Rapsodi işçisi: Özak işçilerinin direnişini boğmaya çalışanlara karşı, biz işçiler kayıtsız kalmamalıyız
"Özak patronunun emrine itaat eden valiliğin uyguladığı zorbalığa rağmen, birliklerini bozmadan haklı taleplerini ısrarla savunarak bize kutup yıldızı gibi yol göstermeye devam ediyorlar."
Fotoğraf: Mazlum Ayçiçek/BİRTEK-SEN
Rapsodi işçisi
Esenyurt-İstanbul
Sınıf hareketindeki gelişmeleri yakından takip etmeye çalışan bir işçiyim. Sermayenin son yıllarda artan ekonomik saldırılarına karşı, işçilerin gözle görülür şekilde yaygınlaşan tepkilerini görmekten de son derece mutlu olduğumu belirtmek istiyorum. Sınıf içinde mücadele eğiliminin yükseliş trendinde olduğunu bilmek, gelecek için taşıdığım umudu büyütüyor. Çünkü hükümetin uygulamaya koyduğu OVP ile biz işçilerin içine itildiği yoksullaşma sürecini daha da derinleştirecek gözüküyor.
Enflasyonu düşürmek için uygulanacak sıkı para politikası ücretlerimizin alım gücünü iyice düşürecek. Oysa bizim kemerlerimizde sıkılacak delik kalmadı. İMF’siz IMF programı olan OVP’nin yaratacağı olumsuz sonuçlara karşı işçi sınıfı olarak hazır olmalıyız. Savaşta en iyi savunma saldırıdır.
Sendikal örgütlenmenin önündeki tüm yasal ve fiili engellerin kaldırılması. OVP’nin geri çekilip yerine işçi sınıfının ihtiyaçlarını önceleyen bir program uygulanması gibi daha birçok genel taleplerimiz için genel grevi de hedefleyen bir mücadeleyi örmemiz gerekir. Bunun için bir yandan sınıf mücadelesini esas alan sendikal örgütlenmeyi yaygınlaştırırken diğer yandan sarı sendikacılığı elimizin tersiyle bir kenara itmeliyiz. Bunları yapabilir miyiz? Ya da nasıl yaparız? Sorusunun cevabını Urfa' da 20 gündür burjuva devletin bütün gücüyle saldırarak, yıldırma ve dağıtma çabasına inatla direnen Özak Tekstil işçisi kardeşlerimiz veriyor. Özak patronunun emrine itaat eden valiliğin uyguladığı zorbalığa rağmen, birliklerini bozmadan haklı taleplerini ısrarla savunarak bize kutup yıldızı gibi yol göstermeye devam ediyorlar. Patronlarda biliyor ki Özak işçilerinin kazanması sınıf hareketinde domino etkisi oluşturacak. Bu yüzden müftülüğü de devreye sokarak kuralsızca saldırıyorlar. Burjuvalar çıkarları gereği devlet gücünü kullanarak Özak işçilerinin direnişini boğmaya çalışırken biz işçiler de kayıtsız kalmamalıyız. Ben ne yapabilirim ki dememeliyiz. Herkesin yapabileceği bir şey var elbette. Direnişteki kardeşlerimizin moral ve motivasyonunu yükseltmek için çevremizde organize edilen dayanışma çalışmalarına katılmalıyız. Bu soğuk kış günleri direniş alanında bir bardak sıcak çay içebilmeleri için ekonomik destek vermeliyiz. Ayrıca kamu gücünü elinde tutan Urfa Valiliği’nin e mail adresine telefonumuzdan mail atarak kolluk güçlerini geri çekmesini ve baskılara son vermesini istemeliyiz. Öte yandan e-devletten girerek Cimer kanalıyla cumhurbaşkanlığına işçilerin taleplerinin kabul edilmesi için Çalışma Bakanlığını devreye sokmasını istemeliyiz. Özak işçilerinin kazanması için, kamu yöneticileri üzerinde güçlü bir toplumsal baskı oluşturmalıyız.
Bunu başarabiliriz…
156 gündür inançla direnen Corning kablo işçilerinin direnişinin kazanımla sonuçlanması başaracağımıza olan inancımızı güçlendiriyor. Corning işçilerinin birliklerini bozmadan 156 günlük direnişlerini sonunda kazanmaları bize şunu gösterdi. Derene direne kazanacağız. Birleşe birleşe kazanacağız, sloganlarının boşa haykırılmadığını, hayatta karşılık bulduğunu gösterdi. Sermaye mezara, emek iktidara sloganının da hayatta karşılık bulacağına inanalım.