19 Aralık 2023 16:00

İstanbul Üniversitesi öğrencileri: Kayyum rektör yetkisini neden öğrencileri için kullanmıyor?

İstanbul Üniversitesi öğrencileri Evrensel'e yazdı: Kayyum rektör, otel zincirlerinden imtiyaz dilenmek için kullandığı yetkisini niçin öğrencileri söz konusu olduğunda kullanmıyor?

Fotoğraf: Eylem Nazlıer/Evrensel

Paylaş

İstanbul Üniversitesi Öğrencileri

Geçtiğimiz günlerde, İstanbul Üniversitesi rektörü Osman Bülent Zülfikar'ın, üniversitenin resmi internet sitesini kişisel blogu gibi kullanması gündem oldu. Sosyal medyada alay konusu olan metin; var olmaya çalıştığımız koşulları gözler önüne serdiğinden biz üniversite öğrencileri içinse gülünç olduğu kadar korkunç da.

Kayyum rektör ve ailesinin, Konya Dedeman Hotel ile yaşadığı şahsi husumeti konu alan yazı, makamını kurum ile bir tutan zihniyetin bir eseri. İstanbul Üniversitesi öğrencileri olarak bize dayatılan bu çarpık düzene ışık tutmaya, metni inceleyerek başlayalım.

Dedeman Hotel’in tanıtım sloganına atıf yaparak başlayan metin doğrudan otel zincirini muhatap alıyor. Zülfikar’ın kişisel memnuniyetsizlikleri tüm küçük detaylarıyla sıralanırken, üniversite bileşenleri olarak tüm kurumsal kimliğimizin, atanmış rektörün şahsi dertlerine alet edildiğini görüyoruz. Öğrencileri yemek ve barınma dertleriyle cebelleşirken; ağır yaşam koşullarında intihara sürüklenen gençlerin ifade alanı kısıtlanırken Kayyum rektörün lüks otel lobilerinde bekletilmesi, bütün eğitim kurumuna yapılmış bir ayıp oluveriyor. Meselenin tüm şahsi doğasını büyük bir utanmazlıkla gözler önüne seren kısım ise son paragraf. Metin artık Osman Bülent Zülfikar’ın ağzından konuştuğunu saklamadan, “kuru bir özür” değil, bu hatayı “rektörümüz nezdinde” telafi edecek(!) bir tutum talep ediyor.

Soruyoruz: Kayyum rektör, otel zincirlerinden imtiyaz dilenmek için kullandığı bu yetkisini niçin öğrencileri söz konusu olduğunda kullanmıyor?

Kurumlar, toplum tarafından toplum, için var edilir. Doğrudan şahısların egosuna hizmet eden, onlar adına şirketlerle pazarlığa tutuşan bir kurum, bileşenlerini temsil etmiyor demektir. İstanbul Üniversitesi öğrencileri olarak, geçmişte haklarımız için mücadele ettiğimizde karşımızda engel olarak yönetimi bulduk. Bu anlamda, zaten temsil edilmediğimizin açıkça farkındayız. Yozlaşmanın kendisini bu kadar açık ve alay edercesine göstermesi beklenmiyor olacak ki, kamuoyu bu olayı şaşkınlıkla karşıladı. Fakat biz üniversite öğrencileri olarak sözümüzü söylemeye devam edeceğiz!

ÖNCEKİ HABER

"Geçmiş ölmedi, geçmedi bile daha…"

SONRAKİ HABER

ODTÜ öğrencileri: Özak işçilerinin mücadelesi hepimizin mücadelesi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa