Taş ocağı işletmelerine karşı direnişin sergisi: Pindasos’un Kayaları
Özlem Günel’in “Pindasos’un Kayaları” sergisi, Kozak’ta maden şirketlerinin neden olduğu tahribata, yöredeki kadınların çevre platformlarıyla birlikte taşıyıcısı olduğu direnişe tanıklık ediyor.

Sergiden bir fotoğraf
Fotoğrafçı Özlem Günel’in Kozak’taki taş ocağı işletmelerine karşı süren direnişi konu edinen “Pindasos’un Kayaları” belgesel fotoğraf sergisi İzmir Bergama Odeon Pergamon Kültür Sanat Alanı’nda ziyaretçilerini ağırlamaya devam ediyor.
Ayvatlar Köyü’nde, 51 hektarlık ormanlık alanda 95 yıllığına granit taş ocağı faaliyeti yürütmek için yapılan başvurunun ÇED halkın katılımı toplantısı sırasında gerçekleştirilen eylemden görüntüleri de içeren sergi, Okçular Köyü’nde yüzlerce yıldır Pindasos’un kayalarıyla iç içe geçmiş gündelik hayata, maden şirketlerinin neden olduğu tahribata ve özellikle yöredeki kadınların çevre platformları ve sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte taşıyıcısı olduğu direnişe tanıklık ediyor.
Hellenistik Dönem’de suyu bol yerleşim anlamına gelen “Pinda Assa”dan ismini alan Pindasos, günümüzdeki ismiyle Madra Dağı, toprağın derinliklerine kadar uzanan dev granit kayalarla Kozak Yaylası’na uzanıyor. Birçok endemik bitki türünün yanı sıra çam fıstığı üretiminin de merkezi olan Kozak Yaylası, 80’li yıllardan bu yana sürekli yenileri açılan, var olanların kapasite artışı yaptığı yüze yakın taş ocağı ve altın madeni işletmelerinin işgali altında ve tarihinin en büyük talanını yaşıyor. 1980’lerin ortalarından itibaren peş peşe çıkarılan ya da değiştirilen yasalarla maden şirketlerinin önü açılmıştı. Bergama yönünden önce Eurogold, sonra Koza; Balıkesir yönünden TÜMAD, Madra’yı kemirmeye, kirletmeye, geri dönüşü olmayan büyük zararlar vermeye başladı. Aynı dönemde granit taş ocakları da zehirli mantarlar gibi dağın her tarafına yayıldı, toprağın sarıp sarmaladığı granit kayalar devasa ocaklar açılarak doğasından koparıldı. Günden güne sayıları artan taş ocakları bir yandan da kapasite genişletmek için yeni alanlar talep etmeye başladı.
Okçular ve Ayvatlar köylerinde yerleşim alanlarına çok yakın mesafelerde faaliyete geçirilmek istenen granit ocakları için 2020 yılının Eylül ve Kasım aylarında gerçekleştirilen eylemleri ve taş ocaklarına karşı direnişi daha fazla görünür kılmak için başlatılan Pindasos’un Kayaları çalışması*, Okçular Köyü’nde, çam fıstığı, üzüm bağları ve zeytinliklerin bulunduğu 95 hektarlık alanı 69 yıllığına kiralayarak taş ocağı işletmek isteyen şirketin başvurusu üzerine yapılacak olan ÇED Halkın Katılım Toplantısı’nın Eylül 2021’de yöre halkının ve çevrecilerin tepkisiyle engellendiği gün başladı.
15 Aralık’ta açılışı gerçekleşen sergi 8 Ocak’a kadar cuma, cumartesi, pazar ve pazartesi günleri saat 14.00-19.00 arasında Odeon Pergamon Kültür Sanat Alanında izlenebilir. (İzmir/EVRENSEL)
*Pindasos’un Kayaları çalışması, 2021-2023 tarihleri arasında sürdürülen Antroposen Çağdan Belgesel Hikâyeler projesi kapsamında üretilmiştir.
Evrensel'i Takip Et