'İlaçta fiyat değişikliği halka hissettirilmemeli'

Nisa Sude DEMİREL
İstanbul

TBMM Genel Kurulunda Sağlık Bakanlığı bütçesi tartışılırken, 16 Aralık tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan kararla 25 Aralık’tan itibaren tüm ilaç fiyatlarına yüzde 25 zam uygulanacak. Kararla ilaç fiyatlandırmada uygulanan güncel avro değeri yüzde 25 arttırılarak 17 lira 55 kuruş seviyesine yükseltildi. Fiyat korumalı ürünlerde uygulanan barem değeri 60 lira 51 kuruş, diğer ürünlerde ise 31 lira 62 kuruş oldu.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca daha önce ilaç temininde yaşanan sıkıntılar ve ilaç fiyatlandırmalarındaki kur değişikliklerinde dair yaptığı değerlendirmede maliyetlerin arttığını ifade ederek, “İlaç fiyatlarında yılda bir kez zam olması doğru değil. Belli dönemlerde en az iki kez olması gerektiği kanaatindeyiz” demişti. İlaç fiyatlarına gelen zammı Evrensel’e değerlendiren TTB Aile Hekimleri Kolu Sekreteri Sibel Uyan ise bütçenin şehir hastaneleri ya da koruyucu hizmetler yerine tedavi edici hizmetlere ayrıldığına dikkat çekti. Uyan, “Bir sosyal devletin görevi ilaç gibi bir temel ihtiyaçta fiyat değişikliğini hissettirmemektir” diyerek ilaç zamlarının yurttaşların sağlığa erişim hakkında ciddi problemlere yol açabileceğini vurguladı.

‘İLACA ERİŞİM ZORLAŞINCA HASTALIKLAR AĞIRLAŞACAK’

Yurttaşların ilaca erişiminin halihazırda zor olduğundan bahseden Uyan, özellikle kanser hastalarının kullandığı ilaçlara benzer ilaçların döviz kurlarından dolayı bulunmasının güç olduğunu vurguladı. Uyan, “Örneğin hastanın bir grup ilaç için raporu var. Devlet bu ilacı ödemiyor, aynı gruptan daha ucuz bir ilacı ödüyor. Ancak ilaçların içerikleri aynı olduğu söylense de biz hekimler olarak etkilerinin aynı olmadığını biliyoruz. Hasta o ilacı alırken raporlu olduğu halde fark ödüyor, bu yüzde 25 zam bu farkı da artıracak, hastanın reçetedeki ilaçları alması zorlaşacak” dedi.

Kış mevsimine girilmesiyle birlikte gribal enfeksiyonların yaygınlaşacağına dikkat çeken Uyan, “Bakanlık kişilerin hastalanmaması üzerine zaten bir çalışma yapmıyor, koruyucu sağlık hizmetlerini zaten bir kenara koymuş durumda. 70-80 polikliniğe bakan aile hekimleri var, koridorlar ana baba günü. Ufak bir rahatsızlığı olan o kalabalığa girdiğinde hastalıklar zaten artacak. Bu dönemde alınması gereken ilaçların zamlanması, kişilerin ilaca ulaşımında zorluk yaşaması hastalıkların daha da ağırlaşmasına sebep olacak” diye konuştu.

‘İLAÇ İHTİYAÇ OLUNCA DEĞİL, PARA OLUNCA ALINABİLİYOR’

İlacın bir temel ihtiyaç olduğunu vurgulayan Uyan, “İlacı bir keyfi tüketim malzemesi olarak görmek devletin sağlıkta dönüşüm üzerinden yarattığı bir politikadır. Esasen hekimlerin yazdığı bir ilacı sosyal devletin ödemesi gerekiyor” ifadelerini kullandı. Son zamanlarda “Evde bulunsun” denerek ihtiyaç olmayan ilacın reçetesi talebinin arttığını Uyan, “İnsanlar kenarda ilaç bulundurma ihtiyacı duyuyorlar. Bu yüzden maaşı yattığında gelip ilacını yazdırıyor çünkü hastalandığı zaman eğer parası yoksa ilacını alamaz. Yüzde 25 zamdan sonra bu hal ne olur bilmiyorum” diye anlattı.

Ulaşılabilir ve ücretsiz bir sağlık hizmetinin yaratılmasının zorunlu olduğunu ifade eden Uyan, ilaç politikalarının tamamıyla sermayeye dönük olduğunu; ilaçlara parayla erişilmesinin, sağlığın piyasalaşmasının doğru olmadığını vurguladı.