17 Aralık 2023 21:55

İzmir'de yerel seçimler ve toplumcu belediyecilik sempozyumu düzenlendi

TMMOB Mimarlar Odası ve Jeoloji Mühendisleri Odası İzmir Şubeleri ile ODTÜ Ege Mezunlar Derneği ve Mülkiyeliler Birliği, yerel seçimler ve toplumcu belediyecilik sempozyumu düzenledi.

Fotoğraf: Evrensel 

Paylaş

Mülkiyeliler Birliği İzmir Şubesi, ODTÜ Ege Mezunlar Derneği, TMMOB Mimarlar Odası İzmir Şubesi ile TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası İzmir Şubesi, "İzmir, Yerel Seçimler ve Toplumcu Belediyecilik" başlıklı sempozyum düzenledi.

Alsancak Mimarlık Merkezinde düzenlenen sempozyumun açılış konuşmalarını düzenleme kurulu adına Sosyolog Osman Gülmez, Mülkiyeliler Birliği İzmir Şube Başkanı Dr. Nazlı Kayı ve ODTÜ Ege Mezunlar Derneği Başkanı Özgür Topaç yaptı. Oturum öncesi TİP Hatay Milletvekili Can Atalay ve Şehir Plancısı Tayfun Kahraman'ın sempozyumu selamladıkları mesajları okundu.

GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE BELEDİYECİLİK ÖRNEKLERİ

"Toplumcu Belediyecilik ve siyasal mücadeleler" konulu ilk oturumun oturum başkanlığını TMMOB Yüksek Jeoloji Mühendisi Hulusi Karakaya yaparken, ilk olarak yazar Pertev Aksakal "Fatsa'nın öğrettikleri" başlığıyla sunum yaptı. Aksakal,  Fatsa deneyimine ilişkin konuştu. 1979'da Fatsa'nın durumun kötü olduğunu, mahallerdeki elektrik, su sorunu, belediye emekçilerinin ücretlerinin ödenmeme gibi halkın sorunlarının olduğunu ve bunlar karşısında Fikri Sönmez'in uygulamalarını anlatarak halkın söz yetki ve karar sahibi olduğunu aktardı.

Eski Dikili Belediye Başkanı Osman Özgüven'in sağlık sorunları dolayısıyla gelemediği oturumda ikinci konuşmayı ise gazeteci Gökmen Ulu gerçekleştirdi. Ulu, Dikili örneğini anlatarak, Osman Özgüven'in dönemindeki belediyeciliği ve uygulamaları aktardı.

Siyaset bilimci Dr. Turgay Gülpınar ise "1970'lerden Kalan Miras: İzmir Gültepe Deneyimi" başlığı altında Ankara Üniversitesi'ndeki teziyle sunum yaptı. "20 yüzyılın ikinci yarısında Türkiye gecekondularının yarattığı potansiyel: Yerel Özerklik" konusunda sunumunu sürdüren Gülpınar, toplumcu belediyecilik uygulamalarının bir yerde tıkandığını ve üçüncü politika olarak 1978-1979'dan itibaren İstanbul, İzmir başta olmak üzere 'devrimci gecekondu semtleri' inşa edildiğini anlattı.

Araştırmacı eğitmen Dilşat Aktaş da bu oturumun son konuşmacısı oldu. Aktaş, "Yeni Toplumsal Örgütlenme Modeli: Kentsel Dayanışma Ağları" başlığı altında yaptığı sunumunda, pandemide  ve depremde oluşturulan platform, dayanışma ağları örneklerini aktardı. Aktaş, "Demokratik katılımda kent konseyleri yeterli değil. Kent konseyleri yerel yönetim okullarına dönüşsün" dedi.

"HERKES İÇİN ADALETİN SAĞLANMADIĞI BİR SİSTEMDE 'NEDEN BURAYA SIĞINDIN' DEMEYE HAKKIMIZ YOK"

"Toplumcu Kentsel Politikalar" başlığıyla gerçekleşen ikinci oturumun başkanlığını da Mimarlar Odası İzmir Şube Başkanı Dr. İlker Kahraman yaptı. "Kentsel Katılım, çoğulculuk ve depreme karşı kolektif dayanıklılık"  konusunda ise oturumun ilk konuşmacısı Prof. Dr. Melek Göregenli söz aldı. Göregenli, "Herkes için adaletli yaşamı sağlayamayan bir dünya düzeni varsa, kimilerine savaşları, lüks hayatları vaadeden siyasi düzen varsa, 'neden evinden kalktın geldin buraya sığındın' demeye hakkımız yok. Artık bütün şehirlerde orada doğanlar ve sonradan gelenler var. Çoğulculuk ve kapsayıcılık denildiğine yerel yönetimler açısından anlaşılan, dezavantajlılar, şehrin arka mahalleleri, yoksulları kapsama anlıyoruz. Bunda bir ana gövde var onu oraya alıyorsun, anlayışı var. Yani birilerinin o gövdede olmadığını zaten kabul edilmiş bir şey" diye konuştu.

"Kapsayıcılık ve farklılıklar" konusunda örnekler sunan Göregenli, "Merkezin çevreye bir şey verdiği, diğerlerinin dezavantajlı olduğu kabulüne dayalı bir kapsayıcılık, çoğulculuk anlayışı var. Her yerde böyle, dil bile böyle. Bu anlayıştan çıkmalıyız, artık gerçekçi olalım. STK'lar proje olmadan çalışamaz oldu. Kent konseylerinin ne özerkliği var ne bütçesi. Tüm bu bürokratik yapıların kapsayıcılığı kendiliğinden sağladığını düşünmüyorum" dedi. Göregenli son olarak, kamusal alanlarda hiçbir müdahalenin kabul edilmemesinin altını çizdi.

"TAKİP MEKANİZMASI YOK"

Ardından ise Yazar-İnsan hakları savunucusu Hacer Foggo "Yerel yönetimler ve yoksulluk politikaları" başlığında konuşma yaptı. Yoksulluk çalışmalarını ve tanıklıklarını aktaran Foggo, "Sosyal belediyecilik sadece erzak vermek, afetlerde yardım etmek olarak görülüyor. Yoksulluk döngüsü içine çocuğun nasıl katıldığına bakmak zorundayız. Bir takip mekanizması yok. Eskişehir'de açlıktan ölen Elifnur'u sıkı takip eden bir sistem olsaydı o çocuk hayatta olabilirdi. Ankara'da baba şiddetinden, istismarından ölen 2 buçuk yaşındaki çocuğu takip eden bir sitsem olsaydı bugün o çocuk hayattaydı. Yoksulluğa bakışınız hak temelli olduğu zaman ücretsiz kreş de, yaşlılar için merkez de yaparsınız. Artı kaynaktan evsizler için merkez de yapabilirsiniz" dedi.

BELEDİYELERDE JEOLOJİ MÜHENDİSLERİNİN EKSİKLİĞİ

Ardından kalkınma iktisatçısı Nihat Uçukoğlu da yerelden kalkınma konusunda konuşurken, JMO İzmir Şube Başkanı Koray Önalan, "Depreme dirençli kentler yaratmak" başlığında şunları kaydetti; "Suya doygun alüvyonlara yerleşip imara kim açtıysa suçlu odur. Suç sabittir faili bellidir. Bedelini de yoksullar ödüyor." Kamusal denetimin önemine vurgu yapan Önalan, ayrıca belediyelerde jeoloji mühendislerinin olmadığına dikkat çekti.

Son oturum ise "Yeniden 'umut ve mücadele mekanları'" başlığı ile yapıldı. Başkanlığını Sanatçı/Yazar Ercan Kesal'ın yaptığı oturumun ilk sunumu ise şehir plancısı Dr. Engin Bozkurt gerçekleştirdi. Bozkurt, dünyada ve Türkiye'de Belevi başkaldırılar konusuna ilişkin konuştu. Bozkurt, "Toplumcu belediyecilik zordur ancak imkansız değildi" dedi.

Ardından Fındıklı Belediye Başkanı Ercüment Cervatoğlu, Fındıklı deneyimini aktardı. Oturumun son konuşmacısı Tunceli Belediye Başkanı Mehmet Maçoğlu, Ovacık ve Tunceli deneyimini aktardı.

Oturumların ardından ise forum düzenlendi. Forumun açılış konuşmasını ise Anayasa Hukukçusu Prof. Dr. Mithat Sancar yaptı. Sancar, toplumcu belediyeciliği mümkün kılan şartlar ve kayyum meselesi üzerine konuştu. 2019'dan sonra kayyum sisteminin devreye sokulduğunu belirten Sancar, tabandan örgütlenmenin, birlikte hareket etmenin önemine vurgu yaptı.

Forum, soru-cevap ve katkılarla son buldu. (İzmir/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

İstanbul Doğa Savunmaları: Orman alanlarının yağma ve yalanı kabul edilemez

SONRAKİ HABER

Ankara Dersimliler Derneği 15.Olağan Kurulu’nu yaptı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa