Genç işçilere durmak bilmez sömürü
Yemek ücreti ve yol ücreti almaktayım ama aldığım ücret ne yemeğime yetiyor ne de yol ücretime. Hatta masraflarımı çıkarttığımda asgari ücretinde altında maaş almış oluyorum.
Fotoğraf: Midjouney-Fırat Turgut/Evrensel
Umut
İstanbul
Emek sömürüsünün türlü çeşitlerinden biri de çocuk işçiliğidir. TÜİK’in 2022 verilerine göre mevcut nüfusun %26,5’ini çocuk nüfus oluşturmaktadır. Bu çocuk oranının %18,7’sini ise çocuk işçiler oluşturmaktadır. Yalnız şunu belirtmekte de yarar var. TÜİK bu çocuk işçi verilerine Milli Eğitim Bakanlığı aracılığı ile sanayiye ve diğer iş kollarına ucuz iş gücü olarak dahil etmek amacıyla açtığı MESEM’lerin yerleştirdiği 1 milyondan fazla çocuk nüfus da öğrenci olduklarından dolayı bu verilere dahil edilmemekte.
UZUN SAATLER, AĞIR ÇALIŞMA ŞARTLARI, DÜŞÜK ÜCRET
İşte veriler içerisinde yer çocuk işçilerden biri de ben oluyorum. Liseye başlar başlamaz ailem tarafından örgün eğitimden alınıp açık öğretime verildim. Bunun asıl sebebi çocuk yaşta para kazanmaya başlamamın beklenmesiydi. Önce bir tekstil atölyesinde sonra bir priz fabrikasında çalıştırılmaya başlandım. 16 yaşında bir kargo şirketinde müşteri hizmetleri personeli olarak işe başladım ve hala orada çalışmaktayım. Sabah gelen dağıtım kamyonunu boşaltıp asıl işime geçiyorum. Gişelere geçip kargo faturalarını keserken aynı anda ise telefon üzerinden müşteri danışmanlığı yapıyorum. Aslında farklı farklı işler olmasına rağmen aynı anda birden fazla iş yapmak zorundayım. Birden fazla personelin yapması gereken işi sadece bana yaptırıyorlar. Normal şartlarda sabah 08.00’de başladığım işi akşam 17.00’de bitirmem gerekirken zorunlu bir şekilde iş bitimini beklemek zorunda kalıyor ve günün sonunda ise akşam 17.00 ile 20.00 aralığında kamyonların yüklemesini yapıyoruz. Bunun karşılığında mesai ücreti almamız gerekirken aksine hiçbir şey almıyor fazladan çalıştırıldığımızla kalıyoruz. Çalıştırıldığım yerde öğle yemeği verilmiyor ve işyeri servisi de bulunmuyor. Karşılığında yemek ücreti ve yol ücreti almaktayım ama aldığım ücret ne yemeğime yetiyor ne de yol ücretime. Hatta masraflarımı çıkarttığımda asgari ücretinde altında maaş almış oluyorum.
Tabi emek sömürüsü bununla sınırla kalmıyor. Verdiğim emeğin karşılığı olarak da maaşlar yattığında ailem bütün maaşıma el koyuyor ve 1 aylık çalışmamın karşılığında sadece cebime ufak bir harçlık koymak ile yetiniliyor. Sömürü düzeni iş yeri ile sınırlı kalmıyor aile içerisinde de aynı şekilde devam ediyor.