Şirketler depoluyor, halk ilaçsız kalıyor
Döviz kurlarındaki artışa bağlı olarak yükselen ilaç fiyatları, ilaç firmalarını ilaç depolamaya yönlendirdi. Yurttaşlar ise eczanelerde aradığı ilacı bulamıyor.
Fotoğraf: Evrensel
Ramis SAĞLAM
İzmir
Yüksek enflasyon ve döviz kurlarındaki artış nedeniyle ilaçta yaşanan sorunlar artarak devam ediyor. Cumhurbaşkanı kararnamesi ile ilaç fiyatlarına gelen yüzde 25’lik zam, 25 Aralık’ta yürürlüğe girecek. Kararla birlikte güncel bir avro değeri yüzde 25 artırılarak 17 lira 55 kuruş seviyesine yükseltildi.
İlaç kurunda yaşanan artış ve eczacıların ilaca ulaşamamasını, bulunmayan ilaçları ve sağlık sistemini 3. Bölge İzmir Eczacılar Odası Başkanı Tuncay Sayılkan ile konuştuk.
‘BULUNMAYAN İLAÇLARIN SORUMLUSU DEĞİLİZ’
Sayılkan, eczacıların piyasada bulunmayan ilaçların sorumlusu olarak görüldüklerini söyledi.
Her yıl aynı sorunun “ilaç fiyat kararnamesi” nedeniyle yaşandığını ifade eden Sayılkan, “Son dönemde sıklıkla yaşadığımız, şubat ayında ‘devlet eliyle’ ilaca zam geleceğini açıklıyor. Enflasyondaki hızlı artış göz önüne alındığında dikkate değer zamların olacağı biliniyor. Kur sistemine dayalı ilaç sistemi dayatması devam ediyor. Vatandaş bu durum karşısında şubat ayına kadar ilacın olmayacağını öğrendiğinde, hasta fazladan ilaç tedariki yapmayı tercih ediyor” dedi.
‘İLAÇ YOK’ ÇARESİZLİĞİ…
İlaçların fiyatlandırılmasında kullanılan kura dayalı sistemin iflas ettiğini söyleyen Sayılkan, “Ülkemize uygun bir modelle enflasyona dayalı ve 3 ayda bir fiyat güncellenmesi yapılması halinde ilaç temininde yaşanan sorun ancak çözülür. Ayrıca ilaç fiyat zammının 9 gün önce açıklanması ile firmalar, depolar kendilerini korumak için bu süreçte ilaçları sınırlı sayıda veriyor. Bu durum da ilaç temininde ciddi sorunlar yaşanmasına neden oluyor” diye konuştu.
İlaç fiyatlarının avro kuruna bağlı olarak belirlenmesi ve kurun mevcut avro kurundan düşük olması birçok ilaca erişimde sorun yaşanmasına neden oluyor. 2022 yılında yaşanan kur artışı sorununu bu yıl da yaşandıklarını dile getiren Sayılkan, “Ülke çapında 29 binden fazla eczacının tek sorunu para değil. Asıl sorunumuz vatandaşlara ilaç yok çaresizliği oluyor. Yaşadığımız bu sorun çözülmezse sorunumuz krize dönecek” ifadelerini kullandı.
"İLAÇ KRİZİ TEDAVİYİ AKSATIYOR"
Sayılkan, ithal kökenli kanser ilaçları ilk sırada olmak üzere hormon profatları, hemofobil hastalarının kullandıkları kan ürünleri, tüp bebek tedavisi ve organ nakli ilaçlarında sıkıntı çektiklerini söyledi.
Sayılkan, “İlaçta yaşanan bu durum tedaviyi aksatıyor. Çocukların kullandığı antibiyotikler, grip ilaçları, öksürük şuruplarında sorunlar devam ediyor. Maliyet artışları üretici firmaların da sınırlı sayıda üretim yapmasına neden oluyor. Firmaların, ham madde, yardımcı madde, ambalaj malzemesi bulamamalarına rağmen bu sistemi sürdürmeye çalıştıklarını biliyoruz” diye konuştu.