21 Aralık 2023 15:38

mRNA ve bilimsel bilginin patentlenmesi

Pek çok kanser türü dahil yüzlerce hastalığın tedavi edilmesini sağlayabilecek teknolojiyi üreten şirketlerin, patentler konusunda birbirlerini dava ederlerken gözlemliyoruz.

Kaynak: Spencer Davis/ Unsplash

Paylaş

mRNA aşısı, geçtiğimiz COVID-19 salgını ve karantina dönemiyle günlük hayatımızda konuşulur oldu. Aşının Türkiye’de uygulanmaya başlamasının üstünden 2 yıldan uzun bir süre geçmesine rağmen pek çoğumuz bugün, umulandan çok daha kısa sürede geliştirilip milyonlarca hayat kurtaran mRNA aşıları hakkında yalnız o günler öğrendiklerimiz kadar bilgiye sahibiz. Bu yazımızda mRNA’nın ne olduğundan, çalışma prensibinden, mRNA aşılarının hayatlarımızı nasıl kurtardığından ve tarihçesinden bahsedeceğiz.

mRNA NEDİR?

mRNA’lar, hücrenin işleyişi için gerekli olan proteinlerin sentezinde görev alan yapılardır. Her proteinin tipi ve dolayısıyla işlevi, sentezinde kullanılan mRNA’nın taşıdığı kodların karşılık geldiği amino asitlere ve onların kendi aralarındaki dizilimine göre değişir. mRNA’lar, insan hücrelerinde çekirdeğin içinde bulunan DNA’lar üzerinden sentezlenerek oluşturulur, bu olaya transkripsiyon ismi verilir. Çeşitli değişimlere uğradıktan sonra çekirdeğin dışına çıkan mRNA’lar, sitoplazmada bulunan ribozomlara ulaşarak taşıdıkları kodla protein sentezini başlatır, bu işleme translasyon denir. mRNA aşısının çalışma prensibi de tam olarak budur: Hücrelere mRNA ulaştırarak istenen proteinlerin sentezlenmesini sağlamak.

Diğer aşıların çoğunluğunun aksine mRNA aşılarında doğrudan zayıflatılmış patojenler, virüsler ya da onların karakteristik protein kılıfları (protein coat) dolaşımımıza katılmaz. Bunun yerine vücudumuzun immün sisteminde görevli hücrelerin patojen ilişkili yapılar olarak algılayacağı proteinlerin kodunu taşıyan mRNA’ların, doğrudan hücrelerimize girerek ribozomlarında mRNA’nın karşılık geldiği proteinin sentezlenmesi amaçlanır. Böylece, çok zahmetli ve uzun süren bir süreç olan zayıflatılmış patojenleri aşı yapılmasındansa görece kısa bir süreç olan patojenlerin doğrudan vücut hücrelerimiz tarafından üretilmesi düşünülür.

Yapay yollarla enzimatik olarak sentezlenen mRNA’ların yan ürünü olarak ortaya çıkan çift sarmallı RNA’lar (dsRNA), immün sistem hücreleri tarafından patojen ilişkili yapılar olarak algılanıyor. Geçtiğimiz on yıldaki öncül çalışmalarda kromatografi yöntemleriyle dsRNA’ların mRNA’lardan ayrıştırılabileceği gözlemlendi.

Bu yıl COVID-19’a karşı mRNA aşılarının üretilmesiyle mRNA aşısı teknolojisindeki gelişmelere katkılarının çığır açıcı nitelikte olduğu anlaşılan iki bilim insanı (Drew Weismann ve Katalin Karikó) Tıp veya Fizyoloji alanında Nobel Ödülü’ne layık görüldü. Karikó ve ekibi, dentritik hücrelere dışarıdan mRNA taşınırken hücrelerin verdiği immün tepkinin (inflammatory response) verilmesini sağlayan immün sensörleri inhibe eden kimyasal olarak düzenlenmiş nükleozitlerle hücrelerin savunmasının aşılabileceğini gösterdi. Bu çalışmaların sonucu olarak mRNA aşılarının önündeki pratik engeller aşıldı.

BİLİMSEL BİLGİNİN PATENTLE TEKELLEŞTİRİLMESİ

mRNA aşılarıyla yalnız COVID-19’un değil, pek çok salgın ve ölümcül hastalığın da çözümü bulunabilir. Örneğin bazı kanser hücrelerinin sağlıklı hücrelerde bulunmayan proteinleri ürettiği bilgisinden yola çıkılarak immün sisteme hangi proteinlerin kanser hücrelerinde bulunduğu öğretilebilir ve immün hücrelerin kanser hücrelerine saldırması sağlanabilir.

ABD’nin Ulusal Sağlık Enstitüleri(USE) ile iş birliği içerisinde olan Moderna 2021 yılında ABD’ye yaptığı patent başvurusunda USE’de çalışan hiçbir bilim insanının aşının dizaynında payının olmadığını belirtmişti. USE’nin iddialarına göre ise, USE’de çalışan en az 3 bilim insanına katkılarından dolayı pay verilmemişti.

2022 yılında, Pfizer/BioNTech ve Moderna şirketleri Lipit nanoparçacıkları teknolojisiyle ilgili birkaç patent davası açmıştı. Aynı yıl, 2 biyoteknoloji şirketi lipit nanoparçacıkları teknolojisi üzerinde fikir hakkı talep etti. Sonucunda bu 2 şirket ABD Delaware Yerel Mahkemesi’nde Moderna’ya dava açtı ve Moderna’yı, kendilerine ait olan lipit nanoparçacıkları fikir hakkını ihlal etmekle suçladı.

Açılan bu davalarda, sağlık alanında devasa adımlar atmış ve pek çok kanser türü dahil yüzlerce hastalığın tedavi edilebilmesine olanak sağlayabilecek teknolojiyi üreten şirketlerin, patentlerin kimin hakkı olduğu konusunda birbirlerini dava ederlerken gözlemliyoruz.

Covid-19 mRNA aşısının durumuna baktığımızdaysa ancak 2022 yılının ikinci yarısında Dünya Ticaret Örgütünün kararıyla küresel aşı eşitsizliğinin önüne geçmek için, Covid-19 aşı patenti 5 yıl süreyle aşılamanın yetersiz olduğu ülkeler sınırlarıyla kaldırılmıştı. Bu tür bilimsel bir kararın ticaret zemininde incelenmesi bir yana, Halkın Aşı İttifakı Eş Başkanı Max Lawson, İngiltere, İsviçre ve ABD’yi kastederek “Zengin ülkelerin DTÖ içindeki tavırları utanç verici” demiş ve DTÖ içerisindeki tartışmaları açıklamıştı. BioNTech şirketiyse aşı patenti tartışmalarının sebebinin “aşı kalitesi ve güvenliğinin sağlanması” savıyla açıklayarak bilimsel bilginin tekelleştirilmesini ve bu yolla kâr amaçlı bilim üretimini normalleştirmektedir.

KAYNAKÇA:

Komaroff, A. L. (2021, November 1). Why are mRNA vaccines so exciting? Harvard Health. https://www.health.harvard.edu/blog/why-are-mrna-vaccines-so-exciting-2020121021599

Callaway, E., & Naddaf, M. (2023, October 2). Pioneers of mRNA COVID vaccines win medicine Nobel. Nature, 622(7982), 228–229. https://doi.org/10.1038/d41586-023-03046-x

Pardi, N., Hogan, M. J., Porter, F. W., & Weissman, D. (2018, January 12). mRNA vaccines — a new era in vaccinology. Nature Reviews Drug Discovery, 17(4), 261–279. https://doi.org/10.1038/nrd.2017.243

Carvalho, T. (2023, August 16). Personalized anti-cancer vaccine combining mRNA and immunotherapy tested in melanoma trial. Nature Medicine, 29(10), 2379–2380. https://doi.org/10.1038/d41591-023-00072-0

ÖNCEKİ HABER

Ekonomiyi asgari ücretle anlamak

SONRAKİ HABER

Hatırlayalım: Ne içindi 2023'te genç kadınların mücadelesi?

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa