Boğaziçililerden ‘Fakültelerimize dokunma’ tepkisi

Nisa Sude DEMİREL
İstanbul

Boğaziçi Üniversitesinde atanmış yönetim Senato toplantısıyla Fen ve Edebiyat Fakültesinin (FEF) “Fen Fakültesi” ve “Beşerî ve Sosyal Bilimler Fakültesi” olarak ikiye bölünmesi, Yönetim Bilimleri Fakültesi altındaki bölümlerin İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesine (İİBF) bağlanmasına karar verdi.

Senato toplantısı öncesinde İİBF’nin ikiye bölünen FEF’e dağıtılması konuşulurken öğrencilerin tepkisi, eylem ve forum çağrılarıyla Senato gündemine önerilen karar değişti. Değişikliğe rağmen İİBF binasının Hukuk Fakültesi olarak kullanılma ihtimali ise geçerliliğini koruyor. Fakültelerin yeniden yapılandırılması kararına karşı yüzlerce öğrenci Güney Meydan’da “Fakültelerimize dokunma” yazılı pankartla eylem yaptı.

‘KARAR KABUL EDİLEMEZ’

Gazetemize konuşan Boğaziçi Üniversitesi İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ünal Zenginobuz “Senato toplantısı öncesinde İİBF’nin kapatılması konuşulurken toplantıya kısa bir süre kala yine görüş alma süreçleri işletilmeden Uygulamalı Bilimler Yüksekokulunun fakülte yapılmasıyla oluşturulan Yönetim Bilimleri Fakültesinin kapatılarak altındaki bölümlerin İİBF’ye bağlanması teklifi getirilmiş, fakültelere danışılması önerisi yok sayılarak İİBF’nin 3 yeni bölümle 6 bölüme dönüştürülmesi kararı Senatodan geçmiştir” dedi.

İİBF binasının Hukuk Fakültesi olarak kullanılması tehlikesinin sürdüğünü ifade eden Zenginobuz, İİBF öğrencilerinin fakültelerinin Hisar Kampüs’e taşınması kaygısı taşıdığını ifade ederek “Atanmış yönetimin fakültelere danışmadan aldığı kararlar prensip olarak kabul edilemez” dedi.

Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğrencisi Didar, “Önce yersiz yurtsuz kaldık, kulüp odalarımızdan olduk. Şimdi de Boğaziçi İİBF mezunu olma hakkımızı elimizden almaya çalıştılar” ifadelerini kullandı. Öğrencilerin tepkisini gören okul yönetiminin bu karardan şimdilik çekildiğini öğrendiklerini anlatan Didar, fakülte binasının Hukuk Fakültesi için kullanılması kaygısının ise sürdüğüne dikkat çekti.

Üniversitenin, bir yandan hukuksuz kararlarla mücadele etmeye çalışırken bir yandan da derslere, sınavlara giren, ülkenin ekonomik ve sosyal koşulları altında ezilen binlerce öğrencinin evi olduğunu söyleyen Didar, üniversiteye dair her şey değiştirilse de mücadele gücünün değiştirilemeyeceğini vurguladı.

‘BİR ARAYA GELDİĞİMİZDE KAZANIYORUZ’

Kararın üniversite bileşenlerine danışılmadan alınmasını eleştiren Ekonomi Bölümü Öğrencisi Deniz ise “Her ne olursa olsun bu karar bizce fakültenin görüşü alınmadığı için kabul edilemezdir. Aynı zamanda binamızın akıbeti de hâlâ meçhul durumda olduğu için son gelişmeleri mutlulukla karşılasak da yine de mücadelemiz bitmiş değil. Bu alınan yeni kararın öğrencilerin hızlı bir şekilde örgütlenmesi ve tepkisini dile getirmesinden kaynaklandığı aşikar. Öğrenciler olarak tavrımızı ortak bir şekilde koyduğumuzda kazanımlar elde edeceğimizi de gösteren bir gelişme” dedi.

Boğaziçi'de Benim Çocuğum belgeseline sansür | "Artan baskıya karşı bir araya gelelim"