştirilmesi, temel ücret, KHK'lİ emekçiler, TTB'ye kayyum atanmasına ilişkin, regl izni ve kadın emekçilerin örgütlenmesine ilişkin kararlar oylandı ve kabul edildi.

KADIN MECLİSLERİ ÖNERGESİ REDDEDİLDİ

Karar önergelerinin ardından tüzük değişikliği önergelerine geçildi. Kadın meclisinin oluşturulması önerildi.

Aleyhte söz alan bir delege, "Kadının sesi tektir. Kadın çalışmalarında birçok mücadele veriliyor. Sendikal harekette kadın dendiği zaman, herhangi bir ayrım yapılmadan bir kurula üye olma hakkına sahip. Hem merkez hem şubede bir organ vardır, gerekli görevlendirme yapılmıştır, merkez kadın sekreteri madde olarak girmiştir. Kadına yönelik tüm çalışmaları yönetmektedir. Kadınların daha özgür olması için kadını kadınlık çerçevesine sıkıştırmamak gerekir. Bir çerçeve içinde yapılmadan sınıf bilincinden uzaklaştırmadan yasa ve yönet tüzükte kabul ettiğimiz gibi:aynıyız hep birlikteyiz kadının sesiyiz" dedi.

Lehte konuşan bir delege, "Keşke bu sendikanın yarısı kadın yarısı erkek olsa. Kadın kadının yurdudur ama bu biyolojik değildir. Kadın olmanın inşa edilmesini dayanışarak yapıyoruz. Kadın olmayı ve yurt olmayı yan yana durarak. Kadınlarla birlikte kendimi iyi hissediyorum. Dün sadece erkekler konuştu. Hepimiz birbirimizin yurdu olmaya hazırız" dedi.

Yeter sayıya ulaşamadığı için bu öneri reddedildi. Kadın sekreterliğini kadınların yapması üzerine verilen önerge de yeter sayıya ulaşmadığı için reddedildi.

Organ seçimine ilişkin nispi seçim kısmının 'çarşaf liste' olarak değiştirilmesi önerildi.

Aleyhte konuşan bir delege, "Nispi temsil çoğulcu bir temsiliyettir. Yargı kararıyla biz nispi temsil yapıyoruz. Bir grup ve yanına alarak sendikanın 51'ini temsil ederken 49'u üç yıl boyunca dahil olmuyordu. Bu sistem temsil olanağını sağlar. Bu önerge reddedilmeli" dedi. Yeter sayıya ulaşamadığı için bu öneri reddedildi.

Tüzük değişiklikleri önergelerinin ardından tekrar karar önergelerine geçildi. Sendika çalışanlarının ücretlerinin iyileştirilmesi değişikliği sunuldu. Başkan Erdal Bozkurt aleyhte söz aldı. Oy çokluğuyla önerge geçti.

KESK Genel Kurul divanına iletilmek üzere eş genel başkanlık ibaresi çıkarılmasına yönelik önerge sunuldu.

Aleyhte söz alan bir delege, "Genel kuruldan alınmış bir karardır bu. Konfederasyonun iradesine karşı çıkmaktır. Siyasal anlayışın projesi olarak söylemek beni çok şaşırttı. Sendikacılık krizi sadece kadınların eş başkanlığı, değerlendirmek emeğe ideolojik olarak yanlıştır. Bütün arkadaşın iradesine karşı doğru değildir." dedi.

Lehte söz alan bir delege, "Eğitim Sen'de yapmadığınız şeyi KESK'e dayatmanın anlamı var mı? Öğretmenlerden oluşturma hakkı var mı. Eşbaşkanlık bir artı getirmedi. Örgütlenme noktasında da geriye götürmüştür" ifadelerini kullandı.

Konuşmaların ardından oylamaya geçildi. Salondaki hareketlilik nedeniyle tekrar tekrar sayım yapıldı. Kabul oylarının fazla çıkması 'eksik sayım' gerekçesiyle tekrarlandı. Önerge oy çokluğuyla kabul edildi. (Ankara/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Siyasetçilerden Gaye Erkan'a 'Kira' tepkisi

SONRAKİ HABER

Sağlık emekçilerinden 70 TL’lik giyim yardım ödemesine tepki: Çorap bile alamayız!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa