İngiltere’de 75 bin doktor, Urfa’da 500 tekstil işçisi
İngiltere’de yıllardır haklarını alamadıkları için greve giden pratisyen hekimlerden, hakları için mücadele eden Özak işçilerine bir bağ var! Arif Bektaş yazdı…
Evrensel
Arif BEKTAŞ
Londra
Son 10 yıl içinde hemen hemen hiçbir zam almadı İngiltere’de 75 bin pratisyen doktor. 10 yıl önce hükümet, “kriz var” diyerek zam yapmadı. Daha sonra dünyayı saran Covid-19 salgını nedeniyle zam yapmadı. Üstelik bu salgının tüm yükü üzerlerinde olmasına rağmen. Öyle bir duruma geldi ki, pratisyen doktorlar, marketlerde çalışan, ya da herhangi bir ara işçisinin aldığı ücretlerle hayatlar kurtarmak için 12 saat, hatta 14 saat çalışmak zorunda kaldı.
Sonunda doktorların artık canına tak etti ve grev oylamasına gitti. 60 yıl sonra ilk kez geçtiğimiz yıl greve çıktılar ve 15 ayrı grev gerçekleştirdiler. Bu grevleri ise çok uzun tutmamaya çalıştılar. Çünkü, hastanelerde yatan hastaların hayatlarını tehlikeye atmak istemiyorlardı.
Ne zaman grev olsa, acil servisleri hiçbir zaman ihmal etmediler. Acil müdahaleleri yapmak için özel bazı birimleri alarmda tuttular.
AMA BİR HALK DÜŞMANI HÜKÜMET VAR
Hükümet ise, her doktor grevinde, “tedavi bekleyen vatandaşlar var ve doktorlar greve giderek bu vatandaşların hayatlarını tehlikeye atıyorlar” diyerek, doktorlar üzerindeki sömürülerini sürdürmek istiyordu. Bugüne kadar yapılan 15 grevde hükümetin maddi kaybı, doktorların istediği zamdan daha fazla oldu. Ama, doktorların bir kazanım sağlamaması için daha fazla milyar sterlinler harcamaya da hazırdır.
Her seferinde tedavi bekleyen bazı hastaları ekranlara çıkartan hükümet yanlısı burjuva medyası, doktorların vatandaşların tedavisine engel olduğunu propaganda etmeye çalışıyor. Başta BBC olmak üzere bu medya kuruluşları pratisyen doktorların 10 yıl boyunca zam almadıklarından ve artık ailelerini geçindirmekte zorlanarak, gerekirse meslek değiştirdiklerinden söz etmiyor.
“HÜKÜMET HALKIN KATİLİDİR”
Doktorlar ise, “hükümet halkın katilidir” diyerek grevlerin en son tercih olduğunu belirtip, başka da bir yollarının kalmadığını dile getiriyor.
Hükümet, önce doktorları ve sonra da mücadele hattına giren Britanya Tabib Odasını (BMA) suçlamaya başladı. Hatta odanın, “radikal solcu” etkilerinden söz etmeye bile başladı. BMA ise, doktorların artık geçinemediğini ve grevden başka bir yollarının olmadığını belirterek halkın desteğini istedi. Onca medya ve devlet olanaklarına rağmen halkın yüzde 77’sinin desteklediği doktorlar, bir an önce ücret zammının gerçekleşmesini ve çalışma saatlerinin düzenlenmesiyle halk sağlığı için olanakların yaratılmasını istiyor.
ÖZAK PATRONLARI İNGİLİZ HÜKÜMETİ GİBİ
Özak patronları da tıpkı İngiliz muhafazakar iktidar gibi, grev yapan işçileri ve sendikasını suçluyor. Bu işçilerin neden greve gittiklerini soran yok. Daha önce sadece bazı presedürleri yerine getirmekle yetinen İngiltere’deki BMA’e laf atan kimse yoktu. Bugünlerde ise saldırının büyüğü BMA’e yapılıyor.
İşte aynı örnek Urfa’da yaşanıyor. İşçiler Öz-İplik İş’ten ayrılıp, işçilerin haklarını daha iyi savunacak ve koruyacak bir sendika olan Birtek-Sen’e üye olunca kıyameti koparıyorlar. Birtek-Sen’e yapılmayan iftira kalmadı. Çeşitli ayak oyunları, ses kayıtları ve sendika yöneticilerine asılsız iftiralarla işçileri sendikalarından koparmaya çalıştılar.
Tıpkı İngiltere’de hükümetin BMA’e yaptığı gibi, Türkiye’de de Birtek-Sen’e iftiralar ve saldırılar ardı ardına geldi. Başta Özak Tekstil işçileri olmak üzere, çok sayıda şehir ve ilçede işçiler bu iftiralara kulak asmadı ve asılsız olduğunu biliyordu.
DÜNYAYA YAYILDI
İşçilere ve onların mücadeleci sendikasına yapılan saldırılar, sadece Türkiye’de değil, tüm dünyada görülmeye başlandı. Levi’s’a üretim yapan Özak Tekstil patronlarının “çok ileri gittiğini” düşünen birçok ülkedeki sendika, Birtek-Sen ve Özak Tekstil işçilerine destek vererek, üretimin Levi’s için yapıldığını ve Levi’s’ın derhal harekete geçmesini istedi.
Başta İngiltere ve ABD olmak üzere, Almanya’dan İran’a, Fransa’dan İsviçre’ye, İspanya’dan Avusturya’ya kadar birçok ülkede çeşitli yollarla verilen mesajlarla Levi’s’ın bu sömürü ve hukuk tanımaz tutumunun son bulmasını isterken, bugün de birçok ülkede Levi’s şubeleri önlerinde eylemler düzenleniyor.
DÜNYA SENDİKALARININ GÖZÜ ÖZAK’TA
Urfa Özak Tekstil işçilerinin grevi ve direnişe başlayan işçilere yapılan hukuksuz saldırılar İngiltere’deki sendikalar tarafından dikkatle izleniyor. Baştan Ulusal Eğitim Sendikası (NEU), Kamu İşçileri Sendikası (UNITE) ve Ulusal İşyerleri Telmsilciler Ağı (NSSN) olmak üzere milyonlarca işçinin üye olduğu sendikalar, Özak patronlarının, polisin, jandarmanın ve devletin birçok kurumunun işçilere saldırılarını dikkatle izlediklerini belirterek, Özak işçilerinin istedikleri sendikada örgütlenmeleri, çalışma koşullarının düzeltilmesi ve tekrar işe geri alınmasının derhal sağlanması gerektiğini belirterek, Birtek-Sen’in ve işçilerin mücadelesinin daha da yaygınlaştıracaklarını kamuoyuna duyurdu.
23 ARALIK EYLEMİNE ÇAĞRI
Öte yandan Türkiye Halklarıyla Dayanışma Kampanyası (SPOT) sözcüsü Oktay Şahbaz, Özak işçileri için yayımladığı dayanışma mesajında, Türkiye ve İngiltere işçi ve emekçileri arasında köprü olmaya devam edeceklerini ve Özak işçilerinin sendika tercihlerine saygı duyulması gerektiğini belirtti. Şahbaz, “Biz SPOT olarak, İngiltere işçi sınıfının Özak işçilerinin mücadelesini daha yakından takip etmesini sağlayacağız. Yaşasın uluslararası dayanışma” diyerek Özak işçileri için dayanışmayı büyüteceklerini belirtti.
SPOT yöneticisi Şahbaz, 23 Aralık’ta İngiltere saatiyle 11:00’da Regent Street’teki Levi’s şubesi önünde yapılacak protesto eylemine de çağrı yaptı. Benzer eylemlerin dünyanın birçok ülkesinde yapılması bekleniyor.