18 Aralık 2023 05:00

2024 bütçesinde sosyal yardımlar

Bütçede sosyal yardımlar kalemi, cari olarak önceki yılın 1.5-2 katı artmış görünse de bu harcamaların GSYH tuttuğu yere bakıldığında oransal olarak ciddi bir artışın söz konusu olmadığı görülmektedir

Fotoğraf: Nisa Sude Demirel/Evrensel

Paylaş

Doç. Dr. Burcu YAKUT-ÇAKAR*

2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi’nin TBMM Genel Kurulundaki görüşmeleri başladığında C.B. Yardımcısı Cevdet Yılmaz bütçede sosyal yardımlar için ayrılan kaynakların artırıldığını vurgulayan bir sunuş konuşması yaptı. Ayrılan kaynağın nasıl kullanılacağı bilgisine henüz sahip olmadığımız için, övünçle duyurulan artışa ve sosyal yardımların nasıl ele alındığına dair kısa bir değerlendirme yararlı olacak.

Öncelikle Türkiye’de sosyal yardım bütçesindeki bu artış, doğrudan doğruya ekonomik koşullarla ilintili. Özellikle de dünya ortalamasına göre hayli yüksek düzeyde seyreden enflasyonla birlikte reel anlamda tüm gelirlerin eridiği, alım gücü açısından yoksullaştıran, gelir dağılımının daha da bozulduğu bir ortamda bu tür artışların olması şaşırtıcı değil. Bu nedenle bu türden artışları değerlendirirken hem alım gücü hem de kapsadığı kişi/hane sayısı açısından bakmak ve etkililiğini dikkate almak gerekiyor. Nitekim T.C. Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı tarafından hazırlanan 2024 yılı cumhurbaşkanlığı yıllık programında[1] sosyal koruma harcamaları içinde yer alan sosyal yardımlar ve primsiz ödemeler kalemi cari olarak 2021’den itibaren neredeyse bir önceki yılın 1.5-2 katı olarak gerçekleşmiş olsa da bu harcamaların  2022’de gayrisafi yurt içi hasılanın (GSYH) yüzde 0.9’una, 2023 ve 2024’te ise yüzde 1’ine karşılık geldiği ve oransal olarak ciddi bir artışın söz konusu olmadığı görülmektedir[2].

VATANDAŞLAR YOKSULLUK RİSKLERİNE KARŞI KORUNMUYOR

Türkiye’de kamunun refah sisteminin vatandaşlarını başta yoksulluk olmak üzere karşı karşıya kaldıkları tüm risklere karşı koruyacak ve insana yaraşır bir refah düzeyinde yaşamlarını sürdürebilmelerine destek olacak bir standart oluşturmaktan uzak olduğunu biliyoruz. Nitekim pandemi dahil yakın dönemlerde içinden geçtiğimiz ve halen de geçmekte olduğumuz tüm krizler de böylesi bir çerçeve içindeki haneler için daha ağır, daha yoksullaştırıcı bir etkide bulunuyor. Nihayetinde, toplumun tüm kesimleri için asgari bir gelir güvencesinin bulunmadığı, evrensel nitelikli ve kapsayıcı olmaktan da hayli uzak bu yapı, gerek pandemi dönemi gerek sonrasındaki ekonomik krizden etkilenen kesimlerin daha derin bir yoksullaşma içine girmelerine ne yazık ki engel olamıyor. Burada, örneğin Derin Yoksulluk Ağı’nın saha çalışmalarında kentlerde yoksunluk içinde yaşayan hanelerin çoğunlukla ya kamusal sosyal yardım mekanizmalarının dışında kaldığını ya da eriştiği noktada da sosyal yardımların mevcut iktisadi koşullarda yeterli olmadığını görüyoruz.

YARDIMLAR ‘AİLE’ ETRAFINDA TASARLANIYOR

Türkiye’de sosyal yardımlar temel olarak 3294 sayılı Kanun kapsamında yürütülüyor, yani ihtiyaç sahibi tanımı “Sosyal güvencesi olmayan ve gelir tespiti yapıldığında hane içinde kişi başına düşen geliri net asgari ücretin üçte birinden az olanlar” şeklinde yapılmış durumda. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının 2022 yılı faaliyet raporunda[3] sosyal yardımdan faydalanan 4 milyon 419 bin 286 hane olduğu ifade edilmiş. Sosyal yardımdan faydalananların üçte birinin (yaklaşık 1.5 milyon hane) düzenli yardımlar yani 65 yaş üstü yaşlı aylığı, engelli ve engelli yakını aylıkları, eşi vefat etmiş olan kadınlara yönelik sosyal yardım, kanun kapsamında “ihtiyaç sahibi” olarak tespit edilen hanelerdeki okul çağındaki çocuklar, okul öncesi dönemdeki çocuklar ve gebelere yönelik şartlı nakit transferleri ile elektrik tüketim desteği gibi programlar çerçevesinde kapsam altında olduğu belirtilmiş. 2022 yılı haziran ayında uygulamaya başlanan Türkiye aile destek programının ise 3 milyon haneye nakit destek sunduğu aktarılmış. Bu verilere bakarken şunu hatırda tutmak son derece önemli: Türkiye’de “kategorik” bir yaklaşım temelinde kurgulanmış parçalı bir sosyal yardım sistemi mevcut ve bu sistemde yardım mekanizmalarının önemli bir kısmı da “aile” kavramı etrafında tasarlanmış durumda. Dolayısıyla yaşlılık, engellilik, eşinin vefat etmiş olması gibi kategorilerin dışında kalan ancak muhtaç durumda / yoksulluk içinde olan toplumun herhangi bir kesimi, ailenin de dışında kaldığında mevcut sosyal yardım mekanizmaları tarafından kapsam altına alınması söz konusu olmuyor. Örneğin eşinden boşanmış ya da eşi tarafından terk edilmiş, tek ebeveyn kadınlar, eşi evli oldukları dönemde vefat etmiş kadınlarla aynı ekonomik koşullara sahip olsalar dahi mevcut programdan yararlanamıyor. Dahası, hanedeki kişi başı gelir eşiği temelinde belirlenen ihtiyaç sahipliğine yönelik nakit destek programı (Türkiye aile destek programı) da gerek miktar gerek süre açısından mevcut geçim koşulları altında yeterli ve etkin bir destek sunabilmekten uzak durumda. Zira, 2022 yılı faaliyet raporunda aktarıldığı üzere bu nakit destek program kapsamında hane içi kişi başı gelir düzeyine göre değişen eşiklere istinaden söz konusu olan destek miktari aylık en düşük 850 TL, en yüksek 1250 TL -bu destek ödemeleri sürelerinin Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı (SYDV) mütevelli heyet kararları çerçevesinde belirlenmesi ve miktar açısından da büyükşehir ölçeği, hane halkı büyüklüğü ve bileşimi gibi kriterler açısından düşük düzeyde kalması nedeniyle yoksul haneler için temel bir refah düzeyi temin etmiyor. Dolayısıyla, Türkiye’de sosyal yardım harcamalarını da sosyal yardım programlarını da değerlendirirken bu tür yapısal sorunları mutlaka dikkate almak gerekiyor.

* b.yakutcakar@gmail.com

(1) Program tam metni için bkz. https://www.sbb.gov.tr/wp-content/uploads/2023/10/2024-Yili-Cumhurbaskanligi-Yillik-Programi.pdf

(2) İlgili rakamlar, programdaki Tablo 35 - Sosyal Harcamaların Gelişimi’nden alıntılanmıştır (SBB, 2023: 53)

(3) Rapora erişim için bkz. https://www.aile.gov.tr/media/129482/ashb_2022-idare-faaliyet-raporu.pdf

ÖNCEKİ HABER

Erdoğan yarın Macaristan'a gidecek

SONRAKİ HABER

İsrail vahşetinin kısa bilançosu: Diri diri gömme, yaralılara yardımı engelleme, esirlere ateş açma!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa